Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1051 E. 2023/272 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1051
KARAR NO : 2023/272

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 29/12/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile —– arasında —–. İş Mahkemesi—– Esas Sayılı dosyasından, işçilik alacakları için görülen dava devam ederken davalı ——11.11.2021 tarihinde tasfiye edildiğini, davaya devam edilebilmesi için—-. İş Mahkemesi’nce kendilerine —– ihyasına ilişkin olarak dava açmak için süre verildiğini, —— İş Mahkemesi’nde açılan davada dosyadan tüm tebligatların tasfiye memuru olarak belirlenen şirket ortağına yapılmasına rağmen dava sonucunun kesinleşmesi beklenmeden şirketin tasfiyesi sonucu terkinine karar verilmiş ve şirket ticaret sicilinden terkin edildiğini, alınan tasfiye kararının davanın devamına ve karar verilmesine engel nitelikte olduğunu belirterek re’sen dikkate alınacak nedenlerle —-Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —- sicilinde kayıtlı —–Unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili 10/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğünün TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklılarının haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemleri müvekkil Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesi mümkün olmadığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yaptığını, herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda bulunduğunu belirterek müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibarıyla ——Ticaret Sicil Müdürlüğünden tasfiyesi sonlandırılarak sicilden terkin edilen “Tasfiye Halinde ——-. İş Mahkemesinin —–Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak kaydı ile TTK’nun 547 ve devamı maddeleri uyarınca ihyası istemine ilişkindir. Yöntemine uygun duruşma açılmış tarafların delilleri toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.İhyası istenilen şirketin celp olunan ticaret sicil dosyalarının incelenmesinde; ihyası istenilen Tasfiye Halinde —–07/02/2019 tarihinde tasfiye sürecine girdiği, tasfiye memuru olarak davalı olarak—— atandığı, şirketin son tescilini 11.11.2021 tarihinde yaptırdığı ve aynı tarihte tasfiyenin sonlandırıldığından bahisle sicilden kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.İş bu davaya dayanak yapılan—– İş Mahkemesinin——Esas sayılı dava dosyasının uyap üzerinden yapılan incelenmesinde; davacı … tarafından ihyası istenen —— ile dava dışı —— aleyhine iş akdinden kaynaklı 02/10/2019 tarihinde belirsiz alacak davası açıldığı, mahkemece 10/11/2022 tarihli celsede davacı tarafa davalı ——tasfiyesinin terkin edildiğinden bahisle ihya davası açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır.TTK 547 ‘nci maddesinde; ” (1) – Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) – Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmü düzenlenmiştir. Yasada düzenlenen ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiye de yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, madde gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa, mal varlığının dağıtımı esnasından ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa, tasfiye sırasında kendisi tarafından açılan yada kendisi aleyhine açılan, dava, takip sonuçlanmadan terkin edilmişse ek tasfiye gereklidir. ” hükmü düzenlenmiştir. Toplanan tüm bu delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda;—–Ticaret Sicil Müdürlüğünün —–sicil numarasında kayıtlı iken 11/11/2021 tarihinde şirketin tasfiyesinin sona erdiğinden bahisle sicilden terkin edilen “Tasfiye Halinde —–. İş Mahkemesinin ——- Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak ek tasfiye için TTK 547. maddesi uyarınca işlemler sonuçlandırılarak verilecek kararın kesinleştirilmesi yönünden Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline, şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Sicil’ine tesciline, bu işlemleri yapması için son tasfiye memuru … tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup, şirketin sicilden terkin tarihi nazara alındığında şirket aleyhine açılan ve devam eden dava dosyasının açılış tarihinin 02/10/2019 tarihi itibariyle tasfiye memuru tarafından usulsüz olarak terkin edildiği dolayısıyla iş bu davanın açılmasına davalı tasfiye memurunun sebebiyet verdiği anlaşıldığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı tasfiye memuru sorumlu tutulması gerektiği, dava dilekçesinde her ne kadar davalı kısmında sadece—— gösterilerek altında ihyası istenilen şirket yetkilisi … yazılmış ise de işbu davanın … da açılması amacı güderek yazıldığının beyan edildiği, mahkemece tasfiye memuru olan … dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun tebliğ edildiğinden davanın kabulü talep edilmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.DAVANIN KABULÜ ile;—–Ticaret Sicil Müdürlüğünün —–sicil numarasında kayıtlı iken 11.11.2021 tarihinde tasfiyesinin sona erdiğinden bahisle sicilden terkin edilen “Tasfiye Halinde —-İş Mahkemesinin —– Esas sayılı dava dosyasındaki yargılamanın sonuçlandırılarak verilecek kararın kesinleştirilmesi yönünden İHYASINA,
2-Şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Siciline tesciline ve ilanına,
3-Tasfiye memuru olarak davalı …atanmasına, kararın ticaret siciline tescil ve ilanına,
4-Karar kesinleştiğinde gerekçeli karar örneğinin —— Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
5-Başlangıçta peşin alınan 80,70 TL harcın alınması gereken 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı tasfiye memuru … alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 81,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 242,4‬0 TL yargılama masrafının davalı tasfiye memuru … alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın mahiyeti gereği yasal hasım konumunda bulunan davalı … Sicil Müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
8-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalı tasfiye memuru …alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.