Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1014 E. 2023/136 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/1014
KARAR NO: 2023/136
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/12/2022
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 21/12/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinher türlü motorlu taşıt ticareti ithalat ve ihracatını yapan, motorlu taşıt kiralama servis – transfer hizmetleri veren ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işlerin yapıldığı bir yer olduğunu, borçlu şirketin, müvekkil şirketten düzenli bir şekilde araç kiraladığını, ancak borçlu şirket, üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü düzenli olarak yerine getirmediğini, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile sübuta erecek olup müvekkil şirketin davalıya gönderdiği ve icra takibinin dayanağını oluşturan cari hesap ilişkisini gösteren ekstreyi sunduklarını, müvekkil şirketin davalı ile olan işbu ticari ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklı bakiye alacağının tahsili amacıyla —– sayılı dosya ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibine davalı-borçlu tarafından haksız bir şekilde itiraz edilmesi neticesinde icra takibi icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, yasal zorunluluk olan arabulucuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin davalı borçlu şirkete düzenli olarak kiralanan araçlar nedeniyle fatura düzenlediğini, fatura bedellerinin karşılığının alınamdığını, —– alacaklı olduğu izahtan vareste olduğunu, itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, faturaların davalı borçlu şirkete ulaştığını, kanuni süresi içerisinde faturalara hiçbir şekilde itiraz edilmediğini, davalı borçlu şirketin, müvekkil ile arasındaki ilişkiyi ve borcun varlığını reddetmediği hususu yargılama sırasında sübuta ereceğini, faturaların karşılığının ödenmediğinin müvekkil şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesiyle ortaya çıkacağını, alacağın likit ve muayyen olması sebebiyle kötü niyetle takibe itiraz eden davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, itirazın yerinde olmadığını belirterek re’sen gözetilecek sair hususlar kapsamında, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından ——-dosyası kapsamında yapılmış olan haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ve takibin 70.013,00 TL üzerinden devamına, davalı-borçlu aleyhine asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe konu ettiği faturaların müvekkil şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi söz konusu faturaların müvekkil şirkete tebliğ de edilmediğini, kayıtlara göre ödemelerin düzenli olarak yapıldığının sabit olduğunu, davacı tarafın müvekkil şirketin “… Üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü düzenli olarak yerine getirmemiştir.” şeklindeki beyanı soyut ve gerçeklikten uzak olduğunu, davacı tarafça tutulan cari hesap ekstresi incelendiğinde müvekkili şirket tarafından tutulan cari hesap ekstresi ile bir uyuşma söz konusu olmadığını, cari hesap ekstre kayıtlarına —– tarihinde —adet iade fatura kesildiğini, bu faturaların —— bedelli fatura olduğunu, söz konusu faturaların usul ve yasaya aykırı olarak e-fatura sistemi üzerinden tek taraflı olarak kesilmiş olduğunu, kesilen bu faturaların hukuka aykırı yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirkete herhangi bir hizmet karşılığında kesilmeyen faturalar ile ilgili iade faturası kesildiğini, üç fatura da müvekkilin defter ve kayıtlarında yer almadığını, buna bağlı olarak müvekkili tarafından ——– yevmiye numaralı ihtarnamesiyle VUK’ a aykırı olarak kesilen fatura ve fatura içeriklerini kabul etmediklerini iade faturası altında kesilen faturaları iade ettiğimizi davacı tarafa bildirmiş bulunduklarını, davacının …”işbu faturalar davalı borçlu şirkete ulaşmış ve kanuni süresi içerisinde faturalara hiçbir şekilde itiraz edilmemiştir.” şeklindeki beyanının asılsız ve mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, yine davacı tarafa ait cari hesap ekstresinde —— tarihinde geriye dönük olarak——- kayıt görünmekte ise de söz konusu bu kayıtların davalı müvekkile ait cari hesap ekstresinde görünmediğini, bu kayıtların —— tutarlı mükerrer kayıt, ———- tutarlı gelen ödemenin sehven kayıt iptali olduğunu, müvekkili şirketin borçlu gösterilmeye çalışıldığını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında yer almaması sebebiyle söz konusu kayıtları kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, cari hesap ekstresinden anladıkları kadarıyla müvekkili tarafından yapılan ödemelerin bir kısmı davacı tarafça defterlerine işlenmeyerek resmiyette müvekkil şirket borçlu gösterilmeye çalışıldığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını ve talep edilen alacağın var olmadığını, müvekkil şirket kayıtlarından da anlaşılması nedeniyle iş bu davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davacı ile hukuki ilişkisinin varlığını kabul ettiğini, sadece ticari defter ve kayıtlarında yer almayan ve tek taraflı olarak hiçbir dayanağı bulunmaksızın kesilen faturalara ilişkin olarak borçlu gösterilmeye çalışılmasını kabul etmediğini, müvekkili şirketin davacı şirketten en son —– yılında araç kiralama hizmeti aldığını, —- yılından itibaren aktif olarak hukuki ilişkiye girmediğini,—– tarihinden itibaren fatura iade işlemleri yapıldığını, bu hususun müvekkile ait cari hesap ekstre kayıtlarının incelenmesi ile sübuta ereceğini, davacının kötüniyetli olarak birtakım faturalar kestiğini, davaya konu icra takibine müstenit faturaların müvekkilin ticari defter ve belgelerinde yer almaması ve kesilen bu faturaların müvekkile tebliğ edildiğini gösteren herhangi bir belge ya da evrakın bulunmaması ve dahi davacı tarafça kesilen bir kısım faturalara müvekkil tarafından noter marifetiyle itiraz edilmiş olması nedeniyle müvekkile açılan haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun iş bu davanın reddi gerektiğini, haksız ve kötüniyetli olarak müvekkili aleyhine takip başlatan alacaklının % 20’den az olmamak üzere icra inkar ve kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek re’sen nazara alınacak sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil hakkında iş bu davayı açan davacının % 20′ den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki akdedilen araç kiralama sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafça davalı adına kesilen ve ödenmeyen fatura bedelleri nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup, İİK.nun 67.maddesine dayanmaktadır.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. —
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. —
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(HMK 1 maddesi)
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 mad.)
Somut uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen araç kiralama sözleşmesine istinaden düzenlenen faturalar nedeniyle davalı aleyhine—– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.nun 4-1/a maddesinde; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: sunulan deliller ve taraf beyanlarına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, bir kira ilişkisinde her iki tarafın tacir olması halinde dahi tüm uyuşmazlıkları konu alan davalara bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK.nun 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, talep etmesi halinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK ‘nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —– NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2023