Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/101 E. 2022/909 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/101 Esas
KARAR NO : 2022/909

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/11/2016
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı takip alacaklısı—- davalı —– alacağın tahsili için —- sayılı dosyası ile takip başlattığını, takip borçlusu olan —- müvekkili şirkete alacağı olduğu iddiası —- alacağı için İİK.nun 81/1 maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderildiğini, tebligatın —- yetkili olmayan kişiye tebliğ edildiğini, süresinde itiraz edilemediğini, süresinde itiraz edilememesi üzerine ikinci haciz ihbarnamesinin de gönderildiğini, yine tebligatın müvekkili şirkette yetkili olmayan kişilere tebliğ edildiğini, bu nedenle bu ihbarnameye de süresinde itiraz edilemediğinden üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin müvekkili şirketin yetkilisi tarafından tebliğ alınması üzerine süresinde itiraz edilmesi için menfi tespit davasının açıldığını, takip borçlusuna ve takip alacaklısına müvekkili şirketin borcu olmadığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu ————- ödemelerini —– yaptığını, borcun olmadığının banka kayıtlarından ortaya çıkacağını, ayrıca borçlunun davacıdan alacaklı olduğunu belirten borç doğuran ilişkinin davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülmesi gerektiğini, böyle bir ilişkiye dayanmayan soyut olarak borçlunun davacıdan alacaklı olduğunu ileri sürülemeyeceğini, ilişkinin neye dayalı olduğunu açıklamadan borçlu olmadığının kanıtlanmasının beklenemeyeceğini beyanla müvekkili şirketin davalı takip borçlusu —– borcu olmadığının tespitine, müvekkili şirketin davalı takip alacaklısı ———-karşı borçlu olmadığının tespit edilmesini ve davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ..—– Mahkememize sunduğu ve süresinde olmayan —-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin şirkette yetkili olmayan kişiye tebliğ edildiği ve tebligatların usulsuz olduğu iddiasının mevcut olması halinde bu iddia ile İcra Mahkemeleri nezdinde şikayet yoluna başvurarak icrai işlemin iptalini istemesinin mümkün iken iş bu davayı açtığını, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava dilekçesinde davacının ikrarı ile sabit olmak üzere 89/3 haciz ihbarnamesinin —- tebliğ edildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin de aynı kişiye tebliğ edildiğinden aynı şekilde geçerli olmasının gerektiğini, 89/2 haciz ihbarnamesinin ise —- kayıtlarından anlaşılacağı üzere —– edildiğini, kendisinin halen —–çalıştığını, bu sebeple haciz ihbarnamelerinin geçerli olduğunu, menfi tespit davasının konusunu borçlunun kendi zimmetinde hiç veya haczedilen miktarda alacağı, malı veya hakkı bulunmadığına dair iddiasını oluşturacağını, ispat yükünün davacı üçüncü şahısta olduğunu, takip borçlusuna borcu olmadığını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacı … takip borçlusu—-olduğuna dair —- alındığını, buna istinaden 89/1 haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, kötü niyetli hareket edilmediğini, ticari ilişkinin tespiti için — kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, İİK 89 ihbarnamelerinin ruhu gereği müvekkili şirkete kötü niyet tazminatı atfedilemeyeceğini, davacının uğradığı zararı müvekkili şirkete yüklemeye çalıştığını beyanla öncelikle davanın usulden reddine, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …— usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafa gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle davalı .— diğer davalı … — borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı, haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi için şartların oluşup oluşmadığı, ayrıca ispat yükünün taraflardan hangisine ait olduğu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, İİK’nın 89. Maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri nedeni ile borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 89/3. Maddesindeki ” Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse,—— yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya —- malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya —-sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur (…)” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
——- ——— sayılı dosyası celp edilmiştir.
——– müzekkereye cevap verildiği ve davaya konu dekotların mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Bilirkişi —— tarihli raporunda özetle; davacının —-ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı —– Tacir olarak kaydolduğunun görüldüğü, —- tarihinde Mahkeme—- inceleme yapıldığı, davacı tarafın hazır bulunduğu ancak davalı —– bulunmadığı, davalı tarafın—- tarihinde inceleme günü hazır bulunmamış ve ticari defterlerini ibraz etmediğini, davalı vekilinin yerinde inceleme talepli dilekçesi dosya kapsamında görülmediğini, davalı şirketin HMK 222 Md gereği defter ibrazından kaçınmış olduğu hususunda takdirin sayın mahkemenize ait olduğu, davalı .—- incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtları ibraz etmediğinden davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitin yapılamadığı, davacının davalı …—- olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Mahkememizce davanın kabulüne karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi ——— davada ispat yükünün davacıda olduğu, bilirkişi giderlerini de davacının yatırması gerektiği, davacı tarafça dosyaya sunulan dekontlara ilişkin banka kayıtlarının celbi ve sonrasında denetime elverişli bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, tarafların ticari defterleri bilirkişi marifetiyle incelenmiş, davalı …—- defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle defterlerinin incelenemediği anlaşılmış, davacı defterlerinin incelenmesine göre; davacının davalı ..— borcu bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı …— tarafından davacının —- ilişkin defterlerinin incelenmediği ve davalı ..—- defterlerinin incelenmediği iddiasıyla rapora itiraz edilmiş ise de; raporun —-sayfalarında —- ilişkin incelemelerin yer aldığı, raporun sonuç kısmında sadece ——— belirtilmiş olmasının maddi hatadan kaynaklandığı, bu nedenle yeniden rapor alınmasına yer olmadığı, davalı .—-ise ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle incelenemediği, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesinin sorumluluğunun davacıya yüklenmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından;—-dosyasında davalı takip alacaklısı —— davalı takip borçlusu——– senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, takip alacaklısının —– tarihli talebi üzerine davacıya birinci haciz ihbarnamesinin —- düzenlenerek —- tarihinde ———— tebliğ edildiği, ——- düzenlenerek —— tarihinde——- tebliğ edildiği, üçüncü haciz ihbarnamesinin —-tarihinde düzenlenerek——– imzasına tebliğ edildiği, eldeki davanın 15 günlük yasal süresi içerisinde —– tarihinde açıldığı, dosya kapsamında davacı … davalı ..—- defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacı defterlerine göre davacının davalı .—- borcunun bulunmadığı, davalı .—ise ticari defterlerini ibraz etmediği, dosya kapsamındaki deliller ile davacının davalı .—- borcunu ödediği, bu kapsamda davacının davalı ..—- borcunun bulunmadığı, bu nedenle İİK.nun 89.maddesi uyarınca davalı ..—– borcunun bulunmadığı, davalı .— davacı defterlerinin aksi yönündeki iddiaları yönünden yemin delili hatırlatılmasına rağmen yemin deliline dayanmadığı, bu nedenle davacının davasını ispat ettiği, davalı ——– ispat edilen vakıaların aksini ispat edemediği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının— Esas sayılı dosyasından İİK 89.maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle davalı takip borçlusuna ve davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine,
3-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 29,20 TL harcın, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 51,50 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 409,80 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 1.409,80 TL yargılama gideri ile 29,20 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.468,20 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı .– yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.