Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/100 E. 2022/492 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/100
KARAR NO: 2022/492
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında —— davalıya devredilmesinin, buna karşılık müvekkiline — bedel karşılığında yapımı devam eden —— mesken numaralı taşınmazın devredilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme kapsamında ayrıca teminat olarak müvekkili lehine —-bedelli ipotek tesis edildiğini, —- bedelli dairenin devri için yapılan —- tarihli ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi uyarınca taşınmazın —– tarihine dek anahtar telim edileceğinin, tamamlanmaması halinde —- süre içerisinde tamamlanıp teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede kayıt altına alınan işbu tarihler geçmesine rağmen söz konusu taşınmazın inşaatının tamamlanmadığını, tüm bunlar göz önüne alınarak davalı şirkete ——- numaralı ihtarnamesi keşide edilerek söz konusu inşaatın belirtilen sürede bitilmeyerek tesliminin imkansız olması sebebiyle sözleşme konusu edime karşılık gelen asıl alacağın talep edildiğini, fakat bu taleplerinin de karşılıksız kaldığını, davaya konu olayda müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen yüklenici şirketçe tapu vermekten kaçınıldığını, bu durumun davalı yüklenicinin kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkili ile davalı yüklenici arasında akdedilen sözleşmenin aynen ifası ile müvekkiline satışı vaat edilen —– taşınmaz bakımından tapunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ettiklerini, bağımsız bölümün tapusunun halen arsa sahibi —– adına kayıtlı olduğundan satış vaadi sözleşmesinin bu şirket yönünden de alacağın temliki niteliğinde olduğu gözetilerek tapunun iptali ve müvekkili adına tescilinin sağlanmasına hükmedilmesini, tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilmemsi veya bunun mümkün olmaması halinde dava konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç değerinin tespiti ile temerrüt tarihi olan — itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —– tahsiline ve müvekkiline ödetilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, inşaat sektöründe malzeme fiyatlarının kimi malzemede —–belirlendiğini, kimi malzemede ise döviz fiyatları baz alınarak — üzerinden belirlendiğini, müvekkili şirketin de ekonomik dalgalanmalardan en çok etkilenen şirketlerden biri olduğunu—— arasında ekonomik koşulların daha dingin olduğu dönemlerde on dört adet anlaşma sağlandığını ve bugün bu anlaşmalar doğrultusunda inşaatların imalatlarını gerçekleştirdiğini, bu denli yüksek sayıda proje inşası gerçekleştiren müvekkilinin satacağı bağımsız bölümlerin fiyatlamasını dahi yapamadığını, fiyatların en dip seviyesine ulaşmış olmasının müvekkilinin öz sermayesine yönelmesine sebep olduğunu ve müvekkili şirketin öngörülemez harcamalarına kaynak ayırmasına engel olduğunu beyanla, davanın reddine yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, taraflar arasında düzenlenen —–niteliğindeki taşınmazın satışı nedeniyle tapu kaydının davacı adına tesciline, olmadığı takdirde dava tarihindeki rayiç bedelinin tespit edilerek—— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
—– davacı taraf arasında imza altına alınan———- ticari amaç güderek satın aldığını işbu sözleşme tahtında tacir sıfatını haiz olduğunu, işbu Sözleşme konusu satın alımın ticari iş olduğunu, sözleşme süresi boyunca basiretli bir tacir gibi hareket edeceğini kabul beyan ve taahhüt eder” şeklinde belirtildiği, sözleşme içeriğinde ticari ilişkiye dair düzenlemeler yapıldığı, bu durumda davacının —–tanıma uygun tüketici sıfatını taşımadığı ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olmadığı, eldeki davada uyuşmazlık ——kalmadığından, konut satışının ticari amaçla gerçekleştiği anlaşılmakla davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği…” gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş ve dava doyası mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu edilen taşınmazın dava değerinin tespiti amacıyla —– bilirkişiden taşınmazın değeri tespit edilmek suretiyle rapor alınmış, dava dosyasında başvuru ve nispi harç ikmali sağlanmıştır.
Davaya dayanak yapılan sözleşmenin incelenmesinde; —–başlığını taşıdığı, davacının alıcı, davalının satıcı konumunda olduğu, sözleşmenin konusunun 3. Maddede düzenlendiği, proje başlıklı maddede——— (projeye başka parseller eklenmesi ve/veya tevhit, ifraz durumunda ada, parsel numarasının değişmesi hallerinde bu ada – parsellerde de geçerli olmak üzere) satıcı tarafından inşaa edilecek —— konut inşaatı olarak yazılan projeden bağımsız bölüm satışı olduğu, —–Maddesinde bağımsız bölümün satış vaadi bedeli ve ödeme başlığını taşıdığı, sözleşmenin birinci sayfasında bağımsız bölümün peşin satış fiyatının —– olarak yazıldığı, sözleşmenin davacı ve davalı tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 maddesi)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.
—— tarihinde yüıürlüğe giren. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde. Tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak . 3/1- ı-bendinde ise Tüketici işlemi ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Konulması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında düzenlenen Satış Vaadi Sözleşmesi uyarınca davalının edimini yerine getirmediğinden bahisle sözleşme konusu taşınmazın davacı adına tapuda tesciline, olmadığı takdirde taşınmaz değerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Açılan dava taraflar arasında imzalanan —— istinaden yerine getirilmeyen ifası istemine ilişkin olduğu, davacının alıcı, davalının satıcı olduğu, davacının tacir olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında satılan taşınmazın niteliğinin mesken olup, ticari olmadığı, bu nedenle sözleşme kapsamında yapılan satış vaadi işleminin Tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Açılan davanın —sayılan mutlak ve nisbi ticari dava niteliği bulunmamaktadır —— Her ne kadar Tüketici mahkemesi görevsizlik kararında taraflar arasında imza altına alınan —— maddesinde davacının sözleşme kapsamındaki bağımsız bölümü ticari amaç güderek satın aldığını, iş bu sözleşme katında tacir olduğunu belirtmiş ise de, davacının ticari niteliği olmayan mesken niteliğindeki taşınmazı satın alış sebebinin ticari maksatlı şeklindeki beyanı davayı hiçbir şekilde mutlak ve nisbi ticari dava niteliğine dönüştürmeyeceğinden iş bu davaya mahkememizce değil görevsizlik kararı veren —– bakılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şeklide görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle Mahkememizin karşı GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —– gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4——- görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi sureti ile dosya mahkememize geldiğinden mahkememizin karşı görevsizlik kararınında istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, dosyanın görev uyuşmazlığının halli ve merci tayini için ilgili istinaf dairesine gönderilmesine,
5-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi.28/06/2022