Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/93 E. 2023/455 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/93 Esas
KARAR NO:2023/455
DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/02/2021
KARAR TARİHİ:25/05/2023

DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu 11/02/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı ———için ihale şartnamesi yayımlandığını, teklifin verileceği en son tarih —– tutarında geçici teminat belirlendiğini, müvekkilin firma satışa çıkan —- yerinde incelediğini ve—- içerisinde para çekme ve para yatırma kasetleri olduğunu gördüğünü, müvekkil firma tarafından da ihaleye katılım amacıyla —— miktarlı teminat mektubunun davalıya verildiğini, davalı——- tarihinde internet ortamında açık eksiltme yoluyla yapılan ihale 570.000 TL bedelle müvekkil firma lehine sonuçlandığını, bu husus hakkında müvekkilim 22.01.2020 tarihinde mail yoluyla bilgilendirildiğini, müvekkilin—— davalı bankanın deposunda bulunan —— içerisindeki kasetlerle birlikte satılmadığını, —- içerisindeki kasetlerin ayrıca satıldığını,—– içerisindeki kasetler haricinde ——–yatırma kaseti verilmeyeceğinin beyan edilmesi üzerine mail yoluyla iletişim kurarak konuyu açıklığa kavuşturmak istediğini, mail yazışmalarında davalı banka—– içerisindeki kasetleri ——- ayrılmaz bir parçası değil sarf malzeme olarak kabul ettiklerini beyan edip ayrıca satılabileceğini, birlikte satışın ise —— inisiyatifinde olduğunu beyan ettiğini, müvekkil firma yetkililerinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirme ve ödeme konusunda da hazır olduklarını beyan etmek amaçlı ——- muhatap olarak düzenlenmiş olan müvekkil firmanın hesabında 588.398,36 TL nin olduğunu bildirir yazıyı da davalı bankaya sunduğunu, 24.02.2020 tarihinde davalı banka ile yapılan görüşmede de ——- kasetlerinin eksiksiz verilmesi ve ayrıca 1.400 adet kasetin taraflarına verilmesi talebinin yinelendiğini fakat davalı banka tarafından kabul görmediğini, davalı tarafından bu talebinin de reddedilerek 28.02.2020 tarihinde teminat mektubu nakde çevrildiğini ve banka tarafından irat kaydedildiğini, müvekkil firma yapılan ihale ve şartnamedeki hususları gözeterek satın aldığı —-adet kasetin satışı hakkında ——-firmasıyla satış anlaşması yaptığını, müvekkil firma ile üçüncü kişi şirket arasında yapılan bu anlaşmaya göre ——- tarihli anlaşmanın cezai şart konulu—- maddesi ise sözleşmenin ihlali halinde ihlal eden tarafın ——cezai şart bedelini karşı tarafa ödeyeceği hükme bağlandığını, ———–cezai şart maddesi gereğince —– ödenmesini müvekkil firmadan talep etiğini, müvekkil firma ihaleye konu——ortağıdır/partneridir. Bu sebeple———satışları hususunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olduğunu, dava konusu ihalenin öncesinde ve sonrasında da müvekkil firma başka ——– ihalesine katıldığını ve alınan ———- hepsinde kasetler dahil satış gerçekleştirildiğini, davalı banka tarafından teklif edilen kısmi ifanın kesinlikle kabul edilemeyeceği, şartnamede belirtildiği gibi ifa yükümlülüğünün eksiksiz ve bir bütün olarak yerine getirilmesi gerektiğini, teminat mektubu tahsil edilirse; doğacak tüm zararların ve teminat mektubu bedelinin tazmini için yasal yollara başvurulacağının açıkça bildirildiğini, ancak bu bildirim davalı banka tarafından dikkate alınmadığını, ifa yükümlülüğü yerine getirilmediğini ve hatta 50.000 TL’lik teminat bedeli tahsil edilerek müvekkilin son derece büyük zararlara uğratıldığını, tüm bu sebeplerle, aynen ifadan vazgeçen müvekkilin, TBK.nın 125/2 maddesi kapsamında müspet zararının tazmin edilmesi ve teminat bedeli olan 50.000 TL’nin müvekkilimize iade edilmesi gerektiğini, davanın kabulüne, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL teminat bedelinin 28.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla yoksun kalınan kardan ve fiili zarardan dolayı şimdilik 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline, dava harç ve masraflarının, avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili Mahkememize sunduğu 26/03/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava konusu ——– ihaleye çıkmış olup ihaleye ilişkin satış şartnamesi hazırlanarak firmalara gönderilmek sureti ile teklif istendiğini, söz konusu —satış şartnamesinde belirtildiği üzere kullanım ömrünü tamamlayan —- olarak satıldığını, firmaların ise teklif vermeden önce ————–ve firmalara satışın kasetsiz olarak yapılacağını bildirdiğini, —–ve para çekme makinalarının ihale usulü ile satılma şeklinin de bu şekilde yürütüldüğünü, daha önce satışını yaptıkları kullanım ömrünü tamamlayan —- de bu nedenle yine kasetsiz olarak satıldığını, satış şartnamesinde de —– kasetler ile birlikte saltılacağına ilişkin herhangi bir husus bulunmadığını, davacının mahrum kalınan bir kardan bahsedemeyeceğini, nakde çevrilen teminat mektubunun müspet zarar iddiası ile talep etme hakkının bulunmadığını, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu ihale nedeniyle davalının edimini gereği gibi yerine getirip getirmediği, para çekme ve para yatırma kasetlerinin ihale kapsamında olup olmadığı, para çekme ve yatırma kasetlerinin atm’nin bütünleyici parçası olup olmadığı, ihale kapsamında ise bu kasetlerin teslim edilmemesi nedeniyle davacının yoksun kaldığı kar bulunup bulunmadığı var ise davacının bu zararın davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği, davacının davalıya teminat olarak verdiği bedeli isteyip isteyemeyeceği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satış sözleşmesinde edimin tam ve eksiksiz olarak ifa edilmediği iddiasına dayalı müsbet zararın tazmini davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 125/2. maddesindeki; “Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir.
” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER: ——— tarafların ————- celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— tarihli ihale dosyasının gönderilmesi istenilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 31/08/2021 havale tarihli raporunda özetle; ihale şartnamesinin ————- yatırma kaseti olarak tanımlanmasına; davacının da teklifinde bu ürünleri açıkça tasrih ederek teklif bildirmesine göre, satımın anılan ürünler kapsamında kurulduğunun kabulü gerektiğini, bilahare bankanın 1400 adet kasetin, alıma dahil olmadığını, ayrı teklif olduğu biçiminde satımın konusunun değiştirmesinin kurulan akde aykırılık teşkil ettiğini, varılan bu teklif sonucuna göre, davalının 50.000,00 TL tutarlı teminat mektubunu tazmin etmesinin akde aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle davacının 50.000,00 TL’yi talep edebileceği sonucuna varıldığını, akde aykırılık halinde TBK.m.117/1 hükmü uyarınca, temerrüt tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, bu nedenle mektubun tazmin tarihinden itibaren faiz talebinin iştirak edilmediğini, davacının kar kaybı tazmin talebinin sözleşmeden dönen taraf haklı bile olsa menfi zararını isteyebileceğini, olumlu zarar kapsamında kalan kar kaybı tazmin talebine tanıtılan yüksek yargı uygulamasına nazaran, nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi heyeti 29/06/2022 havale tarihli raporunda özetle; kasetlerin her ne kadar ——zarar vermeden çıkarılabilse de, —– çalışmasına ve ekonomik bütünlüğüne hizmet eden bu yönüyle de —— parçası olduğunu, kasetlerin ayrıca satıma konu olup tek başlarına mülkiyete hakkına konu edilebilmeleri yönünden eklenti niteliği olduğu da düşünülebilse de aksi belirtilmedikçe asıl şeye ilişkin tasarrufların eklentileri de kapsayacağının açık olduğunu, buna göre, kasetler bütünleyici parça da olsa eklenti de olsa ihale şartnamesinde açıkça kasetlerin hariç tutulduğu belirtilmedikçe——- içinde kasetleri olacağı kanaatine ulaşılabileceğini, davalının teminatı paraya çevirip irat olarak kaydetmesinin, sözleşmenin sona erdirilmesi olarak düşünülmesi halinde, somut olay bakımından davalının sözleşmenin sona erdirilmesinde haksız olabileceğini, sözleşmenin haksız sona erdirilmesi halinde, asli edim muaccel ise doğrudan, değilse kıyasen borçlu temerrütü hükümleriyle, TBK m.125’te öngörülen ifadan vazgeçmek suretiyle müspet zarar talep edilebileceğini, bu kapsam da kar kaybının da istenebileceğini, şartnamede geçici teminat mektubu cezai şart olarak paraya çevrileceği öngörüldüğünün açık olduğunu, geçici teminat mektubunun cezai şart olarak tahsil edilebilmesi için ihale alıcısı davacıdan kaynaklanan bir sebeple borcun ifa edilmemesi gerektiği, davalı bankanın temerrüde düştüğü sonucuna varılması halinde, artık cezai şartın istenebilmesinin mümkün gözükmediğini, davalı bankanın sözleşmeyi sona erdirdiğine yönelik iradesi sonucu geçici teminat mektubunun para çevrildiği düşünülse de, bankanın bu şekilde sözleşmeyi sona erdirmesinin haksız olması sebebiyle cezai şartın talebi, yani geçici teminat mektubunun paraya çevrilmesinin de mümkün olmayacağını, teknik açıdan öncelikle — ismi kısaltma olarak ——- gelmediğini, bu tanımlama ——olarak adlandırıldığını, yani bir nevi banka yerine kullanılabildiğini, ——- yerleştirileceği ekipmanlar ——-olduğunu, aksi takdirde bu kasetlerin olmaması durumunda, üstelik daha da güvenli işlem yapılabilen cep telefonları ile kıyaslandığında———– anlamsız ——– olacağını, bunların kasetsiz satılması durumunda bildirilmesinin gerekli olduğunu, mali açıdan davacı tarafın tazminat talebi kapsamında, davacının ihale bedeli üzerine gelecek gelir ve elde edeceği kara ilişkin şirketin gelir tablosu oranları esas alınarak müspet zarar / mahrum kalınan karının 70.884,24 TL hesaplandığını, bununla birlikte davacı tarafından sunulan dava dışı şirket ile yaptığını belirttiği sözleşme bedeli esas alınarak bu ihtimale göre elde edeceği gelirden, ihale bedeli tamir bedeli masrafları birlikte değerlendirilerek 608.472,60 TL hesaplanabileceği belirlenmiş olup, takdirinin mahkemeye ait olacağını, davacının vermiş olduğu 50.000 TL teminat mektubunun 29.02.2020 tarihinde davalı tarafından paraya çevrildiğini, dava tarihine kadar ticari faizinin 6.704,45 TL hesaplandığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti 09/01/2023 havale tarihli raporunda özetle; dava konusu —— ait kasetlerin olmaması halinde —herhangi bir işlevi olamayacağını, dolayısıyla —- bütünleyici malzemesi olan kasetlerin —– hariç tutulması söz konusu olmadığını, para çekme ve yatırma kasetlerinin —- mütemmim cüzü olduklarını, dava konusu —– davacı tarafından hurda veya yedek parça maksatlı olarak bile satın alınmış olsa satış şartnamesi madde 1 de açıkça yazıldığı adet kadar alıcıya teslim edilmesi gerekmekte olduğunu, elektronik cihazların ikinci el piyasalarında değeri ———– kadar düşebildiğini, elektronik emtianın yeni modelleri çıktığı için ve ———– ile uyumlu olmayacağı için ikinci ele ayrılan elektronik emtianın değerinin hurda fiyatına inmekte olduğunu, davalının —- birlikte teslime hazır olmaması veya —–birlikte teslim edilmeyeceğine dair mail iletileri uyarınca davalının ediminin ifasında satıcı temerrüdüne düştüğü kanaatine varılabileceğini, davacının davalının temerrüdü sebebiyle ifadan vazgeçip müspet zarar talep ettiği kanaatine varılacak olması halinde yoksun kaldığı karını talep edebileceğini, davacının davalının temerrüdü sebebiyle davalıya hitaben yazdığı yazıda yer alan sözleşme ile bağlı olmayacağı ifadesine istinaden sözleşmeden döndüğü ve menfi zarar talep ettiği kanaatine varılacak olması halinde yoksun kaldığı karını talep edebileceğini, davalının temerrüde düştüğü kanaatine varılacak olması halinde teminat mektubunun irat kaydı için aranan ödemenin veya malzemelerin tesliminin davacıdan kaynaklanan bir sebeple ifa edilmemesi durumunun ortaya çıkmaması sebebiyle teminat mektubunun irat kaydının mümkün olmayacağını beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Davacı tarafça, davalıdan ———- aldıklarını, kendilerine gösterilen örnekte atm kasetlerinin bulunmasına rağmen davalının kasetlerin ayrı satıldığını beyan ettiğini, davalıdan satın aldıkları————- dava dışı şirkete satışı için anlaşma yaptıklarını davalının kasetleri teslim etmemesi nedeniyle yoksun kalınan karlarının oluştuğu, ayrıca davalının atm satışı için davalıya verdikleri teminat bedelini nakde çevirdiğini bu nedenle yoksun kalınan zararlarının tahsilini ve nakde çevrilen teminat bedelinin iadesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacıya satılan atmlerin kullanım ömrünü tamamlayan atmler olduğunu, ihaleye katılanlara atmlerin kasetsiz olarak satılacağının bildirildiğini, sözleşmeyi gereği gibi ifa ettiklerini, teminatı haklı olarak nakde çevirdiklerini beyanla davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, satış sözleşmesinde edimin tam ve eksiksiz olarak ifa edilmediği iddiasına dayalı müsbet zararın tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki temel ihtilaf, kasetlerin atmlerle birlikte satılıp satılmadığı bu kapsamda davalının edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği noktasında toplanmaktadır.
Kasetlerin atmlerin bütünleyici parçası olup olmadığı bu kapsamda kasetlerin ————–birlikte satılıp satılmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan bila tarihli bilirkişi raporunda, ihale şartnamesinin 1. Maddesinde yapılan tanımlamada kasetlerin de yer alması nedeniyle satıma kasetlerinde dahil olduğu, davalının kasetleri de devretmekle yükümlü olduğunun mütalaa edildiği, itirazlar üzerine başka bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş ve mahkememize 29/06/2022 tarihinde sunulan bilirkişi heyet raporunda kasetlerin atmnin bütünleyici parçası olduğu ve atm lerin kasetlerle birlikte satıldığının kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafından edimin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle davacının 608.472,60 TL müsbet zararının oluştuğu, teminatın nakde çevrilmesi nedeniyla dava tarihi itibariyle davacının işlemiş faiz alacağının 6.407,45 TL olduğu şeklinde görüş mütalaa edildiği, mahkememize sunulan 09/01/2023 tarihli heyet raporunda da kasetlerin atmlerin bütünleyici parçası olduğu yönünde görüş mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile taraflar arasındaki ———– satımına ilişkin sözleşmede kasetlerin de sözleşme kapsamında olduğu, davalı tarafından kasetlerin teslim edilmemiş olması nedeniyle davalının edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinin davacı tarafça kanıtlandığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125. Maddesi gereği, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Borcun yerine getirilmesinin kusurla olanaksız hale gelmesinde, temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde, yahut borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde, müspet zararın giderimi söz konusu olur ————-
Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı alır. Burada sözleşmenin feshedilmemesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir.” ———
Edimin tam ve eksiksiz olarak ifa edilmemesi nedeniyle oluşan kar kaybı müsbet zarar kapsamında yer almaktadır———-
Tüm bu açıklamalar ışığında, borçlunun edimini tam ve eksiksiz olarak ifa etmemesi durumunda alacaklının aynen ifa isteme, aynen ifadan vazgeçip müsbet zararın tazminini isteme ve sözleşmeden dönerek menfi zararın tazminini isteme hakları bulunmaktadır. Sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle oluşan kar kaybı müsbet zarar kapsamında talep edilebilecek bir tazminat türüdür.
Davacı tarafça sözleşmenin feshine ilişkin bir irade ortaya konulmamış olması ve dava dilekçesinde edimin ifa edilmemesi nedeniyle kar kaybını talep ettiklerini belirtmelerine göre müsbet zararın tazminini talep ettiklerinin kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında atm satımına ilişkin sözleşme olduğu, davalının atmleri teslim etmesi rağmen atmlerin para çekme ve yatırma kasetlerini teslim etmediği, atmlerin satışına ilişkin ihale şartnamesinin 1. Maddesinde kasetlerin de yer alması ve atm kasetlerinin hükme esas alına bilirkişi raporlarına göre atmlerin bütünleyici parçaları olması nedeniyle, ——— sözleşme kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda davalının edimini tam ve eksiksiz olarak ifa etmediği, davacının TBK’nın 125/2. Maddesi uyarınca müsbet zarar kapsamında kalan kar kaybından kaynaklı zararını davalıdan talep edebileceği, bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının kar kaybının 608.472,60 TL olduğu, davalı tarafından teminatın nakde çevrilmesinin haksız olduğu bu nedenle davacının nakde çevrilen teminat bedelini nakde çevirme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan talep edebileceği, teminat bedelinin dava tarihine kadar işlemiş faizinin 6.704,45 TL olduğu, davacının müsbet zararına ve teminat bedeline dava tarihinden itibaren tarafların tacir olması ve sözleşmenin ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle ticari avans faizi uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine——– varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
A-Nakte çevrilen teminat bedeli olan 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-Nakte çevrilen teminat bedeline dava tarihine kadar işlemiş faiz olan 6.704,45 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Davacının yoksun kalınan karı olduğu tespit edilen 608.472,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 45.438,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.024,65 TL’nin ve ıslah harcı olarak alınan 10.335,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 34.078,59 karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 91.169,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 250,00 TL posta ve tebligat gideri ve 59,30 TL başvurma harcı ve 9.000,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 9.309,30 TL yargılama gideri ile 1.024,65 TL peşin harç ve 10.335,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 20.668,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2023