Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/845 E. 2022/498 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/845
KARAR NO: 2022/498
BİRLEŞEN —– SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Şirketin İhyası
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA TARİHLERİ : 22/12/2021 – 03/01/2022
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:
DAVA: Davacı vekili —-tarihli dava dilekçesinde özetle; —– müvekkili bankanın —-başvurarak kredi talebinde bulunduğunu, talep doğrultusunda ilgili firmaya kredi kullandırıldığını , taraflar arasında da —– imzalandığını, firmanın kredi kullanımı nedeni ile oluşan borcu ödemeyince müvekkili bankanın, hesabı kat ederek —- yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderdiğini, borcun ödenmemesi üzerine — hakkında —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibinde borçlu——bankamızda mevcut adreslerine ve——– adresine ödeme emri gönderilmişse de ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, bunun üzerine —— kaydı terkin edilmiştir”. şeklinde firmanın terkin edildiğinin tespit edildiğini, —— tarafından yapılan tasfiye ve terkin işlemi usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirketin tasfiyesi tam olarak gerçekleştirilmediğini, davalı şirket adına kayıtlı bir malvarlığı bulunup bulunmadığı, şirketin tahsil edilmemiş alacakları ya da ödenmemiş borçlarını bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, bu nedenle ilgili şirketin ihya edilerek tasfiye işlemleri usulüne uygun olarak tamamlanmadığını TTK Geçici 7. Maddesi (15) maddesine göre şirketin ihyasının istenebileceğini, müvekkili bankanın alacaklı olduğunu belirterek davamızın kabulü ile —– firmasının —– terkin edilen kaydının ihyasına karar verilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ——— tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın olağan tasfiye sonucu gerekli prosedürün yerine getirilmesi ve talep üzerine ticaret sicilinden terkin edilen Tasfiye Halinde — ek tasfiyesine karar verilmesi kapsamında olduğunu, davacının, husumeti tasfiye memuruna yöneltmesi gerektiğini, Oysa usule ve —- göre, husumetin aynı zamanda tasfiye memuru —- de yöneltilmesi gerektiğini,—– TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkil sicil müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere müvekkil ticaret sicili müdürlüğü tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olduğunu, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağını, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilnin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, davanın niteliği gereği “Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
DAVA : Davacı vekili— tarihli dava dilekçesinde özetle; davaya konu —- hükmen ihyası talepli olarak—– dosyasından görülmekte olan davada kendilerine tasfiye memuru hakkında ihya davası açılması için süre verildiğini, bu nedenle davayı açtıklarını belirterek davanın —- dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tasfiye memuruna dava dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibarıyla —— tasfiyesi sonlandırılarak sicilden terkin edilen “Tasfiye Halinde ——- takip dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak kaydı ile TTK’nun 547 ve devamı maddeleri uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
Asıl davanın sadece yasal hasım olan —– aleyhine açıldığı, şirketin tasfiye sonucu sicilden terkin edilmiş olması nedeniyle tasfiye memurununda hasım olarak gösterilmesi gerektiğinden davacı vekiline tasfiye memuru —-aleyhine ihya davası açarak iş bu dava dosyası ile birleştirilmesini sağlaması için süre verilmiş, davacı vekili tarafından —- dava dosyasının açıldığı mahkemece —— sayılı birleştirme kararı verilerek dosyamıza gönderildiği, bu suretle taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür.
TTK 547 ‘nci maddesinde; ” (1) – Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) – Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmü düzenlenmiştir. Yasada düzenlenen ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiye de yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, madde gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa, mal varlığının dağıtımı esnasından ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa, tasfiye sırasında kendisi tarafından açılan yada kendisi aleyhine açılan, dava, takip sonuçlanmadan terkin edilmişse ek tasfiye gereklidir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış tarafların delilleri toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
İhyası istenilen şirketin celp olunan —- dosyalarının incelenmesinde; ihyası istenilen Tasfiye Halinde—– tasfiye sürecine girdiği, tasfiye memuru olarak davalı olarak —- atandığı, şirketin son tescilini —- yaptırdığı ve aynı tarihte tasfiyenin sonlandırıldığından bahisle sicilden kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
İş bu davaya dayanak yapılan —– dava dosyasının uyap üzerinden yapılan incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından ihyası istenilen şirket ile birlikte davalı tasfiye memuru —- aleyhine genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, takibin —– tarihinde başlatıldığı ve ihyası istenilen şirketin daha önce davacı bankadan kullandığı taksitli ticari krediye ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan tüm bu delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; —-sicil numarasında kayıtlı iken — tarihinde şirketin tasfiyesinin sona erdiğinden bahisle sicilden terkin edilen ” Tasfiye Halinde —– sayılı takip dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak ek tasfiye için TTK 547. maddesi uyarınca işlemler sonuçlanıncaya kadar T—yeniden tesciline, şirketin ek tasfiyesi için— tesciline, bu işlemleri yapması için son tasfiye memuru birleşen davalı — tasfiye memuru olarak atanmasına, asıl davada davalı ticaret sicil müdürlüğü yasal hasım olup, şirketin sicilden terkin tarihi nazara alındığında şirket aleyhine açılan ve devam eden icra takip dosyasının açılış tarihinin—– tarihi itibariyle tasfiye memuru tarafından usulsüz olarak terkin edildiği dolayısıyla iş bu davanın açılmasına birleşen davalı tasfiye memurunun sebebiyet verdiği anlaşıldığından HMK 332.maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı tasfiye memuru sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Asıl ve birleşen —-davanın KABULÜ ile; — numarasında kayıtlı iken şirketin —tarihinde tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde ——Esas sayılı takip dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak TTK 547 maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar İHYASINA,
2.Şirketin ek tasfiyesi için —– tesciline,
3.Şirketin ek tasfiye işlemlerinin Tasfiye Memuru —- tarafından yürütülmesine,
4.Karar kesinleştiğinde ihya edilen şirketin sicile tescil işlemlerinin yapılabilmesi için gerekçeli kararın —— gönderilmesine,
ASIL DAVADA:
5.Asıl davada ——yasal hasım olması nedeniyle alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6.Asıl davada yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
7.Asıl davada davanın mahiyeti gereği davalı ——– yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
BİRLEŞEN DAVADA:
8.Birleşen davada harç başlangıçta peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
9.Birleşen davada davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 87,10 TL olmak üzere toplam 248,50 TL yargılama masrafının davalı tasfiye memuru —– alınarak davacıya verilmesine,
10.Birleşen davada davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı tasfiye memuru —–alınarak davacıya verilmesine,
11. Asıl ve birleşen davada karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2022