Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/832 E. 2023/122 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/832 Esas
KARAR NO : 2023/122

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/12/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 16/12/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile dava dışı sigortalısı—— arasında——- plakalı araç için; 11.09.2020-11.09.2021 tarihlerini kapsayan, ——no’lu poliçe numarası ile Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, 02.11.2020 tarihinde müvekkil şirket nezdinde sigortalı dava dışı—–sevk ve idaresindeki——-plaka numaralı çekicinin, ——sevk ve idaresindeki——Şirketi adına kayıtlı —–plakalı —— marka ticari araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası neticesinde müvekkil şirketçe sigortalı——-plaka numaralı araçta oluşan hasarın karşılanması için müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine —— numaralı hasar dosyası açıldığını, sigortalı aracın ağır hasarlanması sonucu Pert-Total prosedürü uygulandığını,——- plaka numaralı çekicinin rayiç bedeli 770.000,00 TL olarak tespit edilmiş olup; 308.000,00 TL sovtaj bedelinin düşülmesi ile toplam 462.000,00- TL tazminat hesaplandığını, hesaplanan 462.000,00 TL tazminat miktarı müvekkil sigorta şirketince sigortalısına 02.02.2021 tarihinde ödendiğini, yapılan ekspertiz incelemeleri ve tanzim edilmiş kaza tespit tutanağı uyarınca her iki araç sürücüsüne de %50 oranında kusur isnat edildiğini, müvekkil şirket tarafından ödenen 462.000,00- TL’nin karşı aracın kusuru doğrultusunda 231.000,00- TL’si rücuya konu edildiğini, akabinde davaya konu——plaka numaralı ticari aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ——– poliçe limiti olan 41.000,00 TL tahsil edildiğini, 190.000,00- TL bakiye tazminat kaldığını, müvekkil sigorta şirketince sigortalısına yapılan tazminat ödemesi neticesinde halefiyet koşullarının gerçekleştiğini, müvekkil şirketin sigortasına halef olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin, dava konusu hasar ile ilgili olarak sigortalıya ödediği tazminat oranında, hukuken sigortalısının yerine geçmiş olup söz konusu zarardan ötürü üçüncü kişilere karşı dava hakkı bulunduğunu, zarar görenin hakkının tazmin edilen zarar oranında müvekkil sigorta şirketine devredildiğini, dava dışı sigortalısı karşısında sigorta sözleşmesinden doğan borcunu ifa etmek durumunda kalan müvekkil şirketin malvarlığındaki bu azalmayı gidermek amacıyla haksız fiili gerçekleştiren kişiye başvurması gerektiğini, davalının vermiş olduğu zarar dolayısıyla sorumlu olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile haklı davamızın kabulüne karar verilmesi ile birlikte; müvekkil şirketin haklı alacağının tahsilini, dava süresi sonunda mümkün kılmak adına ve borçlu davalının mal kaçırmasını önlemek amacı ile borçlu adına menkul ve gayrimenkul malların araştırılarak alacağa yeter miktar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, ——- Sayılı dosyası kapsamında yapılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz sebebi ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde 02/11/2020 tarihli kazada kusur durumunun ne olduğu, kaza nedeniyle—— plakalı araçta hasar meydana gelip gelmediği, gelmiş ise ne kadar hasar meydana geldiği, davacının dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın 190.000,00 TL’sini davalıya rücu edip edemeyeceği, işlemiş faiz talebinin haklı olup olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:
Celp ve tetkik edilen —— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalının son tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.——-poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.——- poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.——- plakalı aracın kaza tarihi itibariyle tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır. Bilirkişi 19/09/2022 tarihli raporunda özetle; davacı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı çekicinin sürücü—— %100 oranında tam kusurlu, davalı taraf aracı sürücüsü ——- kusursuz olduğunu, olay nedeniyle zarar gören çekicinin orijinaline uygun onarımı ekonomik olmayıp pert total sayılması gerektiğini, ortaya çıkan gerçek zarar miktarının 462.000,00-TL olarak hesaplandığını, kusur oranı doğrultusunda davalı tarafın bir sorumluluğu bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.——22/12/2022 tarih ve——- sayılı raporunda özetle; sürücü ——-%100 olduğunu, sürücü ——– kusursuz olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça davacı ile dava dışı —— arasında kasko poliçesi bulunduğu, 02/11/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle kasko sigortalılarına 462.000,00 TL ödedikleri, kazanın meydana gelmesinde davalının işleteni olduğu aracın %50 kusurlu olması nedeniyle sigortalılarına ödedikleri bedelin %50’sini davalıya rücu etmek istediklerini, davalının ZMMS sigortacısının zararın 41.000,00 TL’sini karşıladığı, bakiye 190.000,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.Davalı tarafça davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.Dava, kasko sigortacısının trafik kazası nedeniyle kasko sigortalısına ödediği tazminatın davalı işletenden rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlıkta davalının sorumluluğunun tespiti amacıyla öncelikle kazada kusur durumunun ne olduğunun tespiti gerektiği kanaatine ulaşılmış, bu kapsamda makine mühendisinden 19/09/2022 tarihli rapor alınmış ve makine mühendisi mahkememize sunmuş olduğu raporda; görüşün açık olduğu düz yolda yerleşim yeri dışı seyir şartında seyrederken kavşak nedeniyle otoyola katılım olduğunu, bu nedenle araç çıkabileceğini öngörerek hızını tedbir alabilecek seviyeye düşürmeksizin, aracının seyir şeridinden çıkarak emniyet şeridinde park halinde bulunan davalının işleteni olduğu araca çarpan ——- plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davalının işleteni olduğu aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı şeklinde görüş mütalaa edildiği anlaşılmış, kaza tespit tutanağında davalının işleteni olduğu——-plakalı aracın sürücüsünün yerleşim yeri dışındaki karayolda zorunlu hallerde gerekli önlemleri almadan duraklamak veya park etmek maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle kusur atfedildiği, bu kapsamda kaza tespit tutanağı ile mahkememize sunulan rapor arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla; çelişkinin giderilmesi amacıyla—– rapor alınmasına karar verilmiş, —— tarafından mahkememize sunulan 22/12/2022 tarihli raporda mahkememizce alınan 19/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ile aynı yönde görüş mütalaa etmiş, bu nedenle birbirleriyle uyumlu olan 19/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ve——-raporunun hükme esas alınması gerektiği, bu kapsamda davalının işleteni olduğu —— plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.Tüm dosya kapsamından; 02/11/2020 tarihli kazada kazanın meydana gelmesinde davalının işleteni olduğu ——- plakalı aracın sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, haksız fiil sorumluluğunun şartlarından kusur şartının somut olayda gerçekleşmediği, bu kapsamda davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.393,72 TL harçtan alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatan 2.213,82‬ TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.360,00 TL’nin davalı mazeretsiz olarak arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 59,30 TL başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 1.560,00 TL —— fatura bedeli, 290,55 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 3.409,85‬ TL yargılama giderinin davalının arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmaması nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.