Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/821 E. 2022/588 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/821 Esas
KARAR NO:2022/588

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/12/2021
KARAR TARİHİ:15/09/2022
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin —Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun çerçevesinde — işletme hakkının müvekkilİ şirketinde bulunduğunu,— plakalı araçla takip tarihi itibariyle Müvekkil Şirket’in işlettiği otoyoldan —tarihleri arasında — kez ihlalli geçiş,—plakalı araçla takip tarihi itibariyle Müvekkil Şirket’in işlettiği —- tarihleri arasında — kez ihlalli geçiş, —plakalı araçla takip tarihi itibariyle Müvekkil Şirket’in işlettiği — tarihleri arasında — kez ihlalli geçiş— plakalı araçla takip tarihi itibariyle Müvekkil Şirket’in işlettiği otoyoldan — tarihinde — kez ihlalli geçiş yaptığını, Davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine —- sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin başlatılmasını müteakip —- tarafından davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından —- tarihli dilekçe ile icra takibine, asıl alacağa, cezaya ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, davalı tarafından Müvekkil Şirket’e borçlanılan meblâğ 6001 sayılı “Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun” (“6001 Sayılı Kanun”) gereği zorunlu olarak verilmiş bir cezadan kaynaklandığını, 6001 Sayılı Kanun’un 30. maddesi emredici bir hüküm olup uygulaması için bir ön bildirim veya ihtara gerek bulunmadığını, İcra dosyasında haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olmasından davacı yararına İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca —-az olmamak kaidesiyle icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, fazlaya dair her türlü haklarının saklı kalması kaydıyla davalarının kabulüne, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin takip tarihinden itibaren takipte istenen şartlarla devamına, davalının, takip konusu alacağın —-aşağı az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketinin davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtilmiş olduğu bir alacağı bulunmadığını, müvekkili tarafından borcun ödendiğini, müvekkilinin ikametgahı mahkemesinde açılması gereken dava bizzat davalının kendi ikametgahı mahkemesinde açıldığını, bu nedenle mahkemeniz yetkisiz olduğunu, yetkili Mahkemenin—-olduğunu, müvekkilinin davacı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu olduğu herhangi bir rakam bulunmadığını, müvekkili şirketinin yapmış olduğu ihlalli geçişlerin hepsinin ödemesinin yapılmış olduğunu, davacı yanın tekrardan ödeme talep etmesi kabul edilemez olduğunu beyan ederek, İtirazın iptali davasının reddi ile—- aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalıya ait araçların davacının işlettiği köprü ve otoyollardan ihlalli olarak geçip geçmediği, ihlalli olarak geçmiş ise geçiş ücretinin ödenip ödenmediği, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —–Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın — yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.—- tarafların ticari sicil kayıtları celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.—-Raporları ve davaya konu araçların tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.—- davaya konu araçların ihlalli geçiş yapıldığı iddia edilen tarihlerde ve bu tarihleri takip eden — günlük sürede — hesaplarının bulunup bulunmadığı, var ise bu hesapların bağlı olduğu banka adının ve hesabın bildirilmesi, hesap hareketleri ve hesap bakiyesinin gönderilmesi istenilmiş olup; gelen yazı cevapları dosya arasına alınmıştır.—-ürünleri bilgisi istenmiştir. Bankaların verdiği cevaplarda davaya konu aracın —- üyeliği bulunmadığı bilgisi verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, ihlalli geçiş iddiasından kaynaklı ihlalli geçiş ve ceza bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş ise de; para borçlarında TBK 89 gereği ifa yeri olan alacaklının yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili olması, eldeki davada alacaklının yerleşim yerinin mahkememiz yetki sınırları içerisinde bulunması nedeniyle yetki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça zamanaşımı definde bulunulmuş ise de; TBK 146.maddesi gereği genel zamanaşımının — yıl olması, yol kullanım hizmeti verilmesinin genel zamanaşımından farklı bir zamanaşımına tabi olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmaması ve genel zamanaşımının da dolmamış olması nedeniyle zamanaşımı definin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davalıya ait—plakalı araçların davacının işlettiği köprü ve otoyollardan geçtiği ve geçiş ücretinin geçiş anında ve geçişten sonraki— günlük dönemde ödenmediği bu nedenle davalının geçiş ücreti olan —olmak üzere toplam— sorumlu olduğu, davacının geçiş ücreti ve işlemiş faizin tahsili amacıyla başlattığı icra takibinin bu miktarlar bakımından haklı olduğu, bu miktarlar bakımından itirazın iptalinin gerektiği, her iki tarafında tacir olması ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —- sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın — oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan —- harcın alınması gerekli olan ‭— harçtan mahsubu ile bakiye —- karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan— başvurma harcı ve —posta ve tebligat gideri,— bilirkişi gideri ile — peşin harç olmak üzere toplam—-davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen—- davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.