Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/813 E. 2023/345 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/813 Esas
KARAR NO: 2023/345
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/12/2021
KARAR TARİHİ:13/04/2023

DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —-havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacının ——- markalı satın aldığını, aracın şirket yetkilisi —– tarafından kullanıldığını, aracın tüm bakımlarının yetkili serviste yapıldığını, servis kayıtlarının bilahare sunulacağını, araçta oluşan arıza sonucu aracın davalılardan —- çekiciyle götürüldüğünü, tamirden sonra —- tarihinde teslim edildiğini, aracın —- kullanılmadan tekrar arızalandığını, davalının aracı kontrol dahi etmeden krank mili arızası var diye motorunun tamamen değiştirilmesi gerektiğini söylediğini, aracın günlerce serviste bekletildiğini, davacı şirketçe araç üzerinde ——- sayılı dosyası ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, raporda davalının hatalı montaj ve servis hizmetinden kaynaklı olarak araçta ağır hasar olduğunun belirlendiğini, yapılan tespitte davalının yanlış montaj yaptığının ve kullanılan hatalı malzemeden dolayı supabın kırılarak pistonu deldiği ve silindir kapağına zarar verdiği, hasardan davalının sorumlu olduğunu, diğer davalı —- ise davalıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının aracın tamir masrafı olarak —- ödediğini, ayrıca araçta —değer kaybı oluştuğunu, yine hatalı tamir için davalı —- ödediklerini, aracın kullanılamaması nedeniyle— kalem zararlarının oluştuğunu, davalı —- ihtarname keşide edildiğini ancak sonuç alınamadığını, arabuluculuktan sonuç alınamadığını belirtmiş ve 2000 Euro tamir masrafının Euro olarak veya ödeme günündeki kurdan hesaplanacak TL olarak, 10.000 TL değer kaybının, 1000 Tl daha önce davalı —- ödenen tamir bedelinin ve 5000 TL araç kiralama masrafının davalılardan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı ——- tarihli cevap dilekçesinde özetle: hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarında bulunduklarını, davacının araçla ——-yol kat ettiğini, aracın birden fazla el değiştirdiğini, 10 yıldır kullanıldığını, bundan sonra davalı şirkete bildirildiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, alıcının devraldığı satılanın durumun imkan bulur bulmaz incelemesi gerektiğini, eğer süresinde bildirmezse ayıpları kabul etmiş sayılacağını, davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının aracı 2. el olarak satın aldığını, dava konusu araçtan önceki maliklerinin nasıl kullandıklarının belli olmadığını, davacının aracı eski maliklerinden ayıplı olarak satın almış da olabileceğini, davacının motor değişimi bilgisinin incelenmeden verildiği iddiasının gerçek olmadığını, aracın —– tarihinde araç hararet yapıyor şikayetiyle geldiğini, davalı servis personelinin aracın silindir kapağını söktüklerini ve contasının yandığını gördüklerini, rektifiye firmasının motor bloğunu ölçtüğünü ve aşırı ovalite tespit ettiğini, onarım yapılabilmesi için motorunun komple yenisiyle değiştirilmesinin gerektiği sonucuna varıldığını, davacının komple motor değişimi istemediğini, aracın sadece yanık contasının değiştirilerek toplanmasını istediğini, aracı satacağını söylediğini, bu şekilde aracın eski haline gelecek şekilde toplandığını ve 08.10.2020 tarihinde teslim edildiğini, 08.10.2020 tarihli mail yoluyla araçtaki motor bloğunda hararet sonucu oluşan eğrilik nedeniyle motor parçalarının sağlıklı çalışmadığının ve motor değişimi gerektiğinin, bu işlemin kendisinin isteği doğrultusunda yapılmadığını, dolayısıyla doğacak sorunlardan davalının sorumlu olmayacağının bildirildiğini, aracın ———– tekrar motor seyir halindeyken ikaz yandı, aşırı ses geliyor şikayetiyle servise getirildiğini, yapılan kontrollerde motordan ses geldiğinin, detaylı tespit için motorun sökülmesi gerektiğinin ancak ilk geldiği tarihteki komple motor değişimi tespitlerinin geçerli olduğunun, daha önce de belirtildiği şekilde hararet nedeniyle oluşan sonuçların bu arızaya neden olmuş olabileceğinin açıklandığını, davacının aracını tamir ettirmeden çekiciyle teslim aldığını, görüldüğü üzere davacının iddialarının gerçek olmadığını, davacının aracı onartmadan —– daha kullandığını ve yolda kaldığını, aracın arızalı olduğunu bile bile kullandığını tamir masrafını davalıya kesmeye çalıştığını, ortada yanlış bir servis işlemi, hatalı montaj veya malzeme kullanımının söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle davacının özel serviste yaptırdığı işlemlerin masrafını davalıdan karşılamasının uygun olmadığını, araçta ilk sökme nedeniyle bir değer kaybı oluşmayacağını, özel servisin yaptığı işlemlerden doğacak değer kaybından ise davalının sorumlu olmayacağını, davalı şirkette ikame araç verilebilmesi için aracın tamirine onay verilmesi gerektiğini, bu nedenle ikame araç verilmediğini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: aracın ——- model olduğunu, kullanım ömrünü neredeyse doldurduğunu, böyle bir araçta üretimden veya servisten kaynaklı ayıp olduğunun kabul edilemeyeceğini, 2 yıllık garanti süresinin dolduğunu, aracın trafik kaydının incelenmesinden birçok kez el değiştirdiğinin ortaya çıkacağını, davacının TTK 23. Maddesindeki ihbar süresine uymadığından dava ve talep haklarını kaybettiğini, davacının önceki malikleri tarafından nerede ve nasıl kullanıldığının belli olmadığını, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği hizmeti nereden aldığını da açıklamaktan kaçındığını, bu nedenle ileri sürdüğü ayıplı servis iddiasının reddinin gerektiğini, davacını talebiyle aracın davacıya teslim edildiği servisteki hizmetin ayıplı olmadığını, ayıp bildirimine içerik ve tarih olarak uymadığını, davacının delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatasına veya müşteri memnuniyetsizliğine dayandığını, ilk olarak —- tarihinde trafiğe çıkan aracın ilk malikinin davacı olmadığını,— davalı adına kayıtlı ——- tarihinde hararet yapıyor şikayetiyle servise geldiğini, aracın arızasının tespiti için silindir kapağının söküldüğünü, motor bloğunda rekfitiye şirketi tarafından yapılan ölçümde ovalite tespit edildiğini, komple motor değişimi önerildiğinin anlaşıldığını, davacının komple motor değişimi istemediğini, sadece contanın değiştirilmesini istediğini, davacının uyarılarak aracın teslim edildiğini, davacının kendi kusuru ve iradesiyle tamiri reddettiğini, bu şekilde zararın artmasına neden olduğunu, motor değişiminin değer kaybına neden olmayacağını, aksine aracın değerini arttıracağını, davacının iddialarına dayanak yaptığı tespit raporunun varsayıma dayalı olduğunu, hukuki geçerliliğinin olmadığını, raporun gerekçesiz olduğunu, davacının talep ettiği ikame araç bedelinin ve onarım bedelinin taleplerinin reddinin gerektiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacıya ait araca davalı ——- tarafından servis hizmeti sağlanırken hatalı tamir yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu nedenle araçta hasar ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, davacının araçtan mahrum kalma zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise bu zararlardan davalıların sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının ne olduğu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Eser sözleşmesinde ayıp sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 475. Maddesindeki “- Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.
” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER:
Tarafların son tescil bilgileri —– celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—- plaka sayılı aracın hasar geçmişi celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-müzekkere yazılarak — plakalı aracın tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davalı —– plaka sayılı aracın tamirine ilişkin belgeler celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ——- tarihli raporunda özetle; değişik iş dosyasıyla alınan bilirkişi raporunda herhangi bir teste dayanmadan yapılan değerlendirmelere katılmanın mümkün olmadığını, araçta motor değiştirilmeden yapılan ilk tamir işleminin araçtaki arızayı gidermesi mümkün olmayacağından, davacı şirketin motor değişimi işlemini kabul etmemesinin araçtaki arızanın giderilmesini engellediği, dolayısıyla ayıplı tamir işleminden bahsedilmesinin uygun olmayacağını, araçta ——kullanılmış ve arızalı ve hasarlı —– yenisiyle değiştirilmesinin araçta bir değer kaybı oluşturmayacağını, davacının ikame araç talebinin şartlarının oluşmadığını, teknik inceleme sonucunda yapılan değerlendirme neticesinde; davacının ayıp hükümlerine dayanarak talepte bulunamayacağını beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, maliki oldukları —- plakalı aracın tamir işlemlerinin yapılabilmesi için aracın davalı ——- teslim edildiği, davalı tarafından hatalı tamir yapılması nedeniyle araçta hasar oluştuğu, diğer davalının da distrübitör olması nedeniyle sorumlu olduğu, tamirin ayıplı yapılması nedeniyle oluşan tamir masrafı, değer kaybı ve ikame araç bedelinden kaynaklı zararlarının tazminin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı —— Tarafından ayıp ihbar sürelerinin geçtiği, araçta ayıp bulunmadığı ve tamirin de ayıplı yapılmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı ———tarafından; garanti süresinin sona erdiği, ayıp ihbar sürelerinin geçtiği ve tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
Ön inceleme duruşmasında HMK’nın 31. Maddesi uyarınca davacıdan tazminat isteminin araçtaki ayıp iddiasına mı yoksa tamir işleminin hatalı yapıldığı iddiasına mı dayandığı hususunu açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili tarafından mahkememize sunulan —– tarihli dilekçe ile tazminat isteminin tamir işleminin ayıplı yapıldığı iddiasına dayandığı şeklinde açıklama dilekçesi sunulmuştur.
Aracın arıza nedeniyle tamir edilmesi niteliği itibariyle eser sözleşmesi niteliğindedir ve eldeki uyuşmazlıkta eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.Davalı —— zamanaşımı defi yönünden yapılan incelemede; davaya konu tamirin 14/10/2020 tarihinde yapılmış olması ve dava tarihi itibariyle zamanaşımının dolmamış olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Araç tamirinin ayıplı yapılıp yapılmadığı hususunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan, bilimsel verilere ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; motor değişimi yapılmadan araçtaki arızanın giderilmesinin mümkün olmayacağı, davacının aracın motorunun değiştirilmesine muvafakat etmemesi nedeniyle arızanın giderilemediği, tamir işleminin ayıplı olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya arasına celp edilen ——- dosyasında alınan rapor ile arızanın fabrikasyon imalat hatasından kaynaklandığı şeklinde görüş mütalaa edilmiş ise de, herhangi bir teste dayanmadan soyut ifadelerle hazırlanan raporun, mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda da tartışılmış olması ve bilirkişi heyetinin delil tespiti raporundan neden farklı rapor hazırladıklarını denetime elverişli şekilde açıklamış olmaları nedeniyle delil tespiti dosyasında tek bilirkişi tarafından hazırlanan rapora itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından — plakalı aracın tamir işleminin yapılması için davalı —–teslim edildiği, daha sonra aracın yeniden arızalandığı, davalı tarafından yapılan tamirin bilirkişi incelemesi ile ayıplı olmadığının tespit edildiği, bu nedenle davacının uğradığını iddia ettiği zararlardan davalıların sorumluluğunun bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davalı ——- zamanaşımı definin REDDİNE,
2-Davanın REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 805,58 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 179,90 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan ‭625,68‬ TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.360,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023