Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/81 E. 2022/776 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/81 Esas
KARAR NO: 2022/776
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 08/02/2021
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı şirket —- akdedildiğini, davalılar ——sözleşmelerden kaynaklı olarak müteselsil kefil sıfatıyla müvekkili bankaya borçlu olduğunu, davalıların sözleşme kapsamında kullandırılan —— ödemediğinden haklarında —— yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, keşide edilen ihtarnamenin borçluların — bildirilen adreslerine tebliğe çıkarıldığını, davalılar hakkında—- tarihinde —- icra takibi başlatıldığını, davalıların işbu takibe —- tarihinde ödeme emrine itiraz ettiklerini ve yasal takibin durdurulmasına karar verildiğini, —– dosya numarası ile başvuru yapıldığını, davalıların itirazının haksız , mesnetsiz ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, davalıların —– nolu kredisinin bulunduğunu, işbu——- ödeme yapıldığını belirterek davalıların itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: tarafların temelde ” “davalıların dava dışı şirketin kullanmış olduğu krediden dolayı kefil olarak sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler sorumluluk miktarının ne olduğu, davalıların takibe itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin haklı olup olmadığı” hususlarında ihtilafa düştükleri anlaşılmıştır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava,——-kefaletten kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
——- esas sayılı icra dosyası celbedilmiştir.
Bilirkişi — tarihli raporunda özetle; davacı ——-alacağına ilişkin davalının —–sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itiraz nedeniyle davacı bankanın davalılardadan sayın mahkemenizce de kabul edilmesi halinde —- itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile —- masraf olmak üzere toplam —- alacaklı olduğu,—-asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– davalılardan istenebileceğinin,—- asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —-ayda bir deklere edilen değişen oranlarda temerrüt faizi ve bu faizin—- istenebileceğinin, ihtarnamede talep edilen ——- yani iptal edilmiş çekler olup davacının çek depo talebinin yerinde olmadığı, keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK md. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın Mahkemeye ait olacağı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi — tarihli raporunda özetle; —– tarihli her bir taksit tutarı—- olan taksitleri ödenmediği, ödenmeyen üç taksit tutarı — olmakla birlikte üç taksitin anapara tutarı —- olduğu, banka müteselsil kefillere —–sayılı ihtarnamesi ekinde gönderdiği —- ———–toplamı olmak üzere toplam —- borç ihtar ettiğini, —— yapılan hesaplamalara göre borçlu/davalılara ——ihtarname olarak toplam bilirkişilikleri tarafından yapılan incelemede firma kredilerine yıllık——temerrüt faizi hatalı uygulandığını, taraflar arasında imzalanan —- göre temerrüt faizi —– bildirdiği en yüksek faizin —fazlası olacağı belirtildiğini, bankanın o tarihte—- bildirdiği işletme kredisi faiz oranı —-olup, uygulanabilecek faiz oranının bu tutarın ——olmasının gerektiği, banka burada yıllık —- kredi faiz oranını dikkate aldığı tespit edilmiş olup, bu oranın uygulanmasının yanlış olacağı kanaatindeyim. Keza kredi kullandırımı için —– tarafından kredinin işletme kredisi olarak kullandırılacağı açıkça belirtildiğini, taraflar arasında imzalanan —- göre sözleşmeye müteselsil kefil olarak imza atan davalı/borçluların borçları toplamı son ihtarname tarihi itibariyle —- olup, şirketin elinde kalan çek yaprağı olmadığı dikkate alınırsa bu tutarın da toplam riskten düşülmesi, yani borç toplamının —- olması gerektiği, bankanın —- imzalamış olduğu sözleşme hükümlerine göre kredinin takibe düşmesi halinde takibi yürütme yetkisi krediyi kullandıran bankaya verilmiş olduğu, davalı/borçlular hakkında —- tarafından takibin yürütülmesine engel bir husus bulunmadığı, Banka tarafından tahsil edilen paranın —— devredileceği, davalı/Borçluların borca itiraz etmeleri nedeniyle haklarında % 20 inkâr tazminatı talep etmesi haklı nedenlere dayanmakla birlikte, temerrüt faizi oranın yanlış belirlenmiş olması ve gayri nakdi kredi tutarlarının mükerrer hesaplanmış olmaları dikkate alınarak inkâr tazminatı uygulanıp, uygulanmasını —- kararına bırakılması yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi — tarihli raporunda özetle; taksitli—– oranında; temerrüt faizi ve bu faizin —– davalılardan istenebileceği, —–alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — tarafından belirli dönemlerde açıklanan oranlarda temerrüt faizi ve bu faizin—- istenebileceği, ihtarnamede talep edilen —— yani iptal edilmiş çekler olduğu tespit edilmiş olup, dâvacının çek depo talebinin yerinde olmadığı hususu sayın mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesi mahkemenin takdirleri içinde kaldığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça dava dışı —– aralarında akdedilen —— kapsamında dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalıların bu kredinin kefilleri oldukları, kredi garanti fonu tarafından davacı bankaya — ödeme yapıldığı, —–alacağının takip edilmesi amacıyla icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi nedeni ile eldeki itirazın iptali davasını açtıklarını beyanla davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalıların süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki sözleşme ve kefalet belgelerinin incelenmesinden davacı ile dava dışı —- arasında —— bulunduğu, davalıların bu sözleşmenin kefilleri olduğu, kefaletin geçerlilik koşullarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Banka kayıtları üzerinde inceleme de yapmak suretiyle davacı alacağının tespiti amacı ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, yapılan bilirkişi incelemesi ile davalıların takip tarihi itibari ile davacıya ——-borcu bulunduğu şeklinde rapor hazırlandığı ancak raporda faiz hesabı yapılırken tablo kullanılmaması, hesaplamanın yapılış şeklinin anlaşılamaması nedeni ile uyuşmazlığı aydınlatmak için başka bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, yeni bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda davalıların takip tarihi itibari ile davacıya ——– borcu bulunduğu şeklinde rapor hazırlandığı, raporlar arasında çelişki bulunması nedeni ile çelişkinin giderilmesi amacıyla yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ve önceki raporlar arasındaki çelişkileri açıklar şekilde dosya kapsamına ve ——- uygulamalarına uygun olarak hazırlanan ve bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihi itibari ile davalılardan——- alacaklı olduğu şeklinde görüş mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kefalet sözleşmesinden kaynaklı olarak davalıların davacıya takip tarihi itibari ile —— ihtarname masrafı olmak üzere toplam —–alacağı bulunduğu , takibe itirazın bu miktar yönünden iptalinin gerektiği, alacağın taksitli ticari kredi ve çek sorumluluk bedellerine ilişkin olan —- kısmına takip tarihinden itibaren—oranında temerrüt faizi ve bu faizin — uygulanması gerektiği , business kredi kart ve kredili ticari hesap kredisine ilişkin olan ——uygulanması gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeni ile kabulüne karar verilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalılar/takip borçluları,—- ihtarname masrafı olmak üzere toplam; — yönünden İPTALİNE, alacağın —– kısmına takip tarihinden itibaren —oranında temerrüt faizi ve— — uygulanmasına, alacağın —- kısmına takip tarihinden itibaren — temerrüt faizi ve —– uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 11.070,99 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 2.581,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.489,09 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 25.310,47 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerine vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 187,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 2.646,30 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan 2.006,23 TL ile peşin harç olarak alınan 2.581,90 TL olmak üzere toplam 4.588,13 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, haklılık oranına göre hesaplanan 640,07 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.360,00 TL’nin 1.031,05 TL’sinin davalılardan, 328,95 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmen mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2022