Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/797 E. 2023/396 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/797
KARAR NO : 2023/396

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili adına kayıtlı —– plakalı araç seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait—– plakalı aracın çarpması sonucu 15.02.2020 tarihinde maddi hasarlı trafik kaza meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını, iş bu kaza sebebi ile müvekkiline ait araç SBM kayıtlarında %100 kusurlu bulunduğunu ancak kaza sonrası kusur ve hasarın tespiti amacı ile —– yapılan müracaat üzerine düzenlenen ekspertiz raporunda —– plakalı araç sürücüsünün KTK 52/1-a. maddesini ihlal ederek (%25) kusurlu,—–plakalı müvekkilinin ise KTK 57/c/2 84-h maddesini ihlal ederek (%75) kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple de dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdii ile kusur yönünden inceleme yapılması ve meydana gelen zararın kusur oranına göre tahsili talebinde bulunduklarını, bu kapsamda kaza sonrası müvekkilinin aracında oluşan hasar tazminatı tutarı ve kusur araştırması için eksperden rapor alındığını, bağımsız sigorta eksperleri tarafından hazırlanan raporların delil niteliğinde olduğu göz önüne alınmasını, kusur oranının tespiti amacı ile alınan hizmet sonucunda müvekkilinin aracında meydana gelen toplam hasar tutarının 1.551,70 TL (KDV dahil) ve toplam değer kaybı tutarının 2.000 TL olduğunu, kusur oranına göre 387,933 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10 TL) hasar bedeli ile kusur oranına göre 500,00 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10 TL) değer kaybı tutarının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olacağını, müvekkili tarafından söz konusu hasar tutarı için ekspertiz incelemesi yapılmış olup, 354,00 TL ve 198,31 TL ekspertiz ücretleri ile kusur raporu için de 354,00 TL ödeme yapıldığını, buna ilişkin makbuzlar ve faturaların da dilekçe ekinde sunulduğunu, iş bu masraflardan da TTK 1426. maddesi uyarınca sigorta şirketinin sorumlu olduğunu beyan ederek davanın kabulüne, dosyanın uzman bilirkişiye tevdi ile yeniden kusur incelemesi yapılarak kusur oranlarının, hasar tutarlarının tespitine, 15.02.2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile yeniden tespit edilecek kusur oranına göre müvekkilinin aracında meydana gelen şimdilik 10 TL değer kaybı tutarı, 198,31 TL ekspertiz ücreti, 10 TL hasar tutarı, 354 TL ekspertiz ücreti ve 354 TL kusur rapor ücreti olmak üzere toplam 926,31 TL tutarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle kazaya karıştığı ifade edilen —— plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 15.07.2019-2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere——numaralı Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için öncelikle olayı kapsayan poliçe mevcut olması gerektiğini, olayın vukuundan itibaren 2 yıl içinde başvuruda bulunulması gerektiğini, öncelikle zamanaşımı itirazları olduğunu, davaya konu trafik kazası nedeniyle yine aynı taleplere ilişkin olarak davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapıldığını, davacı tarafın söz konusu başvurusunun esastan reddedildiğini ve kesinleştiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuru ile tarafları, konusu ve dava sebebi aynı olduğundan kesin hüküm nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsüne dava konusu olayda atfı kabil kusur bulunmadığını, dava konusu olay da zarar görenin ağır kusurundan meydana geldiği için sürücü ve işletenin davacılara karşı sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden işbu davanın müvekkili şirket bakımından reddi gerektiğini, iş bu hususun tespiti için ceza dosyası ve varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra dava konusu kazada kusur durumunun açığa kavuşturulması için dosyanın —–sevk edilmesini talep ettiklerini, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, alacağın belirlenebilir olduğu hallerde HMK 107.madde kapsamında belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat bulunmadığını, davanın hukuki menfaat yokluğu sebebiyle reddini talep etiklerini, değer kaybı yalnızca aracın ilk hasarında meydana gelebileceğinden eski tarihli kaza kayıtlarının tramerden sorgulanmasını talep etiklerini, davacı tarafın kaza tarihindeki kasko sigortası bulunup bulunmadığının ve kaza kapsamında zararının işbu poliçe kapsamında karşılanıp karşılanmadığının da netleştirilmesi gerektiğini, zira davacı tarafın kaza dolayısıyla müvekkili şirketten maddi hasar ödemesi almış olup, harici olarak kasko şirketinden de ödeme alması halinde kaza kapsamındaki zararının giderilmiş olacağını, aynı zarara ilişkin ikinci ödemenin sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, hasarın hangi parçalarda olduğunun, boyutunun ve değer kaybına esas bilgilerin (kilometre vs.) temin edilebilmesi için hasar ve hasar onarımına ilişkin belgelerin sunulmasının zorunlu olduğunu, davanın yeterli başvuru yapılmadığı gözetilerek KTK md.97 gereği reddini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte öncelikle aracın pert olup olmadığının değerlendirilmesini talep etiklerini, zira pert olmuş bir araç için değer kaybı hesaplanmasının mümkün olmayacağını, aracın, kaza tarihi itibariyle kilometre, aynı aracın daha önce kazası bulunup bulunmadığının dikkate alınması gerektiğini, kusur iddialarını kabul anlamına gelmemek üzere davacının kazanın meydana gelmesindeki kusuru ile zararın ortaya çıkması ve artmasındaki müterafik kusurunun da dikkate alınmasını talep ettiklerini , emsal Yargıtay kararları gereği, kusur ve değer kaybı incelemesinin, 01.06.2015 tarihli ZMM Genel Şartları ekinde yer alan değer kaybı hesap formülleri gözetilerek bu konuda uzman makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, —–plakalı aracın dava konusu kazadan önceki kaza kayıtlarının Sigorta Bilgi Merkezinden sorulmasını talep ettiklerini, söz konusu araçta değer kaybının söz konusu olmadığını, tramer kayıtlarında da görüleceği üzere söz konusu aracın daha önce de başka kazalara karıştığını, müvekkili şirketin davaya konu araçta meydana gelen zararı tazmin etmek ya da onarmakla yükümlü olduğunu, onarımı anlaşmalı servislerinde yapmanın yasal hakkı olduğunu, sigorta şirketine sigorta ettirilen bir malın hasara uğraması dolayısıyla sigorta şirketinden alınan tazminatın, gelir veya kurumlar vergisi açısında gelir arttırıcı yahut gider azaltıcı etki yapmakla beraber KDV’ye tabi olmadığını, hasara ilişkin tüm belgelerle başvuru üzerinden 8 iş günü geçmesiyle temerrüdün gerçekleştiğini, dolayısıyla davacı yanın kaza tarihinden faiz taleplerinin reddi gerektiğini, haksız fiil kaynaklı dava nedeniyle ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesini talep etiklerini beyan ederek derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının kabulü ile davanın reddine, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine, sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığından reddine, aksi halde kusur ve hasara yönelik itirazlarının kabulü ile kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından huzurdaki davanın reddine, fahiş tamirat bedeli taleplerinin reddine, aracın yaşı ve kilometresi dikkate alınarak değer kaybı taleplerinin reddine, teminat dışı olan kazanç kaybı, araç ikame bedeli ve sair taleplerin reddine, aracın dava konusu kazadan önceki hasarlarının tespitine, kazanın meydana gelmesindeki kusur ile araçtaki hasar tutarının ve değer kaybının Genel Şartlarla belirlenen kriterlere göre hesaplanmak üzere dosyanın bilirkişiye gönderilmesine, davacıya ait aracın kullanılmışlık katsayısı, hasar boyutu katsayısı ve araç baz değeri göz önüne alındığında talep edilen fahiş değer kaybı taleplerinin reddine, talepte bulunulan aracın yüksek km’sinin dikkate alınarak talebin reddine, ekspertiz ücreti ve sair rapor ücreti taleplerinin reddine, her halükarda ticari faiz taleplerinin reddine, mesnetsiz “arabuluculuk vekalet ücreti” talebinin her halükarda reddine, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tensip zaptı ile Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak 15/02/2020 tarihinde —— plakalı araçların karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağı ve eklerinin, —– Noterler Birliği’ne müzekkere yazılarak——plakalı araçların kaza tarihi itibari ile trafik tescil kayıtlarının istenilmesine karar verilmiş olup, müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce—– müzekkere yazılarak dava konusu 15/02/2020 tarihli kazaya ilişkin—— plakalı araçlara ait hasar dosyası ve poliçenin istenilmesine karar verilmiş olup, müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonunu——sayılı kararının incelenmesinde başvuranın —– sigorta kuruluşunun —– olduğu, uyuşmazlık tutarının 208,00 TL, uyuşmazlık konusunun 15/02/2020 tarihinde —– plakalı araç ile sigortalı —– plakalı araçların karıştığı kaza nedeni ile açılan değer, kaybı zararına ilişkin alacak olduğu, 02/08/2021 tarihli karar ile genel mahkeme yolu açık olmak üzere dosyanın komisyona iadesine karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafın zamanaşımı defi yönünden yapılan incelemede; KTK’nın 109. Maddesi gereği trafik kazasından kaynaklı tazminat davalarında zamanaşımının 2 yıl olduğu, eldeki uyuşmazlıkta kazanın 15/02/2020 tarihinde meydana geldiği, davanın açıldığı tarih itibarıyle 2 yıllık zaman aşımının dolmadığı, bu kapsamda davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.Mahkememizce dosyanın kusur ve hasar bedeli yönünden makine mühendisi ve sigortanın sorumluluğu yönünden sigorta uzmanına tevdii ile uyuşmazlık hakkında bilirkişi heyeti raporu aldırılmasına karar verilmiş , alınan 02/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda dava konusu araç sürücüsü ——plaka sayılı ) dava dışı —– %100 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —–plaka sayılı) dava dışı —– kusursuz olduğu, söz konusu kazaya ait —— sbm kaza ihbar nolu tramer kaydında kazaya karışan araç sürücülerinin şirketler arası mutabakat ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde —– plaka sayılı aracın kusursuz olduğu, dava konusu —– plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği , olay mahallinin 3 yönlü kavşak olduğu, davalı sürücünün düz seyir halinde olduğu, dava konusu araç sürücüsünün sol sinyalini yakarak yola girdiği hususu da dikkate alındığında davacı tarafça sunulan bilimsel mütalaadaki ——plaka sayılı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğu yönündeki değerlendirmeye uyulmamış olup, davalı tarafa sigortalı ——– plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu yönündeki tespitleri ile sbm-tramer tarafından tespit edilen kusur durumunun uyumlu olduğu, 15/02/2020 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, —— plakalı araca ait sunulan belgelerden kaza tarihindeki km değerinin belirtilmemiş olduğu, onarım fotoğrafları ve onarım faturası bulunmadığı, dosya kapsamında olay yeri-aracın hasara ait renkli seçilebilir fotoğrafların bulunmadığı, dosya kapsamında bulunan siyah-beyaz fotoğraf fotokopilerinden ön sol çamurluk hasar durumu net seçilemediğinden hasar durumu ve buna bağlı değer kaybı oluşup oluşmadığı yönünden değerlendirilemediği, davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı bulunan —— plakalı araç sürücüsü kusursuz bulunduğundan davalı şirketin de sorumluluğunun doğmadığı bildirilmiştir.Mahkememizce dosyanın daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine tevdii ile taraf vekillerinin kusur durumuna karşı itirazları değerlendirilerek ve davacı tarafça dosyaya sunulan fotoğraflar incelenerek değer kaybı ve hasar yönünden ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş , alınan 07/12/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda alınan davacı vekili tarafından bilirkişi raporundaki kusur durumuna itiraz dilekçesi ekinde 5 adet bilirkişi raporunu benzer-emsal örnek gösterilerek kusur tespit edilmiş olup, davacı vekilince sunulan 5 adet bilirkişi raporundaki olay yeri kavşak özellikleri, hasar durumları, çarpışma konumları, hasar boyutu vb. nedenlerle dava konusu kazadaki kusur durumuna emsal olamayacağı, 15/02/2020 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin —– plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, söz konusu aracın toplam hasar tutarının 1.551,70 TL olabileceği, dava konusu—— plaka sayılı araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının Yargıtay Kararları doğrultusunda (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında 2.000 TL olabileceği değerlendirilmiş olup, dosya kapsamında——antetli, 03/03/2021 tarih ve —- Fatura Nolu, —–plakalı aracın kusur tespit raporu” açıklamalı (KDV dahil) 354,00 TL tutarındaki e-Arşiv Fatura fotokopisi, 03/03/2021 tarih ve —– Fatura Nolu, ——plakalı aracın hasar tespit raporu” açıklamalı (KDV dahil) 354,00 TL tutarındaki e-Arşiv Fatura fotokopisi bulunduğu, davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı bulunan —— plakalı araç sürücüsü kusursuz bulunduğundan davalı şirketin de sorumluluğunun doğmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur durumuna ilişkin itirazlar incelenmek ve kusur durumuna ilişkin rapor tanzim edilmek üzere dosyanın ——- gönderilmesine karar verilmiş, alınan 13/03/2023 tarih ve —— sayılı raporda sürücü ——sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri esnasında bahse konu kaza mahalli olan kavşaktan sola dönüş yapmadan evvel yolda seyir halinde olan vasıtaların seyir durumlarını, hız ve mesafelerini yeterince kontrol etmediği, ilk geçiş hakkını düz seyirle gelen diğer sürücüye vermediği, dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde sola dönüş yapıp kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla kazada asli kusurlu olduğu, sürücü —– sevk ve idaresinde otomobil ile kavşağa geldiğinde hızını yeterince azaltıp tedbirli şekilde kavşaktan geçişini sürdürmesi gerekirken buna riayet etmediği anlaşılmakla kazada tali kusurlu olduğu, sürücü —– %75 oranında kusurlu, sürücü—– %25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile hasar ve değer kaybı miktarı bakımından 20,00 TL olarak açılan davayı ıslah ederek toplam 887,75 TLnin temerrüt tarihi olan 27.02.2020 tarihinden itibaren avans faizi ile aksi kanaatte olunması halinde yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 906,31 TL’nin tamamının karşı tarafa yükletilecek yargılama giderlerine dahil edilmesine , Mahkeme aksi kanaatte ise talepleri doğrultusunda alacağa hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre: davanın trafik kazasından kaynaklı hasara ve değer kaybına ilişkin tazminat talebine ilişkin olduğu, toplanan deliller, hasar dosyası, poliçe, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve—— bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait —– plakalı aracın davacıya ait —— plakalı araca çarpması biçimindeki kazada davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu yönündeki —— oluşa uygun olduğu, trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin davacıya ait ——plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği üzere davacıya ait aracın toplam hasar tutarının 1.551,70 TL olabileceği, değer kaybının ise (aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) 2.000 TL olabileceği, buna göre davacının, kusur oranına göre talep edebileceği hasar bedelinin (1.551,70 TL TL x %25) 387,93 TL, değer kaybı bedelinin (2.000 TL TL x %25) 500,00 TL olduğu anlaşılmakla davacının hasar bedeline ilişkin tazminat talebinin taleple bağlı kalınarak 387,75 TL, değer kaybı bedelinin ise 500,00 TL üzerinden kabulü ile toplam 887,75 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi – kazaya karışan aracın hususi araç olması nedeniyle – ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ekspertiz ücretleri açısından bu kalemin yargılama giderlerinden olması nedeni ile esas tazminata eklenerek karar verilemeyeceği, bu kalemin yargılama gideri türünden değerlendirilerek bu konuda karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla ekspertiz ücretlerinin (906,31 TL) yargılama giderleri kapsamında hükümde düzenlenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Bu yönde Yargıtay —–. HD’nin—–.-Sayılı ilamı)

1-Davanın KABULÜ ile,
387,75 TL hasar bedeli ve 500,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 887,75 TL’nin temerrüt tarihi olan 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Ekspertiz ücreti bedelinin (906,31 TL) yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan davanın başında alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan başvuru harcı 59,30 TL, peşin maktu harç 59,30 TL olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT hükümleri uyarınca 887,75 TL vekelat ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye olarak kalan gider avansının karar kesin olduğundan davacıya iadesine,
7-Davacı tarafça yapılan dosya masrafı 4,50 TL, posta masrafı 91,00 TL, —– rapor ücreti 1.500 TL, KEP gideri 1,95 TL, 10 adet e-tebligat gideri 82,00 TL, makine mühendisi bilirkişi ücreti 1.000 TL, sigorta uzmanı bilirkişi ücreti 1.000 TL, ekspertiz gideri 906,31 TL olmak üzere toplam 4.585,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında —–tarafından ödenen arabulucuk ücreti 1.320 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafça fazladan ödenen 867,75 TL ıslah harcının karar kesin olduğundan talep halinde davacıya iadesine Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.