Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/78 E. 2021/395 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/78 Esas
KARAR NO : 2021/395

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

DAVA :
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 05/02/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalıların, müvekkillerine yazılı sözleşmelere istinaden yaptırdıkları inşaat, tadilat vb. işlerden ötürü bakiye borçları bulunduğunu, imzalı irsaliyeli Faturalar tanzim edildiği ve itiraz edilmediği gibi, mutabakat zabtı da mevcut olduğu halde, bakiye borç ödenmediğinden,——-ihtarname ile hiçbir borcunun bulunmadığını cevaben tebliğ ettiklerin—— görüşmeye katılmadığını, —-tutanağı düzenlendiğini, müvekkillerinin alacağı — olduğunu, Davalıların cevabi ihtarnamesinde belirtilen——- alacağın, —- tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi için işbu davayı ikame ettiklerini beyanla,—– tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikle, Davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, masraf, vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili Mahkememize sunduğu ———havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Taraf yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu dava dilekçesinde davacının da ileri sürmüş olduğu belgelerden de görüleceği üzere sözleşmeler, irsaliyeli faturalar, mutabakat zabtı gibi evraklar davacılarla diğer davalı “—- müvekkili ile davacılar arasında herhangi bir hukuki işlem içerisine girilmediğini —- olay ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, bu sebeple söz konusu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkilinin—— — olan ….—– müştereken—- olduğunu bir zamanlar bu şirket ile alakalı bir takım iş ve işlemlerde bulunduğunu, ancak bu iş ve işlemlerden dolayı müvekkilimin gerçek kişiliği sorumlu tutulamayacağını, Davacıların söz ——– yapmak —— ——- ettiklerini, —–açılmasını hızlandırmak adına ödemelerini düzenli ve eksiksiz olarak aldıklarını, davacıların iddia etmiş oldukları bakiye borç miktarının hangi alacak kaleminden, hangi sözleşmeye istinaden, hangi faturanın ödenmemesine ilişkin kaldığını somut olarak ileri süremediklerini, Delil olarak Mahkeme dosyasına sunmuş oldukları ——- evrakların toplanıp bir araya getirilmesi ile oluşturulan tamamen delil olabilir düşüncesiyle Mahkemenize sunulan belgelerden ibaret olduğunu, ayrıca ———- yapılması gereken birçok iş, dava dilekçelerinde de ikrar ettikleri üzere —— buna benzer yapılmadığını, davacılara borçlu olunmadığına dair ihtarname ile karşılık verildiğini, Sözleşmeleri, Faturaları, faturaların muhteviyatını ve faturalara konu hizmetin sunduğunu ispat yükünün Davacılar üzerinde olduğunu, müvekkilinin ve müştereken —– davacılara faturalandırıldığı ve ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla, davanın usul ve esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılarak lehimize vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—– dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :
——–. Cevabi yazısı,
—— yevmiye nolu ihtarname sureti,
—— yevmiye nolu ihtarname sureti,
-İrsaliyeli fatura suretleri,
-Tarafları ….——- …— sözleşme suretleri ve ekinde teklif formları
——— cevabi yazısı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; sözleşmeye istinaden açılan alacak davasıdır.
Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır(7155 sy 20’nci maddesi ile eklenen TTK m. 5/A-1).
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (7155 sy 23’ncü maddesi ile eklenen 6325 sy m.18/A-2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,—— uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;—- yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘ya eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Dava açılışında, — sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmadığı, bunun üzerine 12/02/2021 tarihli ara karar ile davacı vekiline, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dosyaya sunulması için bir haftalık kesin süre verildiği ve buna ilişkin tebligatın davacı vekiline 21/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, verilen kesin süreye rağmen dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dosyaya sunulmadığı, ihtarın gereği yerine getirilmediğinden 7155 sy 23’ncü maddesi ile eklenen 6325 sy m.18/A-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddi gerektiği, anlaşmaya varılamadığına dair tutanağın dava açılışında dosyaya sunulmasının dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.638,62 TL harcın alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.579,32‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— 7/1 uyarınca hesaplanan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.