Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/778 E. 2022/56 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/778
KARAR NO: 2022/56
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ: 24/11/2021
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA: Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kendisinin kooperatif mülkiyetindeki— alan bir gayrimenkulde hak sahipliği bulunduğunu, davalı —— —-karar başta olmak üzere birçok karar alındığını, kararlarının iptalinin gerektiğini,—— mülkiyete geçilmesine, ortaklara tapu devri yapılması ve bu konudaki yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi konusunda —- yetki verilmesi ve bu karara tezat teşkil eden ve daha önce genel kurullarda alınmış bulunan kararların tümüyle kaldırılmasına” oy çokluğu ile karar verildiğini, kararın — kat mülkiyetini haiz bulunmayan ve dava dışı kişilerle yaşanan mülkiyet problemleri sebebiyle ortaklığın giderilmesi davası başta olmak üzere birçok davaya konu olmuş bulunan tek parsel olduğunu, kısmi ferdileşme kararı akabinde diğer parsellerde hak sahiplikleri bulunan kooperatif ortakların ferdi mülkiyetlerine kavuşacağını, ancak kooperatif ortaklığı yönünden aralarında hiçbir fark bulunmamasına rağmen — hak sahipliği olan müvekkilimin de aralarında bulunduğu ortaklar haklarını alamayacaklarını, bu hususta kooperatifçe ayrılmış ek bir bütçe de bulunmadığını, genel kurulunca alınan işbu kararın —- —parselde hak sahipliği bulunan ortaklardan kurtulma girişiminden başka bir şey olmadığını, genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde, kooperatif ortaklarının çoğunluğunun tapu alacağı işbu fiili durumda, çoğunlukta bulunun—parselde hak sahipliği bulunan ortakların, azınlık olan müvekkilimin de içinde bulunduğu —parselde hak sahipliği bulunan ortaklara, mülkiyet haklarını tamamen ortadan kaldıracak şekilde tahakküm uygulamış olduğunu, —-yazılı eşitlik ilkesi gereğince, kooperatifin iş ve işlemlerinde tüm üyelere eşit davranması gerektiğini, yine aynı kanunun —-yapılabilmesi için kooperatifin amacının gerçekleşmesi gerektiği, bir başka deyişle, tüm ortaklara aynı anda tapu devri sağlanması gerektiği de açıkça anlaşıldığını, —- Maddesinde de ferdileşmenin kooperatifteki tüm bağımsız bölümlerde yapı kullanım belgeleri alındıktan sonra yapılacağı açıkça kararlaştırıldığını, yine, davalı —- görüşü alınmış olup, ilgili görüşün — kısmi ferdileşmenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve birçok sorun doğuracağı açıkça ifade edildiğini, kısmi ferdileşme konusu ile ilgili işbu davanın konusu genel kurul kararı öncesinde, —— tarafından tamamen yetki gaspı mahiyetinde önceki genel kurul kararlarına aykırı bir——haksız kararın — hukuka aykırı uygulama ile birlikte geçirildiğini, alınmak istenen ve işbu dava konusu olan —- kararı doğrultusunda, yönetim kurulu üyelerinin tamamının tapusunu almış olacağını, bir başka deyişle yönetim kurulu üyelerinden hiçbirinin eşitlik ilkesine aykırı iş ve işlemlerden zarar görme olasılığı çok yüksek olan— sahiplikleri bulunmadığı hususunu özellikle mahkemenin dikkatine sunduklarını, alınan kararın iptalinin gerektiğini, genel kurulda alınan— “kısmi ferdileşmeye dair karar” da dahil olmak üzere alınan tüm kararlar yönünden iptal kararı verilmesi gerektiğini, müvekkiline — uygun olarak yapılmadığını, müvekkilinin hazırlık yapmasının zorlaştırıldığını, toplantıya katılmaya yetkili bulunmayan, vekaletnamesi dahi olmayan şahısların toplantıya girerek oy kullandığını, vekaletname ile toplantıya katılma usulü hukuka aykırı olarak zorlaştırıldığını, toplantıya katılımın düşük seyretmesinin sağlandığını, özellikle — başta olmak üzere hiçbir konu usulüne uygun görüşülmediğini, doğrudan oylamaya geçildiğini, konuşma taleplerinin engellendiğini, birçok üyenin toplantıdan ayrılmasına sebebiyet verdiğini, toplantı hayatın olağan akışına aykırı olarak gece yarısına kadar sürdürüldüğünü, özellikle —-görüşülmek suretiyle oylamaya katılımın yüksek olması haksız ve hukuka aykırı şekilde engellendiğini, bu nedenle tüm kararların iptali gerektiğini, davalı kooperatif genel kurulunda —-alınmış olup, işbu karar yönetim kurulu üyelerinin de tapu almalarını sağlayacağını, yönetim kurulunun tarafsız olmadığını, muhtemel tapu devirleri müvekkilleri telafisi mümkün bulunmayan zararlara uğratacağını belirterek HMK 389 uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görevlerinden tedbiren uzaklaştırılmaları ve yerlerine kayyum tayin edilmesi ile davalı kooperatif mülkiyetindeki tüm gayrimenkullerin devrinin engellenmesi bakımından lüzum bulunduğundan, toplantıda alınan— kararın yürütmesinin durdurulması ve bahse konu gayrimenkullerin üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, bu hususta —– yazılmasına, davanın kabulü ile ile yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olarak —gündeme ilişkin karar başta olmak üzere tüm kararların iptaline, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; ——- sorunları bilerek taşınmazı edindiğini, öncelikle davacının, bu parselde — dışında bir üçüncü şahıs —-mülkiyet içerisinde olunduğunu, ortaklığı devralındığı tarih itibariyle hukuki sorunları bildiği ve ayrıca ortaklığın giderilmesi davasının varlığını bildiğinden hiç kuşku bulunmamakta olduğunu, davacının taşınmazın mevcut sorunlarından kaynaklı tapu alınamamasından sebep çok ucuza ortaklığı devralmak suretiyle bağımsız bölüm sahibi olmayı amaçladığını, davacının dava açmada hukuki yararının bulunmadığını, davacı usulsüz bir şekilde dava açtığını, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının genel kurul toplantısında hiçbir gündem maddesi ile ilgili şerh koymadığını, dava açma hakkı olmadığını, —– kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da—- katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahiplerinin dava açabileceğinin yer aldığını, gündem maddelerinin görüşülmesinde herhangi bir şerh sunmadığı —- tespit edildiğini, —- başlığı altındaki —- görüşülmesi sırasında şerhi bulunmadığından ve aynı zamanda adı geçen kişinin temsil sıfatına itirazımız bulunduğundan ve ayrıca karara aykırı kaldığı yönünde keyfiyeti tutanağa geçirmediği sabit olduğundan davacının davasının reddinin gerektiğini, —– karşı iptal davası açılabilmesi için ortağın toplantıda hazır bulunup karara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirtmesi gerektiğini, muhalefet şerhinin davanın açılabilmesi için — olduğunu, ön koşul yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davalı kooperatife karşı birden çok iptal davası açıldığını, mahkemenin bu durumda eldeki davayı önce açılan mahkemedeki dava dosyasında birleştirmesinin yasal zorunluluk olduğunu, aynı vekilin aynı tarihlerde aldığı vekaletnameye rağmen ve özellikle de bu davaların —- zorunluluğunu bilmesine rağmen matbu dilekçeyi ayrı ayrı vermek suretiyle ihtiyati tedbir kararını KK 98. maddesine aykırı şekilde almaya çalıştığını, böylelikle geçici koruma tedbirinin amacı dışında kötüye kullanıldığını, davanın — tarihinde açıldığını, mahkemede açılan davadan önce ———dosyası ile dava açılmış olduğundan işbu dosyada yargılamanın devam etmesini sağlayacak şekilde yukarıda açıklanan—- birleşme kararı verilmesi gerektiğini, birleştirme kararı verilmese dahi genel kurulun usulsüzlüğüne ilişkin ileri sürülen iddiaların hukuken dinlenemez iddialar olduğunu, davacıya genel kurul toplantı tarihi bildiriminin usulüne uygun olarak yapılmadığı ve bu sebeple müvekkilimin hazırlık yapmasının zorlaştığı yönündeki itirazının geçerli olmadığını, ——davacıya iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, — faaliyet ve denetim raporları askıya çıkarıldığını, kooperatifte kullanılan —- yüklendiğini, ayrıca ,—-mesajı ile duyurulduğunu, kendilerine usulüne uygun olarak bildirim yapılan davacının genel kurul toplantısına temsilci göndermek suretiyle katılım gösterilmesine rağmen, genel kurul toplantısının gündem maddesi ile ilgili alınan kararlara ve özellikle — ilişkin hiçbir şekilde şerhleri bulunmadığından dava açma haklarının olmadığını, — devredilmiş olduğunu, ancak ortaklığı temsile yetkili olup olmadığı belli olmayan— usulsüz bir şekilde yetkilendirildiğinin görüldüğünü, — katılmaya yetkili bulunmayan, vekaletnamesi dahi olmayan şahısların toplantıya girdiği ve oy kullandığı yönünde ileri sürülen iddianın da dayanağı bulunmadığını, —- toplantıya katılma hakkı olan ve hazırlanan ortakların listesine ve usulüne uygun olarak asaleten ve ortağı temsilen vekaleten katılacakların kimlik tespitleri yapıldığını, vekaletnamelerinin incelendiğini, hazirun toplantısının yapılacağı salona alındığını, ——– listesinin imzalandığını, vekaletname ile toplantıya katılma usulünün hukuka aykırı olarak zorlaştırıldığı ve toplantıya katılımın düşük seyrettiği yönündeki davacı iddiası da haksız olarak ileri sürülmediğini, katılımın yüksek sayı ile gerçekleştiğini, toplantının —– yeterli sayıya ulaşılabildiğinden dolayı açılmış olduğunu ve alınan kararların da nisap bakımından yeterli ve geçerli olduğunu, yönetim kurulu tarafından usulüne uygun toplantı açıldığını, divan heyeti ile ilgili önergelerin oylanarak divan heyeti oluşturulduğunu, gündem görüşmelerine geçildiğini ve kararların yasal mevzuata uygun olarak alındığını, gündemde görüşülen kararların her biri yönünden iptalini gerektirir herhangi bir husus olmadığını, genel kurul toplantısında divanın görevini ifa ettiğini, özellikle — ilgili— raporu görüşmesinde de ayrıntılı açıklamalar yapıldığını, muhalif kalan görüşler söz aldıklarını, aynı zamanda da— de ayrıntılı olarak ferdileştirme kararı ile ilgili hususlar açıklandığını, oya sunulduğunu, toplantı tutanakları — bakımından usule uygun tutulduğunu, divan heyetinin göreviniin — nezdinde gerçekleştirildiğini, toplantıya asaleten ve vekaleten katılacak olanların titizlikle incelendiğini, seçim maddesinin gizli oy ile yapılması usulünce sayımların yapılmasının geç saate kadar genel kurulun sürmesine sebebiyet verdiğini, toplantının usulsüz yapıldığına ilişkin usul itirazları haksız ve dayanaksız olduğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının —-maddesi ile alınan kararın kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmesi talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının ferdileşmeye ve bu konuda alınmış olan önceki —Kararının kaldırılmasına yönelik — alınan kararın iptali talebi de yersiz olduğunu, ferdileşme kararı alınmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, —- emrettiği bir işlemin yerine getirilmesinden ibaret olduğunu, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu iddia etmek olanklı olmadığını, —- karar usul ve yasaya uygun olduğunu, Mahkemenin asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette tedbir kararı vermemesi gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının verilmesi halinde —- daha fazladır tapu bekleyen ve şartları yerine getirerek tapusunu almaya hak kazanan —– mülkiyet hakkı ihlal edilmiş olacağını, Tüm bu sebeplerle ihtiyati tedbir talebinin reddini talep ettiklerini, ayrıca yönetim kurulu üyelerinin görevlerinden tedbiren uzaklaştırılmaları ve yerlerine kayyım tayin edilmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Kooperatifin en yetkili organı genel kurulda yapılan seçimle usulüne uygun seçilmiş yönetim kurulunun azlı ve kayyım tayinini gerektirir hukuki bir dayanak mevcut olmadığını belirterek davacı dahil — hakları yönetim planı ile korunduğundan — hakkına halel gelecek şekilde tapularının alınmasının engellenmemesi ve — mağduriyetinin ağırlığı gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili — havale tarihli dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın —açılmış olan ve aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan—- birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. saygı ile vekaleten arz ve talep ederiz.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davalı ———- alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve —- havale tarihli dilekçesi ile eldeki davanın KK 53/3. Md. gereği evvelce aynı mahiyette açılmış olan ve aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan — dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın birleştirme talep ettiği—- üzerinden yapılan incelenmesinde; davacılar —- tarihli —- ferdileşmeye ve bu konuda alınmış olan önceki genel kurul kararlarının kaldırılmasına yönelik — ile usule ve esasa aykırı olarak genel alınan yönetim kurlunun ibrasını öngören —- tarihinde dava açıldığı, davanın derdest ve duruşmasının — tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır.
—-yazısı ile dava dosyalarının birleştirilmesinin yasal zorunluluk olduğu, usul ekonomisi uyarınca duruşma günü beklenmeksizin birleştirme kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
HMK 166. Maddesi; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar…” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve sunulan deliller ve celbedilen— incelenip değerlendirildiğinde, her iki davada da davalı kooperatifin—- tarihli —- kararların iptali istemiyle uyuşmazlık konusu edildiği, dolayısıyla HMK 166 maddesinde belirtilen hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu, davaların birlikte görülmesinde taraflar yönünden hukuki yarar bulunduğu gibi birleştirme kararının usul ekonomisine uygun olacağı kanaatine varılarak mahkememizin iş bu dava dosyasının —- birleştirilmesine, yargılamanın bundan sonra birleşen dosya üzerinden yürütülmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bu dava dosyasının HMK 166/1 maddesi uyarınca hukuki ve fiili bağlantı nedeni ile —- sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın bundan sonra —- dava dosyası üzerinden yürütülmesine,
2-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin—— değerlendirilmesine,
3-Harç, masraf, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,
4-Mahkememiz esasının bu şekilde KAPATILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/02/2022