Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/772 E. 2022/784 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/772 Esas
KARAR NO: 2022/784
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki gereğince, faturaya dayalı cari borçlarına istinaden davalıdan—- tarihinde —- bedelli çek aldığını, işbu çekin karşılıksız kalması üzerine davacının yapmış olduğu başvuru sonucunda —– tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, davacının işbu çeki almasından sonra (ancak çekin karşılıksız kalmadan önce) davalıya—– adet fatura keşide ettiğini ancak davalının bu fatura bedellerini ödemediğini, huzurdaki dava açılmadan önce davalı taraf ile zorunlu arabuluculuk görüşmesi anlaşmazlık ile sonuçlandığını, davalıdan olan — bedelli çeke dayalı alacaklarının, —– tarihinde itibaren işleyecek ticari faiz, —– komisyonu ile birlikte davalıdan tahsiline, davalıdan olan —-bedelli faturaya dayalı alacaklarını dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, ihtiyati haciz masrafları ve vekalet ücreti dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine tahmiline kara verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: huzurda görülen uyuşmazlık bakımından—– tarihinde verilmiş olduğunu, —- tarihinde ihtiyati haciz kararının infazı istendiğini, ihtiyati haciz karana istinaden açılacak dava öncesinde —– tarihinde zorunlu arabuluculuk müessesine başvurulduğunu ve —- tutanağı ile sürecin sona erdiğini, —- tarihinde işbu davanın açıldığını,—– maddeleri doğrultusunda davacı taraf, ihtiyati haciz zabıt varakasının tebliğinden itibaren —- günlük süre içerisinde dava açma mecburiyetinin yerine getirmediğini, kanunda zikredilen müddetleri kaçırdığını, işbu nedenlerle dolayısıyla ihtiyati haciz hükümsüz hale geldiğini, bu sebeple ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu edilen —- bedelli çekin düzenleme tarihinde davalı şirket—– kararıyla tasfiye sürecine girdiğini, şirketin yönetimi atanan yetkili tasfiye komisyonu üyelerince yürütüldüğünü, çekteki imza yetkili komisyon üyelerine ait olmadığını bu yönüyle çekin kambiyo vasfına hiz olmadığını, faturadan kaynaklı bir alacağı olduğunu ileri süren tarafın faturaya konu olan edimi yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının bu yönde sunulmuş bir yazılı delilin dosyada mevcut olmadığını, ihtiyati haczi tamamlayıcı merasim olarak açılan işbu davanın süresinden sonra açılmış olması sebebiyle ve yine kanun emredici hükmüne aykırı olarak tesis edilmesi sebebiyle reddine, haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının——— tarihli faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı, çekin altında yer alan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı , davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı var ise miktarının ne olduğu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, çeke dayalı olarak alacak ve satış faturasından kaynaklı alacak istemine dayalı alacak davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 232/1. maddesindeki; “Alıcı, satış sözleşmesinde kararlaştırılmış olduğu biçimde satış bedelini ödemek ve kendisine sunulan satılanı devralmakla yükümlüdür.
” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
——- tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Mahkememiz ——–sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
— davalının —- dönemine ilişkin —– celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti —-tarihli raporunda özetle; dava konusunun; taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının —-tutarlı alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü alacak davasından ibaret olduğunu, davalı yanın—– formunda; davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların davalı tarafından maliyeye bildirimde bulunulduğu, takibe konu faturada işbu fatura içerisinde yer aldığının tespit edildiğini, davacının—- ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının —-yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafın—- ——ile tacir olarak kaydolduğunu, davalı tarafın——- tacir olarak kaydolduğunu, davacının ticari defterlerine göre; davacının davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, işbu faturadan dolayı davalı yandan alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerine göre; davacının davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, işbu faturadan dolayı davacı yandan—- borçlu olduğunu, neticeten; davacının davalıdan kaydi olarak fatura alacağı olarak — davacının davalıdan olan—- çeke dayalı alacağı olmak üzere toplamda —- tutarında alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, çeke dayalı olarak alacak ve satış faturasından kaynaklı alacak istemine dayalı alacak davasıdır.
Davacı tarafça davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğu, bu nedenle davalı tarafından kendilerine çek verildiği, çek bedelinin ödenmediği, ayrıca davalı tarafça davaya dayanak faturalara konu ürünlerin teslim alınmasına rağmen fatura bedellerinin ödenmediği iddiasıyla çek bedelinin ve fatura bedelinin tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davalı şirketin tasfiye aşamasında olduğu, çek üzerinde yer alan imzanın tasfiye komisyon üyelerine ait olmadığı, bu nedenle çekten dolayı ve faturalardan dolayı borçlu olmadıkları iddiasıyla davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davaya konu çekin incelenmesinden çek bedelinin — olduğu, keşide tarihinin —– olduğu, çekin keşidecisinin —- lehtarının ——- olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça çek üzerindeki imzanın komisyon üyelerine ait olmadığı iddiasıyla imza inkarında bulunulmuş ise de; tarafların defter incelenmesinden davaya konu edilen çekin davalı defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı tarafın kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan çekteki imza inkarına itibar edilmemiştir.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesinden davacı defterlerine göre davacının davalıdan—- alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre davalının davacıya —– borçlu olduğu, taraf defterlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde çek tazminatı ve çek komisyon bedeli talep edilmiş ise de bu kalemler yönünden dava değeri bildirip, bu değer üzerinden harç yatırmamış olması ve —– tarihli duruşmada çek tazminatı ve çek komisyon bedeline ilişkin bir talebinin bulunmadığının beyan edilmesi nedeniyle çek tazminatı ve çek komisyon bedeline ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacının davalıdan —- ait——-bedelli çek bedeli kadar ve taraf defterlerinde kayıtlı olan—– bedel kadar alacaklı olduğu, çek bedeline çekin keşide tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, cari hesap alacağına dava tarihinden itibaren tarafların tacir olması ve alacağın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle ticari faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2———- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3—– dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Çek tazminatı ve çek komisyonu bakımından harçlandırılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.186,22 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.296,56 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.889,66 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 12.147,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 2.000,00 TL bilirkişi masrafı, 148,60 TL posta ve tebligat gideri ve 59,30 TL başvurma harcından oluşan toplam 207,90 TL yargılama gideri ile 1.296,56 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.712,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenmesi gereken 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022