Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/765 E. 2023/459 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/765
KARAR NO: 2023/459
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/04/2013
KARAR TARİHİ: 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 15/04/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; ——– yapılmasına ilişkin —– taşınır mallar ile genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin hizmet dışı kalan taşınır mallardan tasfiyesine karar verilenlerin satışının ——- yapılması imkanı kalmadığını, —— intikal eden taşınır mal satışlarının —- yapıldığını, bu kapsamda—- alınan ————yapılan tadilat nedeniyle ———- zayi olmaması bakımından çok acil olarak satışı yapılıncaya kadar teslim alınmasının istenildiğini, ancak teslim alındığında muhafaza edecek uygun deponun bulunmaması nedeniyle tutanak ekinde belirtilen malzemelerin satış işlemleri tamamlanıncaya kadar muhafaza edilmek şartıyla yediemin olarak davalıya teslim edildiğini,———–alınan basit raporda belirlenen emtianın davalıya teslim edildiğini, 22.06.2012 tarihli yazıyla hurda malzemelerin tam ve noksansız olarak idareye teslim edilmesinin istenildiğini ve ihtarnamenin 03.07.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından müvekkiline verilen 16.7.2012 tarihli dilekçe ile yediemin olarak yazılı olan malzemelerin hizmet ve ara bedelinin idare tarafından kendisine ödenmediği ve karşılıklı sözleşme bulunmamasından dolayı malzemeleri teslim edilmeyeceğinin bildirildiğini, yedieminde bulunan hurda malzemelerin günün rayicine göre kıymet takdirlerinin yapılmasının —— istenildiğini ve ——- bağlı teknik elemanlarca hazırlanan 20.12.2012 tarihli raporda, sözkonusu hurda malzemelerin 100.385,60 TL olduğunun belirlendiğini, 04.02.2013 tarihli yazı ile taşınır mallar için belirlenen 100.385,60 TL’nin tebliğinden itibaren 15 gün içinde ödemesinin istendiğini, davalının 10.02.2013 tarihli dilekçeyle, yediemin olarak yazılı olan malzemelerin hizmet ve ara bedelinin idare tarafından ödenmediğinin ve karşılıklı sözleşme bulunmamasından dolayı malzemenin teslim edilmeyeceğinin bildirildiğini, TBK’nın 463 ve devamı maddeleri uyarınca vedia alanın süre kararlaştırılmış ise bu sürenin sonunda kararlaştırılmamışsa istenildiği zaman iade ile yükümlü olduğunu ileri sürerek, şimdilik 100.385,60 TL Hazine alacağının, 03.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınıp davayı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal sürede cevap dilekçesi verilmemiş ve yargılama aşamasında muhtelif tarihlerde sunulan beyan dilekçelerinde özetle; dava konusu mallarla ilgili olarak ——— ile aralarında bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle malların deposuna taşınması ile ilgili bir ihale süreci olmadığı gibi depo kiralama sözleşmesinin de bulunmadığını , esasen ———– teslim edilmesi gereken dava konusu malların davacı idarenin memurları tarafından satıldığını, iddia edildiği gibi malların kendi adresinde depolanmasının sözkonusu olmadığını, sorumlu memurların malları kendisine teslim etmediğini, malların hangi depoya indirildiğini ancak sorumlu memurların bilebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davcı tarafından saklama sözleşmesi kapmasında davalıya teslim edilen ancak iade edilmeyen emtia bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava dosyası ——– görevsizlik kararı ile mahkememize tevzii edilmiştir. Mahkememizin——- Karar sayılı kararı ile; ” Mahkemece uzman bilirkişiler aracılığıyla yaptırılan inceleme sonucunda alınan raporda; ——–tadilat nedeniyle hurdaya çıkan, hazineye ait malzemelerin zayi olmaması için satışı yapılıncaya kadar acil olarak teslim alınmasının istendiği yazısının —–sayılı olduğu,———- çıkan malzemeleri yeddiemin olarak—– etmek üzere müdürlüklerinde görevli —– memurların görevlendirildiğini bildiren yazının ise —– sayılı olduğu , cins ve metraj tutarları yazılı malzemelerin yeddiemin —-teslimine ilişkin —- tarafından imzalanmış olan tutanağın —tarihini taşıdığı, hurda malzemeleri———— hurda malzemelerin kamyonlara yüklenmesine nezaret ettiğini, ancak ——– yüklenen malzemelerin tartılması için kamyonlarla birlikte kantara gitmediğini, tartıda bulunmadığını ifade ettiği, ifadeye göre —- güvenilemeyeceği, hurda malzemeleri davalıya teslim etmekle görevlendirilen diğer—– konuya ilişkin bilgi vermediği, ———– sayılı yazısında hurda malzemelerin yediemin olarak davalıya teslimi için ——— memurların görevlendirildiğinin bildirildiği, bu durumda hurda malzemelerin emlak memuru ——-tarihli tutanakla davalıya teslim edilmiş olmasının mümkün olmadığının tespit edildiği, —- dosya kapsamındaki basit raporda da , ———- Müdürlüğüne gönderilmiş olan —- sayılı yazısında hurda malzemelerin yeddiemin olarak davalıya teslimi için —– memurların görevlendirildiğinin bildirildiğini, bu durumda hurda malzemelerin——- tutanakla davalıya teslim edilmiş olmasının mümkün olmadığının tespit edildiği, hurda malzemeleri davalıya teslim etmekle görevlendirilen ——–hurda malzemelerin ———- yüklenmesine nezaret etmesi ancak kamyonlara yüklenen malzemelerin tartılması için kamyonlarla birlikte kantara gitmemesi nedeniyle kantar fişlerine güvenilemeyeceği, dolayısıyla davacının, hurda malzemelerin 10.11.2009 tarihli tutanakla davalıya teslim edilmiş olmasından kaynaklı tazminat isteminin dayanaksız kaldığı tespit edilmiştir…” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkememizin iş bu kararı davacı tarafın istinaf incelemesi talebi sonucu;————sayılı ilamı ile; “…taraflar arasında saklama sözleşmesi bulunduğu, davalının da kabulündedir. Bu durumda emtianın davalıya teslim edildiği, davalı tarafından imzalanan tutanaklar, ceza mahkemesindeki ikrarı ve idareye sunulan, davalıca ibraz edilen 01.12.2011 tarihli dilekçe ile sabit olduğundan, görevlendirme tarihinin teslim tarihinden sonra olduğu gerekçesiyle talebin reddi yerinde değildir. Davalı bir kısım emtiayı teslim aldığını kabul etmekle birlikte, alınan emtianın bir kısmının ————- teslim edildiğini, bir kısmının da kendisinde bulunduğunu, ceza yargılamasındaki savunmasında beyan etmiştir. Bu savunmanın ispatı yükü davalıya aittir. TBK’nın 114/2. maddesi gereğince haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla, sözleşmeye aykırılık halinde de uygulanır. Bu nedenle, mahkemece dosya içerisinde bulunan tutanaklar ve beyanlar dikkate alınarak, davalıya teslim edilen emtia bedeli tam olarak belirlenmeli, değerin tam olarak belirlenememesi halinde ise TBK’nın 114/2. maddesi yollamasıyla sözleşme ilişkilerinde de uygulanacak olan 52. maddesine göre zarar ve tazminat miktarı belirlenmeli, gerekirse ceza dosyası getirtilerek incelenmelidir. İlk derece mahkemesince belirtilen şekilde hiçbir inceleme yapılmadan ve deliller toplanmadan hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi doğru görülmediğinden, belirtilen şekilde delillerin toplanarak bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına…” gerekçesi ile kaldırılarak dava dosyası mahkememizin belirtilen esasına kaydedilmiştir.Mahkememizce——— kaldırma kararı doğrultusunda davalıya teslim edilen emtia bedelinin belirlenebilmesi için öncelikle —— sayılı dava dosyası celbolunarak uzman teknik bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve gerekçeli olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda; “…Davacı delili olarak dava dilekçesi ekinde sunulan——- incelenmesinde, ilgili ——- arasında imzalanarak düzenlenmiş olan tutanakta; ————–binasında yapılan tadilat nedeniyle hurdaya çıkan———- malzemelerin çok acil olarak satışı yapılıncaya kadar teslim alınmasının istenildiğini, bu nedenle ———— hizmet binasında yapılan tadilat nedeniyle hurdaya çıkan malzemeler ———şifai emirleri ile cinsleri itibariyle tartılmak ve sayılmak suretiyle düzenlenen tutanak ekindeki listede belirtilen malzemelerin satış işlemi tamamlanıncaya kadar ——— tarafından muhafaza edilmek ve satış sonrası alıcısına eksiksiz olarak teslim edilmek kaydıyla yediemin olarak teslim edildiği…” belirtilmiş olup, Tutanak ekinde yer alan ve davalıya teslim edilen malzeme ve miktarlarının; —— şeklinde listelendiği, —— tarafından yapılan görevlendirmeye istinaden Elektronik Mühendisi—- Makine Mühendisi —- ve İnşaat Mühendisi——oluşan heyet tarafından düzenlenen 20.12.2012 tarihli raporda, davalı —— yedi emin olarak teslim edilen hurda malzemelerin kıymet takdirinin 100.385,60 TL olarak tespit edildiği, heyetimizce alacak miktarı olarak, ——– yapılan görevlendirmeye istinaden elektronik mühendisi, makine mühendisi ve inşaat mühendisinde alınan 20.12.2012 tarihli raporda takdir ve tespit edilmiş olan 100.385,60 TL bedeli kadri marufunda bularak, bu bedele itibar edilebileceği…” ‘nın bildirildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamındaki tüm deliller ve ——- kararı birlikte değerlendirildiğinde; —- davalı arasında imzalanarak düzenlenmiş olan ———- bulunduğu, taraflar arasında Saklama Sözleşmesi bulunduğunun davalının kabulünde olduğu, tutanak ekinde yer alan ve davalıya teslim edilen malzemeleri gösterir listedeki malzeme cinsleri ve miktarları yazılı ürünlerin davalıya teslim edildiği, ———- tarafından davalı ———— hitaben yazılan yazı ile malzemelerin 15 gün içinde teslimi ya da bulunduğu yerin bildirilmesinin istenildiği, davalı tarafça iade edilmeyen hurda malzeme bedelinin 100.385,60 TL olduğu, davacı tarafından davalı tarafa ———- yazı gönderilerek teslim edilmeyen emtia bedeli 100.385,60 TL ‘nin yazının tebliğinden itibaren 15 (onbeş) gün içinde idareye müracaat edilerek ödenmesini talep ettiği, davalı———- tarihli dilekçede aralarında sözleşme bulunmadığından bahisle ödeme yapmayacağını bildirdiği, dolayısıyla davalının davacı tarafça ödeme için verilen süre içerisinde ödeme yapmadığı, aksine 15 günlük süreyi beklemeksizin 10.02.2013 tarihli dilekçe ile ödemeyeceğini bildirdiğinden bu tarih itibariyle temerrüde düştüğü sonuçlarına ulaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile ——— tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2.Davacı kurum harçtan muaf olup, başlangıçta harç alınmadığından alınması gerekli olan 6.857,34 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 185,08 TL, bilirkişi ücretleri 6.300,00 TL olmak üzere toplam 6.485,08 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5.Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 16.057,84 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2023