Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/76 E. 2022/128 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/76 Esas
KARAR NO: 2022/128
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/02/2021
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekilinin — harç makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirkete taraflar arasındaki alım satım ilişkine istinaden —- — tularında faturalar düzenlediğini, ödeme tarihi geçmesine rağmen davalının ödemede bulunmadığını, davalının ödeme yapmaması üzerine aleyhinde —- dosyası üzerinden icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden uzlaşma sağlanamadığını beyanla davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptalini, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davacı şirket tarafından tarih ve seri/sıra numarası belirtilmeyen, icra müdürlüğüne ibraz edilmeyen, takip talebine eklenmeyen ve ödeme emri ekinde müvekkili şirkete tebliğ edilmeyen faturalar dolayısıyla davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini, davacının itiraz edilen kısım açısından %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalı adına düzenlediği, takibe konu —– adet fatura nedeniyle davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı ve —– alacağın tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın — hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı ve davacının vergi dairelerinden takip konusu faturalarla ilgili—celbedilmiş olup, davalının takibe konu — olarak bildirim konusu yaptığı, aynı şekilde davacının da takibe dayanak —det faturayı —olarak —- bildirdiği görülmüştür.
Davacının ticaret defterlerinin bir mali müşavir bilirkişi aracılığıyla incelenmesi için—- talimat yolu ile bilirkişi raporu alınmış olup, bilirkişi raporu dosyaya sunmuş olduğu — tarihli raporunda özetle; davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, takip konusu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının ticari defter ve kayıtların göre takip tarihine göre davalıdan —— adet faturaya dayalı olarak— alacaklı olduğu, faturaların e-fatura olarak düzenlendiği, davalının — kayıtlarında dava konusu— olarak beyan ve tahakkuk ettirildiği, faturalara ilişkin irsaliyeler düzenlendiği, —-göre davalının faturayı aldığı tarihten itibaren –gün içinde fatura içeriği hakkında bir itirazda bulunmadığı ve fatura içeriğini kabul etmiş sayılması gerektiği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtların üzerinden bir mali müşavir bilirkişi aracılığıyla yapılan inceleme sonucu düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, takibe konu – adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibariyle davacı şirkete—borçlu görüldüğü ve davalının takip konusu —- olarak bildirim konusu yaptığı yönünde rapor düzenlenmiş , rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller; vergi dairelerinden celbolunan —, alınan bilirkişi raporuna göre , taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, takibe dayanak yapılan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının faturaları kabul ederek — — bildirdiği ve gerek davacı ticari defter kayıtlarında gerekse davalı ticari defter ve kayıtlarında yapılan bilirkişi incelemesi sonucu faturaların her iki tarafından ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olduğu, davalı ticari defter kayıtlarına göre ise davalının takip tarihi itibariyle davacıya takip tutarı —- borçlu olduğu dolayısıyla taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu ve davaya dayanak faturaların davalının kabulünde olduğu, davalının ödeme yaptığına ilişkin bir iddiasının olmadığı gibi bu yönde bir delil de sunmadığı, alacağın faturaya dayalı olduğu likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacının takip tarihinden önce faiz talebinin olmadığı, tarafların tacir olması nedeniyle davacı talebi de dikkate alındığında asıl alacağa takip tarihi itibariyle ticari faiz uygulanması gerektiği, sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile davalının—- dosyasına vaki itirazının iptaline,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 6.339,78 TL harçtan daha önceden peşin olarak olarak ödenen toplam 1120,91 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5218,87 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 12.766,85 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 1120,91 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet ücreti, 1.584,50 TL tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2773,21 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatırana iadesine,
8-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.