Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/745 E. 2023/648 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/745 Esas
KARAR NO: 2023/648
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/11/2021
KARAR TARİHİ: 26/09/2023

DAVA:Davacı vekilinin 11/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının daha evvelden ticaret yaptığı——— bulunan ——— şirketine bir miktar gıda ihracatı yapmak istediğini, ancak davacı yanca bilinmeyen nedenlerle bu ihracatı aracı firma üzerinden yapmak iradesini ortaya koyduğunu, bu aşamada ——— yetkilisi ———- tarafından davacı şirkete ulaşıldığını, davacı şirketin cüzi bir komisyon karşılığı bu ihracata aracılık etmeyi üstlendiğini, davacı yanın yetkililerinden ———– vefatı ile birlikte ihracat işleri ile diğer yetkili ———- ilgilenmek durumunda kaldığını, daha önce de bizzat böyle bir süreci yönetmeyen ———-, ———- adına yetkili ——— resmi evraklar ve gümrükleme işlemleri hususunda destek talep ettiğini, davacı adına yapılması gereken tüm işlemlerin ———– tarafından bizzat yürüttüğünü, davacı yanın kaşeleri dahil her şeyi ———– gümrük işlerini yapan ——— Müşavirliğine ve ——– adına bu ihracat sürecini organize eden ———- teslim ettiğini, ———-, gümrüklemeden sorumlu ———- ŞTİ.ve lojistikten sorumlu ———– Şti ile birlikte tüm organizasyonun kurulumu ve takibini, bizzat kendisinin yürüttüğünü, ihracata aracılık etmesi nedeniyle kararlaştırılan komisyon bedelinin davacı yana elden ödendiğini, malın alıcısının yaptığı ödemenin doğrudan üretici ———– aktarılması noktasında bankaya talimat verildiğini, birtakım sıkıntılar nedeniyle gönderilen ürünün alıcısı tarafından gümrükten teslim alınmadığını ve ödemenin de bir kısmının gerçekleşmediğini, şamada kendi müşterisine ulaşmakta zorluk yaşayan———, davacı şirkete karşı haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatmakta bulduğunu, davacı şirketin muhatabı olmadığı bir icra takibi ile karşı karşıya kaldığını ve ticari yaşantısının füilen son bulduğunu, ancak – yine de ihracat alıcısı tarafından ödeme yapılmasının bekleniyor olması nedeniyle ———- mağdur olmaması amacıyla şirketin feshedilmediğini, huzurdaki davanın davacı yanın dahilinin olmadığı işlem nedeniyle icra takibine ve haciz işlemlerine maruz bırakılan davacı şirketin borçlu olmadığının tes; cıyla ikame edildiğini beyan etmiş ve davacının davalıya ———- E. Sayılı dosyası ile yürütülen icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekilinin 24/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının çelişkili ve muğlak olduğunu, dava dilekçesinde öne sürülen iddiaların senetle ispat kuralına tabi olmasına rağmen ispat yükünün yerine getirilemediğini, davalı şirketin ödenmemiş açık hesap ve fatura alacaklarının tahsili amacıyla davacı aleyhine icra takibi başlattığını, dava dilekçesinde öne sürülen iddiaların tamamının gerçeklikten uzak olduğunu, davacının İhracat işlemlerini doğrudan yürüttüğünü, davacının davalı şirkete, açık hesap ve faturadan kaynaklanan borçlarını ödemediğini, akabinde kendisine başlatılan icra takibine yönelik olarak hiçbir itirazda bulunmadığını, ilgili icra takibinin kesinleştiğini, söz konusu süreçte davacının davalıyı oldukça büyük zarara uğrattığını, tüm bunlar sonrasında hiçbir dayanağı bulunmayan ve ispat edemediği muvazaa iddiasıyla huzurdaki davanın ikame edildiğini beyan ederek davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı an üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

DELİLLER: Bilirkişi heyetinin 25/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın davalı yana takip tarihi olan 13.07.2021 tarihi itibarıyla 35.070,26USD borçlu olduğu, diğer bir ifade ile davacı yanın davalı yana ———-E. sayılı dosyası üzerinden borçlu olmadığının söylenemeyeceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerini mahkemenizin takdiri içinde kaldığı yönünde rapor tanzim edilmiş bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Dava, davacının ———- Esas sayılı dosyasına konu fatura alacağı nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir.——— Esas sayılı dosyasının bir örneği dosyamız arasına alınmış olup incelendiğinde; davalı tarafça davacı aleyhine 35.070,26 USD asıl alacak ve 294,00 USD işlemiş faiz olmak üzere toplamda 35.364,26 USD üzerinden ilamsız takip yapıldığı görülmüştür.Dosya kapsamı itibariyle taraf delilleri toplanmış ve öncelikle davalının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup talimat mahkemesinde alınan 20/07/2022 tarihli raporda, davalı tarafın davacıdan 455.124,43 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için dosya bir mali müşavir ve bir hukukçu bilirkişiye tevdii edilmiş ve hazırlanan 25/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacı ve davalı tarafın 2020-2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın davalıya takip tarihi itibariyle 35.070,26 USD borçlu olduğu tespit edilmiştir. Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosyada davalının dava dışı müşterisine ihracat yapması konusunda davacı ile komisyonculuk anlaşması yapıldığına ilişkin bir delil bulunmadığı, davacı yanın ihracata konu ürünleri kendi nam ve hesabına davalıdan satın almadığının söylenemeyeceği, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen 23/02/2021 tarihli 58.553,10 USD tutarlı faturadan kalan 35.070,26 USD bakiye alacak olduğu, davacı tarafından davalı tarafa iade faturası düzenlenmediği bu nedenle de davacının davalıya 35.070,26 USD borçlu olduğu, ancak davalı tarafından davacı borçluya gönderilen bir ihtarname bulunmadığından davacı borçlunun temerrüdünden söz edilemeyeceği ve işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne, şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davacının davalıya ———— Esas sayılı dosyasına 294,00 USD işlemiş faiz yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Davacı ve davalı tarafların şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 6.009,01 TL harcın kabul edilen miktarın dava tarihindeki kur karşılığı üzerinden hesaplanan ve bu miktar üzerinden alınması gerekli olan 197,085 TL harçtan fazla yatırılan 5.811,92 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 181,60 TL, bilirkişi ücretleri 3.000,00 TL olmak üzere toplam 3.240,90 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 26,89 TL masrafına, peşin harç 197,085 TL eklenerek sonuç olarak 223,97 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktarın karar tarihindeki kur karşılığı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 8.015,88 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktarın karar tarihindeki kur karşılığı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 135,180,58 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
10-Davalı tarafından yargılama sırasında kullanılan 83 TL gider avansının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2023