Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/743 E. 2022/592 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/743 Esas
KARAR NO:2022/592

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/11/2021
KARAR TARİHİ:15/09/2022
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —Esas sayılı dosyasına konu takibin dayanağı — tarihli —, yurt dışı bilet satışlarına ilişkin faturaya davalı borçlu tarafından TTK m. 21/2 uyarınca süresinde itiraz edilmediğini, yapılan tüm taleplere rağmen fatura bedelinin ödenmediğini, —yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataba tebliğinden itibaren— gün içerisinde faturaya dayalı alacağın ödenmesi ihtar ve ihbar olunduğunu, faturaya süresi içerisinde itiraz etmeyen ve ihtarnamenin tebliği üzerine de edimini ifa etmeyen borçlu davalı tarafından ödeme emri gönderilmesinin akabinde —- tarihinde borca, tüm ferilerine ve takibe haksız yere itiraz edildiğini beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına alacağın — aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının müvekkiline ait olmayan bir borçtan dolayı müvekkiline ödeme emri gönderdiğini, takibe dayanak belge olarak dosyaya—- tarihli bir fatura sunan davacının düzenlemiş olduğu faturanın gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde sunulan faturayı kabul etmemekle birlikte, işbu fatura kapsamındaki iş ve hizmetlerin davacı tarafından yerine getirilmediğini, takas ve mahsup defi haklarını bulunduğunu, müvekkilinin davacıya karşı bir borcu olmamakla birlikte yeterli inceleme ve araştırma yapıldığında müvekkilinin davacıdan talep edebileceği alacakların bulunduğu takdirde bu alacaklardan kaynaklı açık bir biçimde takas ve mahsup hakkının bulunduğunun ve işbu definin yargılama sırasında dikkate alınması gerektiğini, takipte işletilen faiz miktarı ve faiz oranının fahiş olup, hukuk ve yasalara aykırı olduğunu beyanla, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, alacağın—-aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya yurt dışı bileti satışı yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu kapsamda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren — sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen — Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın — yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.—-tarafların tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır—davalının —yılına ait— formu celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.—- tarihli raporunda özetle; tarafların incelenen —yılı ticari defterlerinin kendi adlarına delil vasfına haiz olduğu ve cari hesaplarının birbirini doğruladığını, davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarında — icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten— alacaklı olduğunu, davacının icra takibinden sonra faiz talebi ve icra inkar tazminatı isteminin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı satış bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalıya yurt dışı bilet satışı yapıldığı, satılanın bedelinin ödenmemesi üzerine tahsil amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğu iddiasıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı iddia edilmiştir.
Davalı tarafça davacı tarafından kesilen faturalara konu iş ve hizmetlerin yerine getirilmediği, aksi kabul edilecek ise davacıdan olan alacaklarının davacı alacaklarında takas mahsubuna karar verilmesini talep ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, tarafların bilirkişi marifetiyle incelenen defterlerine göre; davacı defterlerine göre davacının davalıdan —alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya — borçlu olduğu, takibe konu edilen faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterinde de ödeme kaydının bulunmadığı, bu şekilde davacının takibe konu edilen faturaya konu hizmeti davalıya verdiğini ispat ettiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça davalıya takibe dayanak faturaya konu hizmetin verildiği, her iki tarafın ticari defterlerine göre de davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, icra takibinin de bu miktar üzerinden yapıldığı, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, davalı tarafça takas mahsup defi ileri sürülmüş ise de; davalının incelenen ticari defterlerine göre davacıdan her hangi bir alacağının bulunmadığı, bu nedenle takas mahsubun şartlarının oluşmadığı, davalının icra takibine itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle alacağın —oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, her iki tarafın da tacir olması ve davaya konu faturanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın —-oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli —karar ve ilam harcından peşin alınan — mahsubu ile bakiye—karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan — posta ve tebligat gideri ve — başvurma harcı ile —- bilirkişi masrafından oluşan toplam — yargılama gideri ile –peşin harç olmak üzere toplam — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen— davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren—hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile — Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.