Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2021/740 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2021/740

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı adına——gerçekleştirilmiştir. —- bulunan — yapılan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulanmaktadır. Bununla—- sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulanmamaktadır. Borçlu Şirket, adına kayıtlı ——– ücret ödemeksizin,—- Söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkil —– takibine konu edilmiştir. Davalı tarafça,—- dosyasına yasal süresi içinde borca itiraz edilmiştir. Davalı tarafça süresinde yapılan itiraz nedeni ile icra takibi durmuştur. Müvekkil şirket ve davalı tacir olduğundan, işbu uyuşmazlık için 6102 sayılı Kanuna, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. Ancak ekte sunulan arabuluculuk son tutanağından da görüleceği üzere icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamamıştır (Ek-2) Bu nedenle haksız itirazlarının iptali için işbu davanın ikamesi zorunlu olmuştur. Davalının icra takibine yaptığı itiraz haksız ve kötü niyetli olup, davalı mülkiyetinde bulunan araçların yaptığı ihlalli ——ve buna yasa gereği tahakkuk eden cezadan sorumlu olmadığı iddiası kabul edilebilir nitelikte değildir. Davanın kabulü ile davalı tarafın—yapmış olduğu itirazın iptali ve davanın devamına Davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı mahkememize cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde—– — davalı —- ile ilgili olarak bildirim yükümlülüğü bulunup bulunmadığı ve davacının—- oranını talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, ihlali geçiş nedeniyle tahakkuk ettirilen geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili için girişilen icra takibine konu itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,—–ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——— takip alacaklısı tarafından—- takip talebi ile davalı takip borçlusuna hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen —– aracın davalı şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan —– bildirimleri davalının maliki olduğu araç / araçlar hakkında düzenlenmiştir.
Usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilen 16/03/2021 tarihli tensip zaptı ile davalıya————- süre verilmiş olup, davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmadığı gibi ön inceleme duruşmasına da— mahkememize sunmamıştır.Davacı tarafından tensip zaptının — kararı uyarınca — yapan araçlara —-anına — sunulmuş olup belgelerin incelenmesinde, davalı araçlarına — sonuçları mahkememize ibraz edilmiş olup incelenmesinde davalıya ait araçların davacının işlettiği —-, davacı şirket tarafından— davalının — hesaplarında — yapıldığı ancak yapılan sorgulamalarda davalıya yapılan ——– karşılayacak bakiye olmaması nedeniyle geçiş ücretlerinin tahsil edilemediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde——–geçiş yapan araç sahiplerinden—– geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir(25/05/2018 Tarih ve 30431 Sayılı RG yayımlanıp yürürlüğe giren 7144 s.Y.nın 18. md. ile değişik 6001 s.Y.nın 30/5 md.).
Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan,— içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.(6001 SYK m 30/7).
27/2/2018 tarih ve 30345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan —– 30. Maddesinin 6639 Sayılı Kanun’un 33. Maddesi İle Değişiklik Yapılan (5) Numaralı Fıkrasının Birinci Cümlesinin İncelenmesi sonucunda,— erişme kontrolünün uygulandığı—-hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın,—–idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü —– bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Dava, davalı tarafından—— yaptığı tespit edilen davacı hakkında tahakkuk ettirilen para cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacının maliki bulunduğu aracın davalı şirketin —- uyuşmazlık—- tahakkuk ettirilen ceza tutarının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde———–ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden,— tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken 25/05/2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/5/2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten —– için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Kanunun 30. maddesinin, 27.03.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan (7) numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin (1) numaralı ve (5) numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
——-Mahkemesince 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesinin Anayasa aykırılığı iddiası — kararında “.— —- yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta — lehine getirilmiş bir düzenlemedir…. kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği——tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik —– bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacıya ait aracın davalı—–, davacıya ait aracın geçiş tarihlerinin —–belirlenen ceza miktarının yasayla konulmuş olması karşısında ne davacının ne de mahkemelerin, bu miktarın hakkaniyetli olup olmadığı ve sebepsiz zenginleşmeye yol açıp açmayacağını takdir etme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.———
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,—-adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, —— bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Davalının maliki olduğu ——– bağlı olduğu hesap hareketlerine göre—- tahsili için yeterli bakiyenin bulunmadığı ve davacı tarafça tahsil edilemediği, ——- kullanan tarafın nakit ödeme yapmamış olması halinde ——- bakiyesini yeterli tutmakla en azından geçişten itibaren 15 gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu, — kullanmayan ve nakit ödeme de yapmayan sürücü/malik’in zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve—- bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından 15 gün içinde bakiyenin yeterli hale getirilmemesi, gerek —- olmayanların nakit ödeme yapmamaları ve 15 gün içinde geçis bedelini ödememeleri halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin ve/veya tebliğinin zorunlu olmadığı, davacının tarafı olmadığı; — ödeme talimatı bulunsa dahi geçis anında bakiyenin yetersiz olduğu — hesabına yükleme yapılamamış olmasının davalı ile otomatik ödeme talimatı verilen banka arasındaki bir hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden— ulaştırmamış olmasının davalı araç maliki ile sürücü arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden ya da aracı kiralayanın ihlalli geçiş yapması halinde bu durumun davalı araç maliki ile aracı kiralayan arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden bu gibi hukuki ilişkilerden kaynaklanan savunmaların davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi bunlardan dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı,——– bakiye bulunmayan ve 15 gün içinde de yükleme/ödeme yapılmayan davalıya ait araçlar — bedelini cezalı tutarı ile talep ve tahsil etme koşullarının oluştuğu, —- ilişkin takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile
2-Davalının—– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline,
3-Hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden —- (Madde-13) göre hesaplanan 524,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin/nisbi Harcı, 4,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 123,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca— hazine tarafından ödenen —hazineye irat kaydına,
8-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.