Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/715 E. 2022/497 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/715
KARAR NO: 2022/497
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ: 11/09/2015
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili —— tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı—– müvekkilleri arasında ——–sözleşmesi akdedildiğini, davalı——-temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkillerinin ödeme edimlerini yerine getirmesine karşılık —– kapsamında inşa edilen —- kayıtlı gayrimenkullerden —-müvekkillerinden —- adına, aynı ——- numaralı konut vasfındaki bağımsız bölümün ise müvekkillerinden —– adına davalılar tarafından tapuda devir ve tescil işlemlerinin tesis edileceğini, müvekkillerinin anlaşma gereğince edimlerini ifa ettiklerini, müvekkili——– kendi hissesine isabet eden — ortaklığından istifa ettiğini, ödemelerinin diğer davacı hissesine isabet eden—- daireye mahsup edildiğini ve —- üzerindeki hak sahipliğinin —-nisabı olarak belirlendiğini, davalı——— müvekkillerini hulus ve saffetinden faydalanmak suretiyle dava konusu taşınmazın tapu kaydını hileli iş ve işlemler neticesinde kendi üzerine yaptığını, kendi şahsi borçları nedeniyle taşınmaz tapu kaydını borçlandığı yerlere teminat gösterdiğini, meselenin çözümü yönünde bir adım atılmadığını—— diğer hak sahiplerine daireleri teslim etmesine rağmen hak sahipliği sabit olan müvekkil hissesine isabet eden dairenin devir ve tescil işlemlerinin yapılmadığını, —- tarihli ihtarname keşide edildiğini iddia ederek, —-kayıtlı gayrimenkul üzerinde bulunan binalardan ——dairenin her türlü takyidattan ari şekilde müvekkilleri adına hisseleri oranında tapuda devir ve tescilinin yapılmasını, tapuda tescilinin yapılaması halinde dava konusu taşınmazın bilirkişi marifetiyle tespit edilecek güncel rayiç bedelinin dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile davalılardan müvekkiline ödettirilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılardan ——— tarihli dilekçesinde özetle; aleyhlerine açılan davayı kabul ettiklerini, kabul beyanlarının davacı tarafa tebliğini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacıların davalı kooperatifteki ortaklıkları nedeniyle paylarına isabet eden taşınmazın tapudan adlarına devir ve tescili, tescilin yapılamaması halinde bedelin tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizin—- sayılı davanın davalı ——- yönünden Kabulü ile —- dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı —– tahsili ile davacılara —– payları oranında ödenmesine şeklindeki hüküm davalı kooperatif tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusu üzerine ———- 6100 sayılı HMK’nın emredici hükümleri kapsamında davalı kooperatif tasfiye memurlarına usulüne uygun bilirkişi raporu ile ilgili tebligatlar yapılmaksızın yokluklarında karar verilmiş olması ve karar başlığında aynı unvanlı farklı—— gösterilmiş olması” gerekçesi ile kaldırılmış ve dava mahkememizin belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
Davalı—– dava açılırken dava dilekçesinde —- olarak hasım gösterilmiştir.———— olarak düzeltildiği ve nüfus müdürlüğünce kararın tescil edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı ——- vekili açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiş ise de, dosya kapsamına sunulan vekaletnamede vekilin davayı kabul yetkisinin bulunmadığı, ayrıca davalı kooperatif yönünden de düzenlenmiş bir vekaletname bulunmadığı anlaşıldığından vekilin davayı kabulü beyanı doğrultusunda işlem yapılamamıştır.
—–kararında; “davalı —– toplantısında tasfiyeye girmesi kararının ve tasfiye kurulu olarak, yönetim kurulu üyelerinin görev yapması teklifinin oybirliği olarak kabul edildiği, aynı toplantıda, tasfiye memuru———- birliği ile seçildiği ancak tasfiye memurlarının birlikte veya ayrı ayrı temsile yetkisi olduğuna dair bir hükmün yer almadığı ,—– temsilcilerine ait imza sirkülerinin dosyada bulunmadığı, kooperatifin —- kararında,—– üyeliğine ——-getirildiği ve aynı kararda —– temsil ve ilzamı konusunda yönetim kurulu üyelerinden herhangi ikisinin —– unvan veya kaşesi altında atacakları müşterek imzaları ile kooperatifin temsil ve ilzam edilmesi kararı —— gerekçeli kararın ——- tasfiye halinde olduğu da dikkate alınarak tasfiye halindeki kooperatifin temsiline ilişkin ana sözleşmede farklı bir düzenlenmediğinin olmadığının tespiti halinde taszfiöye memurlarından iki kişiye kararın ve istinaf başvurusunun tebliği ile…” kararı ile dosyanın geri çevrildiği,
— tarihli kararında da;”Dosyanın incelenmesinden, Dairemizin geri çevirme kararı sonrasında davalı kooperatifin tasfiye memurlarından—– tarihinde vefatına dair nüfus kayıt örneğinin dosya içerisine ibraz edildiği, — tebligat çıkarıldığı ancak yapılan tebligatın adreste tanınmadığı gerekçesiyle bila tebliğ iade edildiği, bunun üzerine hatalı şekilde yeniden davalı sıfatı bulunmayan unvanı aynı olan—vekiline kararın tebliğ edildiği ve tasfiye memurlarından—- vekiline tebligatın gerçekleştirildiği, ancak dosya içerisindeki mevcut —-ait belgelerinden davalı kooperatifin yönetim kurulu üyelerinden herhangi ikisinin kooperatif kaşesi altındaki müşterek imzaları ile temsil ve ilzama yetkili kılındıklarının belirtildiği ve yönetim kurulu üyelerinin ise—— olduğunun ifade edilmiş olmasına rağmen tasfiye halindeki davalı kooperatifin temsilcilerinin her ikisine birden tebligatın yapılmadığı, tebligat işleminin gerçekleştirilmiş olduğunun kabul için vefat edip etmediği dosya kapsamından anlaşılamayan —-haricindeki diğer tasfiye memuru—– de karar ve istinaf dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekir ise de dosyanın geri çevirme sayısı yapılan işlemlerin sonuca etkili olmaması ve 6100 sayılı HMK’nın 30.maddesindeki usul ekonomisi ilkesi gereği de göz önünde bulundurularak dosyanın incelenmesi uygun görülmüştür…. Açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK’nın emredici hükümleri kapsamında davalı —— tasfiye memurlarına usulüne uygun bilirkişi raporu ile ilgili tebligatlar yapılmaksızın yokluklarında karar verilmiş olması ve karar başlığında aynı unvanlı farklı —– gösterilmiş olması nedeniyle ve bu şekilde oluşturulan karara yönelik esasa dair istinaf incelemesi yapılamayacağından dava dışı kooperatif tasfiye memurunun istinaf başvurusunun kabulüne, davacıların istinaf başvurusunun ise hükmün kaldırılma nedenleri de göz önünde bulundurularak şimdilik incelenmesine yer olmasına dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
—–kararı birlikte değerlendirildiğinde mahkememiz önceki gerekçeli kararının ve bilirkişi raporunun kararlarda belirtildiği gibi dava dışı olup, aynı unvana sahip olan —-adresinde tescilli——– tebliğ yapıldığı tespit edilmiştir.
—– geri çevirme ve kaldırma kararları doğrultusunda dava dilekçesinde hasım olarak gösterilen—–adresinde yer alan davalı Tasfiye Halinde ——– tarihinde vefat ettiği nüfus kaydından tespit edilmiş, davalı —— incelenmesinde yerine başka bir tasfiye memurunun seçilmediği anlaşılmıştır—-kaldırma kararında —— olduğu belirtilerek—- karar ve istinaf dilekçesinin tebliğ gerektiği belirtilmiş ise de kooperatifin ticaret sicil dosyanın incelenmesinde,—– seçilen —– üyelerinin herhangi ikisinin kooperatif kaşesi altında müşterek imzaları ile temsil ve ilzama yetkili kılındıkları belirtilerek ——- olduğu belirtilmiş ise de, kooperatifin——-sayılı kararında —– arasında yaptığı görev taksimi sonucu başkanlığa——- getirildiği, kooperatifin temsil ilzamı konusunda yönetim kurulu üyelerinden herhangi ikisinin kooperatif unvan veya kaşesi altına atacakları müşterek imzaları ile kooperatifin temsil ve ilzam edilmesine karar verildiği, kooperatifin tasfiyesine yönelik—– tarihinde sicile tescil edilen kararda ise tasfiye halinde kooperatifin tasfiye memurları olarak —-seçildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle her ne kadar——tebligat yapılması gerektiği belirtilmiş ise de —– tasfiye sürecine girdikten sonra sicile tescil edilen tasfiye kararında tasfiye memuru olarak atanmadığı tespit edildiğinden— tebligat işlemi yapılmamıştır. —- kararı doğrultusunda davalı tasfiye halinde kooperatifin tasfiye memurlarından ——- usulüne uygun tebligatlar yapılmıştır. —— kaldırma kararında belirtilen usulü eksiklikler tamamlandıktan sonra davanın esasına girilmiştir.
Davacılar —– nolu dairenin davalı —- kendilerine tahsis edilmesine karar verildiğini, davacı —— istifa ederek adına yaptığı tüm ödemelerin—– ödemelerine ilave edildiğini böylelikle ikisinin birlikte —– tahsisli üye durumuna geldiklerini, ancak ödeme yükümlülüklerini yerine getirdikleri halde dairenin kendilerine teslim edilmediğini aksine kooperatif başkanı olan diğer davalı ——– adına tapu kaydının tescil edildiğini belirterek dairenin kendilerinin adına tapudan tescilinin olmadığı takdirde rayiç değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve davalı kooperatife ait tüm yasal defter kayıtları ile dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Yargılama sırasında davalı kooperatifin vekili sıfatıyla dava dosyasına davanın kabulü yönünde —— üzerinden dilekçe sunulmuş ise de dilekçeyi sunan vekilin dava dosyası kapsamında yer alan vekaletname içeriğinde davayı kabul yetkisinin bulunmadığı tespit edildiğinden vekilin davayı kabulü yönündeki irade beyanı mahkememizce esas alınmamıştır.
—- celp edilen tapu kayıtlarından dava konusu —– yevmiye sayısı ile ——- adına kayıtlı ve tescilli olduğu, tapu üzerinde muhtelif icra Müdürlüklerinin icra takip dosyalarından gönderilen haciz yazıları uyarınca muhtelif alacaklılar lehine haciz konulduğu, davacıya davalı kooperatifçe verilecek başka bir dairenin olmadığı tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre davacılardan —- tarihinde kooperatife üye olduğu, kendisine — tahsis edildiği, diğer davacı—- tarihinde —– olduğu ve kendisine—– tahsis edildiği, davacılardan —- tarihli dilekçesi ile üyelikten istifa ederek — için yaptığı tüm ödemelerin—- yönünden diğer davacı —– ait üyelik ödemelerine dahil edilmesi ile —— şeklinde kabul edilmesini talep ettiği,——– bu şekilde kabul edilmesine karar verildiği, ———— yılından sonra üyelerden bir aidat toplamadığı, ——yılına ait —– tasfiye sürecine girdiği başkaca ——— yapılmadığı davacı tarafından ödenmemiş üye aidat borcu bulunmadığı bu durumda kooperatife borcu bulunmayan davacıların tapu iptal ve tescil talep hakları bulunduğu ancak taşınmaz üzerindeki üçüncü kişiler lehine kurulmuş haklardan kaynaklı takyidatların bulunması nedeniyle davacılar tarafından bu istemden vazgeçilerek rayiç değerinin talep edildiği, teknik bilirkişi aracılığıyla dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla ödemelerin güncellenmiş değeri itibarıyla —- değeri bulunduğu, bu bedeli davacıların kendilerine tahsis kararı verilmesine rağmen daireyi teslim etmeyen davalı kooperatiften talep edebileceği ve davalı —– gerek yönetim kurulu başkanı gerekse tasfiye memuru olan davalı —– dava konusu dairenin davacılara ait olduğunu bilmesine rağmen kendi adına tapudan tescil ettirdiği, dolayısıyla tapu maliki davalı —-iyi niyetli olamayacağı ve talep edilen bedelden davalı — da sorumlu olduğu, davacıların davalı —– bedeli talep etme haklarının bulunduğu vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile; —— dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ½ şer payları oranında ödenmesine,
2.Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78 TL harcın tamamlama harcı 7.514,40 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 30.739,5. TL harçtan mahsubu ile bakiye 23.054,32 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacıların yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 27,70 TL, peşin harç 170,78 TL, tamamlama harcı 7.514,4 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 781,00 TL, bilirkişi ücretleri 2.200,00 TL olmak üzere toplam 10.693,88 TL yargılama masr
afının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ½ şer payları oranında ödenmesine,
4.Davacılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 39.550,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ½ şer payları oranında ödenmesine,
5.Davalı —— tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı; artan delil avansının davalı ——– iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2022