Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/71 E. 2021/309 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/264 Esas
KARAR NO : 2021/349

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— ilçesinde bulunan taşınmaz satın aldığını, bu taşınmazdaki bağımsız bölümün ev olarak kullanılabilmesi için bir takım tadilat yapılması gerektiğini, iş bu sebeple de davalının kendisine önerilmesi sonrası, davalı şirket ile eve tadilatı için 22/07/2020 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşme karşılığı 35.000,00 TL bedel ile anlaşıldığını, 20.000,00 TL bedelli —- başlandığında davalıya verileceği, 15.000,00 TL bedelli çekin ise iş bitiminde verileceğinin kararlaştırıldığını, işe başlama tarihinin —, teslim tarihinin ise ——- olduğu, sözleşme gereğince —– seri nolu —— bedelli çekin davalıya teslim edildiğini, ancak davalının sözleşmedeki edimlerini sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirmediğini, sözleşmede açıkça teslim tarihi yazılmasına rağmen teslimi gerçekleştirmediğini, işe dahi başlamadığını, bu nedenle öncelikle söz konusu çek için ödemeden men yasağı konulmasını ve davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu —— )
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi ile davacının evinin tadilat işlerinin yapılmasına ilişkin olduğu ve sözleşme kapsamında davacı tarafından tadilat işleri karşılığında verilen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 maddesi)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile — uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.
28.05.2014 tarihinde yüıürlüğe giren. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde. Tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak . 3/1- ı-bendinde ise Tüketici işlemi ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, —- bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Konulması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında —-tarihlinde yapılan sözleşme ile kararlaştırılan davacıya ait evin tadilat işleri karşılığında davalıya teslim edildiği iddia olunan 20.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalının sözleşmede belirtilen işleri yerine getirmediği iddiasına dayalı olarak borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Açılan dava kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik açılan menfi tespit davası ise de, davalının tacir olduğu ancak davacının tacir olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan işin ve taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinin davacının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, yapılan sözleşmenin davacının evinin tadilatına ilişkin olduğu, bu nedenle davacının sözleşme kapsamında yapılan tadilat işinin tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın tüketici işleminin olduğu kanaatine varılmıştır.
Açılan davanın TTK’da sayılan mutlak ve nispi ticari dava niteliği bulunmamaktadır.
Dava, davalıya ait konutta tadilat ve tamiratı konu alan eser sözleşmesi kapsamında verilen teminat senedi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Dava tarihi —– tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/k maddesinde tüketici “Ticari veya mesleki olmayan amaçla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmış; 3/l maddesinde “Eser sözleşmesinden kaynaklanan tüketici işlemleri” bu kanun kapsamında sayılmış; 73/1 maddesinde de “ Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu” düzenlenmiştir. Yine 6100 sayılı HMK’nın 1. Maddesi gereğince de göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzeninden olup, taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemelerce de resen dikkate alınmak zorundadır.
Bu açıklamalar kapsamında istinafa konu dosyanın incelenmesinde; dava, davalıya ait konutta tadilat ve tamiratı konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı tüketici konumunda olup sözleşmeye konu iş tüketici işlemi niteliğindedir. Mahkemesince verilen görevsizlik kararı dosya kapsamına usül ve yasaya uygun olmakla davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.( İstanbul Bam — Hukuk Dairesi—— )
Açıklanan nedenlerle —– tarihli 6502 sayılı yasanın 73/1 maddeleri uyarınca Tüketici istekleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli olup mahkememiz görevli olmadığından davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —– NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.