Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/699 E. 2022/383 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/699
KARAR NO: 2022/383
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/10/2021
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —- tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Davalı —- müvekkil——— tarihinden beri —- olduğunu, davalı borçlunun üyeliğine karşılık kendisine —–tahsis edildiğini, müvekkil —– davalı borçludan—- ilişkin birikmiş toplam —– aidat adı ———alacağı bulunduğu, müvekkil —- ferdileşme sürecine—-tibariyle imar barışı yoluna başvurulması neticesinde girildiğini, imar barışı başvuru öncesinde ise üyelere tahsis edilen konutların tapusu bulunmadığını ve yalnızca arsa tapusu mevcut olup tapu müvekkil kooperatif üzerinde kayıtlı bulunduğunu, müvekkil adına kayıtlı arsa tapusu da — gerekçesi iptal edilmesi üzerine ancak—- Maddesi kapsamında bedelsiz olarak —- adına iade edildiğini, bu süreç içerisinde ise davalı borçluya tahsis edilen daireye ait —– yılları arasındaki ——ödemeleri müvekkil — tarafından yapıldığını, belirtilen dönem içerisinde ilgili emlak vergisi bedelleri —- tarafından müvekkil —- adına tahakkuk edildiğini, ve yine müvekkil —-tarafından ödemesi yapıldığını, emlak vergi ödemeleri ise genel kurul toplantılarında alınan karar doğrultusunda, —ilgili döneme ilişkin vergi tespitinde bulunması ve tahakkuku yapması sonrası ödemesinin yapılarak aylık aidat adı altında üyelerden tahsil edildiğini, davalı borçlu adına da — — tahakkuk ettirilen emlak vergi ödemeleri müvekkil tarafından yapıldığını, davalı borçlu ise —- aylık aidat olarak tahsil edilmesine karar verilen ve —ödenen —– müvekkile ödememiş ve bu sebeple hakkında icra takibine geçildiğini, ancak davalı borçlu tarafından —- tarihinde icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini, davalı borçlunun icra dosyasına sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmemiş ve söz konusu itiraz haricen öğrenildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava açılmadan çözülebilmesi için son olarak — tarihinde dava şartı arabuluculuğa başvurulmuş ise de taraflar arasında yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanmadığından—- tarihinde arabuluculuk son tutanağı düzenlendiğini, davalı borçlu tarafından kendisine tahsis edilen dairenin emlak vergilerini ödememesi ve bu kapsamda başlatılan icra takibine itiraz edilerek borcun inkar edilmesi kabul edilebilir olmadığını, davalı borçlunun itirazı haksız ve yersiz olmasının yanında aynı zamanda kötü niyetli olduğunu, Yukarıda açıkladıkları nedenlerle davalı borçlu hakkında —-Sayılı dosyasından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesi ve ödeme emrinde haksız olarak itiraz eden davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmayacak bir icra inkar tazminatı mahkum edilmesi istemi ile huzurdaki davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, davalarının kabulü ile Davalının—–sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, İcra takibine haksız ve kötü niyeli olarak itiraz eden davalı borçlunun, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere takdir edilecek bir icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu — tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin aleyhine —– yoluyla İlamsız İcra Takibi yapıldığını, bunun üzerine ödeme emrine, takip dayanağı belgelere, borca, faize ve ferilerine süresinde itiraz edildiğini, bununla birlikte takip nedeni olan alacağın zamanaşımına uğradığına dair itirazlarımız da icra dosyasına sunulduğunu, bunun üzerine davacı yan tarafından önce arabuluculuk başvurusu yapılmış, anlaşma olmaması nedeniyle de huzurdaki itirazın iptali davası ikame edildiğini, dava konusu alacak zamanaşımına uğradığını,—- arasındaki parasal uyuşmazlıklarda alacağın — yıllık zamanaşımına tabi olacağı belirtildiğini, takip konusu ve huzurdaki dava konusu yapılan alacak, —- yıllık zamanaşımına uğramış olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, zamanaşmı itirazlarının yanı sıra davacı yanın talep etmiş olduğu alacak kalemlerine ilişkin kooperatif yönetimince alınmış bir karar da bulunmadığını, davacı yanın alacak kalemlerine uygulamış olduğu artış miktarları ve faiz oranları da haksız olduğunu, bu nedenle alacak ve ferilerini de itiraz ettiklerini, davacı yan, zamanaşımına uğramış olan ve müvekkilinden talep edilmesi mümkün olmayan alacakları icraya koyarak MK. 2. Maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı davranmış olduğunu, dava dilekçesinde de anlatıldığı üzere müvekkillinin üyeliğini dahi kabul etmeyen davacı yanın müvekkil hakkında icra takibi yapması kötüniyetli olduğunu, bu nedenle davacı yanın alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı kooperatife borcu bulunmayan müvekkilim yönünden haksız ve hukuksuz olarak açılan davanın reddine, kötüniyetli olarak icra takibi yapan davacı yanın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
DELİLLER :
—– müzzekkere cevabı,
—– esas sayılı takip dosyası —- sureti,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz nezdinde açılan — sayılı dava dosyasının davacısının —- olduğu, dava konusunun —- takip dosyası ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davası olduğu, davacılar vekilinin mahkememizin —- tarihli celsesinde dosyanın mahkememizin —-sayılı dosyası tarafları ile aynı olduğu ve dava konusu alacağın —- yönünden kaynaklandığını, usul ekonomisi bakımından işbu dosyanın mahkememizin —- sayılı dosyası ile birleştirilmesinin talep ettiği,
Mahkememizin—- sayılı dosyasının davacısının davacısının — davalısının— olduğu, dava konusunun ——sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davası olduğu, dosyamızın halen derdest olduğu görülmüştür.
HMK 166/4. Maddesine göre; davaların aynı sebeplerden olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyecek nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, dosyanın mahkememizin —– sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dosyanın —- sayılı dosyası ile aralarında HMK 166 Md. Göre fiili ve hukuki irtibat bulunması, davaların aynı sebepten doğması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması nedeni ile aralarında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, dosyanın —– sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamaya —– Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile———-adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/05/2022