Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/681 E. 2023/401 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/681
KARAR NO:2023/401
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2021
KARAR TARİHİ:16/05/2023

———sayılı Mahkememizin iş bu davaya bakmakla görevli olduğuna dair kaldırma ilamı üzerine Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine, tüketici ——tarihinde aldığı telefonun ayıplı olmasından dolayı ——- tarihli bedel iadesi kararı alındığını,——– verdiği karar doğrultusunda tüketici ——- müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlattığını , söz konusu icra dosyasının müvekkili şirketin borç bedeli olan 3.420 TL’yi ödemesiyle birlikte kapatıldığını, tüketici —–müvekkili şirketten aldığı cihazın arızalanmasıyla birlikte müvekkili şirkete başvurduğunu, müvekkili şirketin cihazı en kısa sürede satın aldığı garantör şirket olan ———yetkili servisine gönderdiğini, yetkili servisin telefonu tamir etmesi için azami süre olan 20 günde telefonu tamir edip teslim etmediğini , dolayısıyla müvekkili şirketin telefonu tüketiciye süresinde teslim edemediğini, müvekkili şirketin ——- şirket —— temin ettiği telefonun tamirinin yetkili servis tarafından zamanında yapılamamasından dolayı tüketiciye karşı sorumlu tutulduğunu , tüketicinin zararının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin telefonu tüketiciye satmasından , aleyhine ———– tarafından alınan karara kadar olan süreçte üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini,——— müvekkili şirket aleyhine verdiği kararla birlikte ayıplı çıkan cihazdan dolayı uğranılan zararların karşılanması adına ——– şirket —–karşı ilk olarak ——-dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosyanın yetkisizlik nedeniyle —– gönderildiğini, davalı şirkete —– değerli icra ödeme emri gönderildiğini, başlatılan icra takibine——— tarafından itiraz edildiğini , icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketle arabuluculuğa başvurduğunu fakat anlaşamadıklarını, müvekkili şirketin satıcı konumunda olduğunu ve söz konusu satılan telefonu —– temin ederek tüketiciye sattıklarını, bu durumda— ithalatçı firma olarak garantör konumunda olduklarını, dolayısıyla ilgili telefonun ayıplı olmasından dolayı —– sorumlu olduğunu, ithalatçı firma olan ——servis hizmetini kendisi sağladığını , ———- yetkili servis istasyonlarının ayrı bir tüzel kişiliği olsa dahi, satış sonrası hizmetlerin sağlanmasından ve yürütülmesinden yetkili servis istasyonları ile birlikte müteselsilen sorumludur.” şeklinde de belirtildiği üzere ayıplı olan maldan uğranılan zararlardan yetkili servis ile ithalatçı konumunda olan firmanın müteselsilen sorumlu olduğunu, tüketicinin uğradığı zarardan dolayı sorumlu tutulan müvekkili şirketin tüketicinin ayıplı maldan dolayı uğradığı zararı karşıladığını, müvekkili şirketin, ——— temin ettiği malın ayıplı çıkmasından dolayı ödemek zorunda kaldığı bedelleri ——— göre ithalatçı firma olan garantör şirket ——— rücu edebileceğini beyan ederek davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, icra bedelinin yüzde 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; malın ayıplı olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte davanın açılması için Türk Borçlar Kanununun 231. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının talebi için öngörülen süre geçmiş olduğundan haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddi gerektiğini, malın ayıplı olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın dava konusu cihaz ile ilgili şikayetini yasal süresi içinde müvekkili şirkete bildirmediğini, İİK 68. madde uyarınca 1 yıllık itirazın iptali davası açma süresine uyulmadığının tespit edilmesi halinde davanın reddi gerektiğini , malın ayıplı olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte beyanları saklı kalmak kaydıyla, bedel iadesinden satıcının sorumlu olduğunun mevzuatta açıkça düzenlenmiş olup, tüketicinin bedel iadesi talebinden müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin cihazın yalnızca sağlayıcısı konumunda olduğunu, ithalatçı olmadığını , kanun uyarınca kendisine bir sorumluluk atfedilmediğini, müvekkili şirketin, yetkili servis konumunda bulunmadığını , kaldı ki yetkili servis istasyonları ile müteselsilen sorumlu olanların yönetmelikte tahdidi olarak sayılmış olup, bu sayılanlar içerisinde sağlayıcının yer almadığını, işbu nedenle yetkili teknik servisin azami süre aşımından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını , müvekkili şirketin ithalatçı veya üretici olmadığını, davacının ihbar ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, gerekli kanun yollarını tüketmediğini, ihbar ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirseydi ve gerekli kanun yollarını tüketseydi müvekkilinin elindeki bilgiler ile cihazın ayıplı olmadığının ortaya çıkacak olduğunu, kaldı ki hakem heyeti dosyasında yapılan incelemede bilirkişi incelemesine başvurulmadığını, bu nedenle cihazın ayıplı olduğunu gösteren hiçbir şeyin mevcut olmadığını, gerekli özen gösterilmediğini ve davacı taraf çıkan hükme kendi sebebiyet verdiğini, davacı tarafın tüketici tarafından takip yapılmasına kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini beyan ederek davanın reddine, hükmolunan meblağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce——– kararı incelenmiş olup, dava dışı tüketici —- satın almış olduğu cep telefonunun 20 işgününden fazla sürede teslim edilmemesi nedeniyle telefonun yenisiyle değiştirilmesi yönünde karar alındığı ,—– verdiği karar doğrultusunda tüketici — davacı şirket aleyhine ——— esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı , davacı şirket tarafından 3.420 TL nin ödenmesi üzerine icra takibinin kapatıldığı görülmüştür.
Davaya konu olan —— sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklı davacı şirket tarafından, borçlu davalı şirket aleyhine 3.419,86 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından icra dosyasına borca ve faize itiraz üzerine icra takibinin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce taraflara davaya konu telefonun nerede olduğu hususunda beyanda bulunmak ve telefonu incelemeye hazır hale getirmek üzere iki haftalık süre verilmesine, taraflara dilekçeler ekinde sundukları belgeler dışında telefonun servis kaydı ve ayıbına ilişkin başka belge var ise bunları da sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş olup, davaya konu cep telefonunun sunulması üzerine dosya elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş , alınan 23/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu telefonun bulanık fotoğraf çektiği, söz konusu arızanın giderilemediği, —– tedarikçisi olan davalı şirket tarafından dava konusu telefonun davacı şirkete satılmış olduğu,—– tarihinde kullanıcıya teslim edilen telefonda en son güncel yazılım yüklenmiş olmasına rağmen telefondaki bulanıklığın devam ettiği, dolayısıyla telefonda sorun giderilememiş olup, devam ettiği , bulanık fotoğraf çekme probleminin telefonunun iç yapısından ve tasarımından kaynaklandığı, cihazdaki arızanın kullanıcıdan kaynaklı olmayıp, üretici —–kaynaklı olduğu , ——— üretici, ithalatçı ve satıcının sorumluluğu bölümündeki ——- uyarınca telefonun tedarikçisinin davalı şirket olduğu 12.05.2014 tarihli faturadan anlaşıldığından davacı şirketin dava dışı —- ödediği 3.420 TL tutardan davalı ——- sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Dava; davacının dava dışı müşterisine ayıplı ürün nedeniyle ödediği bedeli davalıdan rücuen tahsili için başlattığı icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından dava dışı tüketiciye davaya konu telefonun satış sözleşmesi tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ———- ayıplı mal başlıklı 8. maddesinde “ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.” ile TKHK’nun ayıplı maldan sorumluluk başlıklı 9. maddesinde “satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür.” düzenlemesi bulunduğu, davaya konu cep telefonunda yapılan bilirkişi incelemesine göre üretim hatasından kaynaklı ayıp bulunduğu , yetkili servisin telefonu tamir etmesi için azami süre olan 20 günde telefonu tamir edip teslim etmemesi nedeniyle davacının dava dışı tüketiciye karşı sorumlu tutulduğu, tüketici hakem heyetince verilen değişim kararı sonrasında davacı tarafça telefonun, bedeli ödenmek suretiyle teslim alındığı, davacı alıcının son kullanıcıya sattığı ürün nedeniyle katlanmak zorunda kaldığı külfeti kendi satım sözleşmesinde taraf olan davalı satıcıya rücu imkanı bulunduğu, davalı——– ayıplı ürünün satıcısı olup, – garanti süresi içinde ——– dosyası ile aleyhine icra takibi başlatılması nedeniyle zamanaşımına uğramayan – TBK 112.maddesine göre ayıp ihbarına gerek olmadan genel hükümlere göre davacının uğradığı zararı ödemek zorunda olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile davalı takip borçlusunun ———sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak 3.419,86 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
Davalı takip borçlusunun——– Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak 3.419,86 TL üzerinden takibin devamına,
2-Asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 238,52 TL harçtan 59,30 TL peşin harç ile 17,10 TL icra peşin harcından mahsubu ile bakiye 162,12 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, bilirkişi ücreti 1.000 TL, posta masrafı 37,50 TL , 1 adet tebligat gideri 19,00 TL, 7 adet e tebligat gideri 54,50 TL , 3 adet kep gideri 2,10 TL , istinafa dosya gönderme masrafı 47,00 TL, dosya masrafı 5,50 TL, müzekkeri gideri 12,00 TL olmak üzere toplam 1.296,20 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.419,86 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesin olduğundan HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 23/05/2023