Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/665 E. 2021/914 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/665 Esas
KARAR NO : 2021/914

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– müvekkil ….——– hisse adedinin (%12,5), —–37,50 hisse adedinin (%37,5), şikayet olunanlar —— — (%25) ve son olarak —– 25.00 (%25) hisse adedinin bulunduğunu, şirketin yönetim kuruluna; ——- —-de anlaşılacağı üzere hissedarlardan ——– ve dışarıdan ——— tarihine kadar seçildiğini, 08.09.2021 tarihli genel kurul kararıyla şirketi temsil ve ilzama yetkili Yönetim Kurulu üyeleri olan ———–kurulu görevini yürütürken usulsüzlükler yaptığını, akabinde ibra edilmemesi neticesinde yönetim kurulu üyeliği görevlerinden alınmış olduklarını, şirketin ticari faaliyetinin yürütülmesine ilişkin olarak ticari defter ve belgelerle, —–şirkete tevdi ve teslim edilen çek koçanlarının teslim alınması ve yönetim kurulu üyeliği süresince —- tarafından yürütülen işlemlerin incelenmesi amacıyla —- tarihinde şirket merkezine gelindiğini, ancak bahsi geçen ticari defter kayıt , belgeler ve çek koçanlarının şirket merkezinde bulunmadığını, şirketin ticari faaliyetinin yürütülmesine ilişkin olarak ticari defter ve belgelerle, —– —- şirkete tevdi ve teslim edilen çek —- teslim alınması ve yönetim kurulu üyeliği süresince —-tarafından yürütülen işlemlerin incelenmesi amacıyla 30.09.2021 tarihinde şirket merkezine gelinmiş davalı yan, şirketin usulsüzlükleri nedeniyle yönetim kurulu üyeliklerine son verilen —–olan yakın ilişkileri nedeniyle açıkçası dava dışı bu şahısların şirketin yönetimine ilişkin maksatlı olarak —– yarattıklarını, alacaklı olduğu iddiasıyla gerçekte alacaklı olmadığı — tarihinde ödeme için bankaya ibraz ettiğini, çek keşidecisi olarak görünen— tarih itibariyle şirkette temsil ve ilzam yetkisi olmaması nedeniyle gelinen noktada çek bedeli bankaca ödenmese ve davalının elindeki çekle müvekkil şirket hakkında ihtiyati haciz kararı alması ve/veya icra takibi başlatması ihtimalinin bulunmadığını belirterek davanın kabulüne, —- — bedelli çeki nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmaya da katılmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce —– Mahkemesi’nin dosyasının incelenmesinde; davacı ve davalının mahkememiz davacı ve davalısı ile aynı olduğu ve mahkememizce tespit edilen hukuki uyuşmazlık ile aynı olduğu ve davalı şirket lehine keşide edilen başka bir çekten kaynaklı menfi tespit davası olduğu ve aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir(HMK m. 166/1).
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ve her iki ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır(HMK m. 166/4).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —- uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan inceleme ve yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, —- sayılı dosyası, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizin bu esasında görülen dava —-sayılı dosyasında görülen davanın tarafları ve konusunun aynı olduğu, davaların aynı hukuki sebepten kaynaklandığı, her iki davada da yapılacak usulü işlemlerin ve incelemelerin aynı olacağı , bu yönüyle davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, her iki dava hakkında da aynı usuli işlemlerin yapılacak olması nazara alındığında davaların birleştirilerek görülmesi halinin usul ekonomisine daha uygun olacağı ve yargılamanın daha iyi bir şekilde yürütülebileceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak Mahkememizin iş bu esasında görülmekte olan davanın, daha önce açıldığı anlaşılan —— sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Mahkememizin iş bu dava dosyasının HMK 166/2 maddesi uyarınca aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılan——-sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın bundan sonra ——- sayılı dosyasından devamına,
3-Birleştirme kararının ilgili mahkemeye gönderilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.