Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/654 E. 2023/435 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/654 Esas
KARAR NO : 2023/435

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunduğu 04/10/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 14.11.2019 günü saat 16:30-17:00 sıralarında —-Sokakta bulunan durakta müvekkilinin yaşlı babasını minibüse bindirdiğini ve yolcu koltuğuna oturttuğunu ve minibüsten ineceği sırada —– plakalı minibüs sürücüsünün kapı açık şekilde aniden hareket etmesi ile davacının minibüsten aşağı açık kapıdan yola düştüğünü ve ağır yaralandığını, yaşanan kaza nedeni ile hasta olan babasının bakımını yapmakta olan davacının zor günler geçirdiğini, dava öncesi davalı … şirketine oluşan maddi zararın ödenmesi için azılı başvuru yapılmasına karşın herhangi bir tazminat ödenmediğini, arabuluculuk görüşmelerinin de 29,03.2021 tarihinde anlaşamama olarak tamamlanması nedeni ile işbu davanın ikame edilme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek 14.11.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik, 50,00 TL sürekli maluliyet tazminatı olmak üzere toplam şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı —— kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı ..—–Sigorta şirketi vekilinin dava dilekçesine cevabında özetle; davacı vekili tarafından dava öncesi yapılan yazılı başvuruda gereken evrakların gönderilmediğini ve Sağlık Kurulu raporu olmamasına rağmen ödeme talep ettiğini, 14.11.2019 kaza tarihini kapsar, —— plakalı aracın 10/11/2019-2020 vadeli —– numaralı ZMMS poliçesinin müvekkil sigorta şirketi tarafından düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle kazada kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının kaza ile illiyedi de irdelenerek maluliyet raporunun—— tarafından düzenlenmesi gerektiğini, aktüerya hesaplamasının genel şartlarda belirtildiği şekilde yapılması gerektiğini, TRH 2010 yaşam tabloları ve 1,8 iskonto ile hesaplamanın yapılmasını, geçici iş göremezlik zararlarından genel şartların A-5 maddesi ve 6111 sayılı Kanun gereği sorumlu olmadıklarını, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

DELİLLER :
—– İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden davacının ekonomik durum tespitinini yaptırıldığı görülmüştür.
—– Asliye Ceza Mahkemesi’nin——- esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden celbedilmiştir.
—— İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden davaya konu —— plakalı aracın tescil bilgileri celbedilmiştir.
——Hastanesi’nden davacının gördüğü tedavilere ilişkin evraklar dosyamız arasına celbedilmiştir.
——- Başkanlığı’ndan davacının geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı yardımına ihtiyaç durumu hakkında rapor tanzim edilmiştir.Bilirkişi heyetinin 01/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 4 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının; kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 7.985,15 TL olduğu, —– tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, —-. Hukuk Dairesi —— esas , —– karar 03.12.2020 tarihli örnek kararı dahilinde işbu zarardan sigorta şirketinin sorumlu olduğundan söz edilebileceği, % 7 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 250.608,12 TL olduğu, davalı … şirketi yönünden poliçe limiti 390.000,00 TL içinde bulunduğu ve dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (sigortalı araç ticaridir- talep doğrultusunda) talep edilebileceğinin hukuki değerlendirmesinin mahkemenin takdirlerinde olduğu, davacı için talep edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın tüm hukuki değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, elbette davalı … şirketi yönünden manevi tazminat talepleri teminat dışı olmakla, ZMMS sigortacısından manevi tazminat talep edilemeyeceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, davalı —– tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı ——plakalı minibüste yolcu olarak bulunan davacının 14/11/2019 tarihinde minibüsün yaptığı trafik kazada davacının yaralanması nedeni ile uğramış olduğu maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.Davacı vekili mahkememize hitaben sunmuş olduğu 20/02/2023 tarihli dilekçesi ile; dava dosyasında yargılama devam ederken davalı taraf ile sulh olunduğunu, davalı taraftan yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davaya manevi tazminat yönünden devam ettiklerinin belirtildiği görülmüştür.Davalı —— vekili mahkememize hitaben sunmuş olduğu 29/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davacı vekili ile sulh olmakla, huzurda bulunan davada vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Sulh halinde Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir(HMK m.315).
Vekilin aracılığı ile sulh halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 28/03/2023 tarihli dilekçede, davalı … şirketi ile sulh olunduğu, yapılan harici ödeme nedeniyle açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği ayrıca davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin 29/03/2023 tarihli dilekçesinde, davacı vekili ile sulh oldukları, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı, talep doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde tarafların dilekçeleri ile sulh oldukları anlaşılmış olup HMK. m. 315’e hükmüne göre sulh sözleşmesine göre karar verilmesini talep etmediklerinden mahkememizce sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Ayrıca tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi de bulunmadığından taraflar lehine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.Davaya konu trafik kazasında davalı sürücü—–%100 oranında kusurlu olduğu, —–29/07/2022 tarihli kararına göre davacının %4 oranında sürekli işgöremezlik oranının olduğu ve iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği görülmüştür. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, kazada kusur durumu ve kaza nedeniyle ortaya çıkan zararın boyutu değerlendirilerek davacının manevi tazminat davasının 7.000,00 TL yönünden kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, sulh, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların yargılama sırasında sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığını beyan ettikleri, sulh sözleşmesinin yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak maddi tazminat davası açısından konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat açısından ise takdiren 7.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü—–alınarak davacıya verilmesine, temerrütün kaza tarihi olan 14/11/2019 tarihi itibariyle oluştuğu, kabulüne karar verilen tazminatlara bu tarihten itibaren talep gibi yasal faiz işletilmesi gerektiği şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2 Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 7.000 TL manevi tazminatın 14.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9 yasal faizi ile birlikte davalı .—— tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 478,17 TL karar ve ilam harcından peşin harç olarak alınan 59,30 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 418,87 TL harcın davalı .—– alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı ——talebi bulunmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 237,10 ile 59,30 peşin harç olmak üzere toplam 296,40 TL yargılama giderinin davalı ——alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davacı ——- tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve diğer tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.