Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/647 E. 2023/68 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/647
KARAR NO: 2023/68
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkili tarafından davalı şirkete keşide edilen —–müvekkili şirkete ödenmediğini, bunun üzerine —–borçlu davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, itirazın kötüniyetli ve alacağın tahsili sürecini uzatmaya yönelik olduğunu, davalı borçlu şirketin müvekkili şirkete takip tarihi itibariyle —–borcu bulunduğunu, bu durumun gerek takibe konu faturalar gerekse cari hesap ile sabit olduğu gibi tarafların ticari defterlerinin, banka kayıt ve belgelerinin ve —— kayıtlarının, celbedilecek —— bilirkişi marifetiyle incelenmesi ile de ortaya çıkacağını, icra takibinde “3095 sy. 2/2 maddesine göre ——–talep edilmiş olup, TTK 1530. Maddesi uyarınca talep edilebilecek faiz oranının daha yüksek olduğunu, tarafların tacir olması nedeniyle işbu alacağa 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince fatura vade tarihlerinden itibaren yıllık değişken—— uygulanan avans faizi oranında ticari temerrüt faizi talep edildiğini, talep edilen ticari temerrüt faiz oranının hukuka uygun olup, borçlunun faiz yönünden itirazının da iptali gerektiğini ,TTK. 1530. maddesine tâbi bir hukuki ilişki söz konusu olduğundan temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin sabit olduğunu, takip öncesi işlemiş faiz taleplerinin bu yönüyle de tamamen hukuka uygun olduğunu, alacağın likit olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydı ile ——- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun alacağın en az % 20’si oranında icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak, müvekkili firmaya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anacak kendisini vekille temsil ettirdiği görülmüştür.
Mahkememizce ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılarak tarafların karşılaştırmalı —— celbine karar verilmiş olup, müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır.
—- üzerinden yapılan incelenmesinde; ödeme emrinin —- tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —- tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, icra dairesince takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı şirketin ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi için —- Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş , alınan —– tarihli bilirkişi raporunda davacının —-yılına ait sahibi lehine delil kudretine haiz yasal defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacıya ait yasal defter ve dökümlerinde davalıdan kalan alacağının —- defterdeki son işlem tarihine göre —- olarak tespit edildiği, davalının yasal borç/alacak defterlerinin henüz incelenmediği görüldüğünden taraf defterlerinin birbirini teyit edip etmediğinin incelenmediği, davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeye , sipariş formuna göre davalı adına düzenlenmiş davaya konu edilen faturadaki ürünlerin teslim tarihinin—- olduğu, ödemelerin — olarak ödenmesine kararlaştırıldığı, fatura ödeme vadesinin—- olduğu, bu nedenle temerrüt başlangıcının da — tarihinden —- tarihinde başlayacağı ve icra takip tarihi — tarihine kadar işlemiş faiziyle —– icra ve takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan olan alacağının —–olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada davacı vekili karşı tarafın davadan sonra icra takibine itirazdan vazgeçtiğini, davanın konusuz kaldığını ancak yargılama giderleri ve icra inkar tazminatı talebi yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından incelenme yapılmasına karar verilmiş olup, davalı tarafın Mahkememizce belirlenen günde ticari defterlerini hazır etmediği , yerinde inceleme talep etmediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre; davanın itirazın iptali istemine ilişkin olup, itirazın iptali davasının şartlarından birisinin, süresi içinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunması olduğu, somut olayda geçerli bir itiraz olmasına rağmen borçlu davalının —— dosyasına vermiş olduğu dilekçesinde itirazından vazgeçtiği, dolayısıyla esasa ilişkin olarak davanın konusuz kaldığı, davacı vekilinin yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talebi olduğundan bu yönden yargılamaya devam edildiği, davalı borçlunun davadan sonra borca itirazından tamamen vazgeçmesi nedeniyle borcun tamamını kabul etmiş sayılacağı ,—— gereğince davalının, kendisinden kaynaklanan nedenle konusuz kalan dava nedeniyle aleyhine dava açılmasına sebebiyet verilmediğini iddia ve ispat etmedikçe yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı, bunun aksini davalının ispat etmesi gerektiği -davalı ticari defterlerini ve savunmasına ilişkin hiç bir delil ve belgeyi sunmadığından- ancak davalının bu hususları ispat edemediği, davalının borca itirazında haksız olduğu görülmekle davalının yargılama giderlerinden, vekalet ücretinden ve davanın fer’i niteliğindeki icra inkar tazminatından sorumlu olduğu anlaşıldığından davalının icra dosyasına itirazından vazgeçmesi ile dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının icra dosyasına itirazında icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğinden ve dava açıldıktan sonra itirazından vazgeçtiğinden davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan—— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalının icra dosyasına itirazından vazgeçmesi ile dava konusuz kaldığından Esas Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Davalının icra dosyasına itirazında icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğinden ve dava açıldıktan sonra itirazından vazgeçtiğinden davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 38.905,15 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan davanın başında alınan 2.347,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.167,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
4-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 6 adet tebligat gideri 163,00 TL, dosya masrafı 3,00 TL, 2 adet e tebligat gideri 15,50 TL, 2 adet kep gideri 1,20 TL, talimat masrafı 40,00 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 1.022,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 30.178,87 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 2.347,43 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.406,73 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2023