Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/641 E. 2023/425 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/641 Esas
KARAR NO : 2023/425

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/09/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil “—– şirketi—–plakalı —–şase numaralı “——marka model aracın sahibi olduğunu, anılan aracın, 13.09.2020 tarihinde —- İli,——- ilçesinde bariyerlere çarpmak suretiyle kaza yapıldığını, anılan araçta standart donanımın yanı sıra ekstra donanım olarak da alınabilecek tüm hava yastıkları bulunmasına rağmen söz konusu kaza sırasında hiçbir hava yastığının açılmadığını, hava yastıklarının açılmamasının gizli ayıp niteliğinde olduğunu, bu ayıp nedeniyle araçta sürücü olarak bulunan ——adlı kişinin yaralandığını, halen fizik tedavi gördüğünü, kaza sonrası gerekli tespitlerin yapılması ve zararın giderilmesi için davalı şirkete ihtar gönderilmişse de davalı bu ihtarı cevapsız bıraktığını, araçtaki ayıpların ve zararların tespiti için delil tespiti yoluna başvurulmuş olup —–. Sulh Hukuk Mahkemesinin—–sayılı dosyasıyla hava yastıklarının açılmamasının ayıp nedenli olup olmadığının tespitinin istendiğini, yapılan incelemede aracın ayıplı olduğunun tespit edildiğini, ——firmasının daha önce bir kısım araçlarını hava yastığı sorunları nedeniyle çağırdığını, ancak internet üzerinden basit bir aramayla anılan firma araçlarıyla alakalı hava yastığı açılmamasıyla ilgili pek çok şikayet olduğunu, dolayısıyla hava yastığı açılmaması halinin, davalı şirket için yaygın bir ayıp olduğunu, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, ayıp oranında bedel indirim bedeli olarak 1.000TL’nin 08.09.2009 (aracın ilk tescil tarihi) tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 25/10/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu araç için müvekkil şirket tarafından 2 yıl/60.000 km yasal garanti verildiğini, 03.09.2009 tarihinde ilk sahibine satılarak devredilen araç için verilen 2 yıl / 60.000 km (hangisi önce dolarsa) garanti süresi 03.09.2011 tarihinde ve 3 yıl / 100.000 km (hangisi önce dolarsa) ücretsiz onarım taahhüdü süresi 03.09.2012 tarihinde dolduğunu, buna ek olarak dava konusu aracın 10 yıllık ekonomik kullanım ömrünün de 03.09.2019 tarihinde sona erdiğini, bu süre içinde dava konusu araç için herhangi bir ayıp ihbarı ya da davası açılmamış olduğu dikkate alındığında garanti süreleri ve ekonomik kullanım ömrünün dolduğunu, dava konusu aracın ayıplı olduğundan bahisle müvekkil şirketten bir talepte bulunulmasının mümkün olamayacağından huzurdaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dosyanın esasına girilmesi halinde davaya konu aracın geçirdiği kaza sonucunda hava yastıklarının açılmamış olmasının sistemin çalışma şartlarından dolayı meydana gelmesi, hava yastıklarının açılmasını gerektirecek şartların oluşmamış olması ve meydana gelen kazada müvekkil şirketin kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde—— plakalı aracın hava yastık sisteminde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıbın aracın değerini etkileyip etkileyemeyeceği, bedelin indirilmesinin gerekip gerekmeyeceği, davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.

Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel indirim davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Ayıp sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 227. Maddesindeki “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:

1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere
satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER :
Ticaret Sicil Müdürlüğün’den tarafların tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.—– Sulh Hukuk Mahkemesinin ——-sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
—–Noterler Birliği’nden——plakalı aracın trafik tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Bilirkişi heyeti 04/04/2022 tarihli raporunda özetle; davaya konu aracın mevcut kazasına ait bir diyagnostik verinin, detay belge/bilgi/bulgunun mevcut olmadığını, hava yastıklarının neden açılıp açılmadığının gerekçesinin belirlenmesinin imkânı bulunmadığını, bilirkişilik müessesesinin somut kanıtlar üzerinden tespite dayalı tecrübe ile kanaat oluşturma esasına dayandığı da göz önüne alındığında: davacı taraf iddiası olan araçta hava yastıklarının açılmamasının gizli ayıp niteliğinde olduğu veya davalı taraf iddiası gerekli şartların oluşmadığı hava yastıklarının açılmadığı iddiasının ispata muhtaç bulunduğunu, dolayısı ile dosya içeriğindeki bilgilerden teknik açıdan bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti 14/04/2022 tarihli raporunda özetle; kaza nedeniyle oluşan deformasyonlar göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu aracın rijit yapıdaki şasi kollarında bir deformasyon olmadığını, ön tampon demiri darbe emici çarpışma kutularının formunu koruduklarını, aracın ön kesiminden aldığı darbenin bariyer dikmesi ile esnek çarpışma karakteristiğinde olduğu, gelen darbenin enerjisinin aracın deforme olabilir ve enerji sönümleyebilir karoser parçaları üzerinde sönümlenmiş olduğunu, sol ön yan kesimdeki hasarın da bariyer ile temasa bağlı esnek nitelikli olduğunu, mevcut durumda araçtaki ön hava yastıklarının açmasını gerektirir fiziki şartların mevcut olmadığını bu sebeple araçta hava yastıklarının açmamasının imalata dayalı bir ayıp ile ilişkilendirilemeyeceğini beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, maliki oldukları——plakalı aracın 13/09/2020 tarihli kazada hava yastıklarının açılmadığı, bu durumun gizli ayıp niteliği taşıdığı iddialarıyla ayıp oranında satış bedelinin indirilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafça, talebin zamanaşımına uğradığı, aracın ayıplı olmadığı, aracı davacıya kendilerinin satmadığı bu nedenle husumetin bulunmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel indirim davasıdır.Davalının zamanaşımı defi yönünden incelemede; TBK’nın 231. Maddesi uyarınca ayıptan doğan sorumlulukta zamanaşımının 2 yıl olduğu, eldeki uyuşmazlıkta satış tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin geçmediği bu nedenle zamanaşımı definin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.Davaya konu araçta hava yastıkları ile ilgili bir ayıp bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 04/04/2022 tarihli raporda hava yastıklarının açılmama sebebinin tespitinin yapılamadığı bu nedenle ayıp konusunda bir ispat bulunmadığı şeklinde görüş mütalaa edilmiş, raporun kesin kanaat içermemesi nedeniyle —–öğretim üyelerinden bilirkişi heyeti oluşturulmuş ve oluşturulan heyet tarafından mahkememize sunulan 16/04/2023 tarihli raporda hava yastıklarının açılmasını gerektirir fiziki koşulların oluşmadığı şeklinde görüş mütalaa edildiği anlaşılmıştır. Raporun bilimsel verilere ve dosya kapsamına uygun olarak hazırlanması nedeniyle hükme esas alınması gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacıya ait —— plakalı aracın 13/09/2020 tarihinde kaza yaptığı, kazada hava yastıklarının açılmadığı, dosya kapsamına uygun olarak hazırlanması ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, aracın rijit yapıdaki şasi kollarında deformasyon olmadığı, ön tampon demiri darbe emici çarpışma kutularının formunu koruduğu, darbenin enerjisinin aracın deforme olabilir ve enerji sönümleyebilir karoser parçaları üzerinde sönümlenmiş olduğu, bu nedenle aracın hava yastıklarının açılması için gerekli fiziki koşulların oluşmadığının tespit edildiği, davacı tarafça aracın ayıplı olduğu iddiasının TMK’nın 6. Maddesi ve HMK’nın 190. Maddesine göre kanıtlanamadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın zamanaşımı definin reddine,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenmesi gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.