Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/636 E. 2021/708 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/83 Esas
KARAR NO : 2021/669

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu——– harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan —— davalı sözleşme uyarınca kullandığı — ödemediğini, bu hususun davacı ticari defterlerinde sabit olduğunu, elektrik tarifeleri yönetmeliğinde abone olup elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı—- olduğunu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi kanununun 24.maddesi uyarınca gecikme zammı—-icra takibine esas gecikmez zammı için tahakkuk eden KDV’si 48,36 TL olduğunu dava konusu alacağın talebe rağmen ödenememesi nedeni ile davalı hakkında icra takibinde bulunulduğunu, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle davalının itirazının iptaline, en az %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/09/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takibe konu ——-sağlanmadığı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve icra inkar tazminatı talebinin haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 119/11/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki — yıllık hak düşürücü süre içerisindedir.
Dosyada — fatura tarihli incelendiğinde; faturanın davacı ——-tarafından davalı … adına düzenlendiği ve —-
Borcunuzu 5 iş günü içerisinde ödemez —–
ksilecek ve kesme rağmen borç ödenmez ise sözleşmeniz
——-
feshi halinde doğacak herhangi bir zarardan şirketimiz
sorumlu değildir. Borç protokole bağlamış veya önce
ihtarname bırakılmışsa önceki ihtarname tarihi veya
protokoldeki vadeye göre kesme gerçekleştirebilir.” şeklinde yazdığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 23/06/2021 havale tarihli raporunda özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip
dosyası, davacı yana ait incelenen 2019 yılı ticari defteri ile yapılan tespit, inceleme ve
değerlendirmeler neticesinde;
dava Konusunun; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Fatura Alacağı konusu olup davalı tarafın
faturalara itiraz ettiği görülse de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2;” bir fatura alan kişi
aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” maddesi gereğince somut olayda 8 günlük süre içerisinde davalı taraf
faturaya itiraz etmediğini, davacı tarafın—– — kanuna
uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında
yapıldığı tespit edildiğini, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak
asıl alacak olarak 1.326,56TL tutarında alacaklı olduğu,
alacağın cari hesaba dayanması ve dava konusu faturada ödeme vadesi yazıldığı bu sebebiyle borçluyu temerrüde düştüğü ve davacının takipten önce işlemiş faizde bulunacağı
değerlendirildiğini, davacı tarafından her ne işlemiş faiz 317,03 TL talep edilmiş —
yılı yasal faiz oranının 10,50 olduğu ve faturadaki vade tarihi ile takip tarihi arasında yapılan hesaplamada davacı tarafın talep edebileceği faiz tutarı 166,00TL olacağı kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre— Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında—- ilişkin sözleşme bulunduğu bu kapsamda davalı tarafından kullanılan — davacı şirket tarafından davalıya sunulduğu, — kullanım bedeli olarak davacı şirket tarafından son ödeme tarihi —-faturanın kesildiği ve faturanın ödenmediği iddiasıyla —- numaralı dosyası ile takip yapıldığı, takibe davalının itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı, dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davalının takip tarihi itibariyle 1.326,56 TL borcu bulunduğu, bilirkişi raporunun davacı tarafından kabul edildiği, davacı tarafından takip talebinde yapılan faiz talebinin 6183 sayılı kanuna uygun olduğu, davalı tarafından takibe itiraz ederken— devrettiği ve fatura borcundan sorumlu olmadığı iddia edilmiş ise de davacı ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiğine ilişkin dosya kapsamına delil sunmadığından borçtan sorumlu olduğu bu nedenle davalının takibe itirazının haklı olmadığı, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ——- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlar ile devamına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 112,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 52,97 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan——-hesaplanan 1.643,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan ve 59,30 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 77,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 836,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca ———– davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibarı ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.