Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/626 E. 2022/240 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/626 Esas
KARAR NO : 2022/240
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekilin —- havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine — tarihinde ilamsız takip başlattıklarını, davalının — tarihinde itiraz ettiğini, ticari uyuşmazlık konusu olduğundan arabulucuya başvurulduğunu, —– tarihinde davalı şirket ile anlaşamadıklarını, davacı şirket ile davalı şirket yıllardır ticari alış-veriş yapmakta olup, davalı şirkete —gönderildiğini ve hala devam ettiğini, davacı şirketin cari hesabında davalı şirketin —–yapmadığını, davalı şirketin davacı şirkete borcunun olduğunu bilmesine rağmen zaman kazanmak açısından dosyaya itiraz ettiklerini, mal kaçırma söz konusu olduğundan telafisi imkânsız zararlar olmaması amacıyla şirket adına kayıtlı menkul ve taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini beyan ederek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalının kötü niyetinin sabit olduğunu takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz yerde açıldığını, davalı şirketin yerleşim yeri—-olduğunu yetkili mahkemenin ——— olduğunu, bu itibarla yetki itirazlarının dikkate alınmasını talep ettiklerini, davacının davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde uyuşmazlık daha net anlaşılacağını, ayrıca hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte mutabık kalınmış bir alacağın söz konusu olmadığını, dolayısıyla likit olduğundan bahisle icra inkar tazminatının istenmesinin mümkün olamayacağını, davalı tarafından kabul edilmeyen fatura ve mallara ilişkin olarak gerekli iade ve itirazların yapıldığını, buna ilişkin yansıtma faturaları da davacı şirkete gönderildiğini beyan ederek; davanın öncelikle usulden reddine, huzurdaki davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesabı dayalı olarak davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlu hakkında — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların —- celp edilmiş ve tüm deliller toplanmış olup, mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —– tarihli raporunda özetle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalının ticari defter ve kayıtlarının da usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen takibe konu faturaların e- fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlendiği, faturanın davalı tarafa e – fatura portalı üzerinden teslim edildiğini, davalı yanın faturaya takip öncesi itirazının olmadığını ve davacının —- ticari defter ve kayıtlarına göre düzenlemiş olduğu faturalar ile toplam — tutarında hizmet verdiği, karşılığında davalı tarafından — ödeme yapıldığını, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan — alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarında yapılan incelemeye göre de; davalının davacıya kaydi olarak — borçlu olduğu, davalı ve davacının —–teyit ettiği ve takibe dayanak faturaların usulüne uygun şekilde vergi dairesine bildirildiği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Yargı yetkisini, —–Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda—–toplanan deliller, faturalar, taraflar arasında imzalanan sözleşme, —-ilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı arasında ticari ilişki kapsamında, davacı tarafından davalıya takibe konu faturaların düzenlendiği ve usulüne uygun olarak davalıya teslim edildiği, davacı ve davalının takibe dayanak faturaları bağlı bulundukları— şekilde bildirim konusu yaptıkları ve her iki tarafın —–birbirini teyit ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre de tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve takibe dayanak faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, defter ve kayıtlara göre davacının davalıdan takip tarihi itibari ile —alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde davacıya — borçlu olduğu, davalının bu tutarı ödediğine ilişkin bir iddiası olmadığı gibi ödemeyi ispata yarar bir delilde sunmadığı, bu haliyle davacının davalıdan —–alacaklı olduğu hususunu ispat ettiği, alacağın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması, faturaya dayalı likit ile belirlenebilir olması nedeniyle icra ve inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile,
2-Davalının —- esas sayılı dosyasına vaki itirazlarını —- yönünden iptaline, asıl alacağı takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.862,46 TL harçtan daha önceden peşin ödenen toplam 482,68 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.379,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 482,68 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı , olmak üzere toplam 550,48 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 429,37 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta, bilirkişi ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.051,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 819,78 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.029,60 TL’sinin davalıdan alınarak, geri kalan 290,40 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022