Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/613 E. 2022/529 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/613 Esas
KARAR NO:2022/529
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/12/2020
KARAR TARİHİ:07/07/2022
DAVA:
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle davalının müvekkili hakkında—–sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin alacaklıya böyle bir borcunun bulunmadığını, öncelikle çekte bulunan imzanın şirketi temsile yetkili olmayan şahıs tarafından atıldığını, müvekkilinin takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığını, davanın kabulü ile haksız ve kötü niyetli davalının —- az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu—- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle davacı ile dava dışı eşi—- arasında çekin bankaya ibrazından önce şiddetli geçimsizlik nedeni ile ayrı yaşamaları nedeni ile açılan boşanma davası olduğunu, davacı ile eşi arasında ailevi nedenlerle meydana gelen ihtilafın alacaklı —-durumundaki müvekkiline yapılan haklı ödemeleri davacının eşi aleyhine tartışmalı hali getirmesinde davalı müvekkilinin hiçbir kusuru ve kabahatinin bulunmadığını, davacının iyi niyetli alacaklı —-kişileri mağdur etme yerine kocası ile arasındaki maddi sorunlarına ilişkin boşanma ve tazminat davaları içerinde çözmek yerine borçlarını ödememek amaçlı bu borçlarla ilgili ilgisiz tüm maddi değerlerinin almaya çalıştığını, bu nedenlerle öncelikle ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, haksız ve iyi niyetten yoksun tedbir ve dava nedeniyle—– az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu çekten dolayı davacının davalıya borcu bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davaya konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
——dosyası celp edilip dosya arasına alınmıştır.
——Parselde kayıtlı taşınmazın tapu kayıtları celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır. —- nolu bağımsız bölümün tapu kayıtları celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—– davaya konu çeklerin ödenip ödenmediği sorulmuş, gelen yazı cevabında; —- seri nolu —- tutarlı —– keşide tarihli çekin, —-aracılığı ile elektronik ortamda —– tarihinde ibraz edildiği ve çek bedelinin ödendiği, —- seri nolu —– tutarlı —- keşide tarihli çekin, —–aracılığı ile elektronik ortamda —- tarihinde ibraz edildiği ve çek bedelinin ödendiği anlaşılmıştır.—–Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir. —-ticaret sicil dosyası celp edilip dosya arasına alınmıştır.—- davaya konu çekler hakkında yazılan müzekkere cevapları incelenmiş ve dosya arasına alınmıştır. —-Esas sayılı dosyaları—- üzerinden celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, yetkisiz temsil ile keşide edilen çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafça takibe konu çeki keşide eden —-tarihli kararla azledildiği, çekin keşide tarihinin —- olduğu, keşide tarihi itibari ile—– temsil yetkisinin bulunmadığı, çekin taşınmaz satışı ile ilgili verildiği, ödemelerin yapılmasına rağmen davalının taşınmazları davacıya devretmesi gerekirken dava dışı—— devrettiği, bu nedenle çekten dolayı borçlu olmadıkları iddiasıyla eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davacının çekte lehtar olduğu ve davayı açmakta kötü niyetli olduğu iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu çekin incelenmesinden çekin keşidecisinin —— olduğu, keşideci adına çekin —– tarafından keşide edildiği, çekin lehtarının —-olduğu, çek bedelinin ——– olduğu, çekin keşide tarihinin —— tarihinde olduğu anlaşılmıştır.Dava dışı —– ile dava dışı—– arasındaki ——- Esas dosyanın incelenmesinden;—–ile dava dışı ——– evli olduklarının bu evlilik nedeniyle —— vekil olarak şirketi temsil ettiği ve şirketi temsil sırasında şirket tarafından bedelleri ödenen bir takım taşınmazların kaydını kendi üzerine yaptırdığı iddiasıyla açılmış tapu iptal ve tescil davası olduğu, bu davaya konu taşınmazların eldeki davada çekin uğruna verildiği taşınmazla aynı taşınmaz olduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı —– yetkilisinin —- olduğu, —–ila —– tarihleri arasında ki yetkilisinin —–olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça takibe konu çekin dava dışı şirket adına keşide tarihinde yetkisiz olan dava dışı—– tarafından keşide edildiği iddia edilmiş ise de; çekin lehtarının şirketin sonraki yetkilisi —- olması, çekin keşide tarihi ile —— şirketteki temsil yetkisinin sona erdirilmesi arasında kısa bir süre bulunması ve—– Esas sayılı dosyasında —– şirketin temsilcisi olduğunun ikrar edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde çekin yetkisiz temsilci tarafından keşide edildiği iddiasının TMK 2.maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edildiği bu nedenle eldeki davada dinlenmesinin mümkün olmadığı, çekin uğruna verildiği taşınmazın dava dışı yetkisiz temsilciye teslim edildiği, bu nedenle çekin bedelsiz kaldığı iddiası yönünden ise; bu hususun yetkisiz temsilci olduğu iddia edilen —– ile dava dışı şirket arasında —–Esas sayılı dosyasının konusunu oluşturduğu ve —— ile dava dışı şirket arasındaki iç ilişkiye ilişkin olduğu, davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, eldeki davada icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiğinden İ.İ.K. 72/4.maddesi uyarınca tazminatın şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine—–varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 72/4 uyarınca alacağın —–oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken —- harcın peşin alınan —– mahsubu ile fazla alınan —– davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren —– hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer—– verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.