Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/606 Esas
KARAR NO: 2023/183
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 12/04/2021
KARAR TARİHİ: 28/02/2023
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– hizmeti verdiğini, bu bağlamda iş kazalarına karşılık ihtiyari olarak işveren —— yaptırdığını, bu poliçeler de ek prim ödeyerek yurtdışı çalışmalarında taşeron işçilerini de kapsayacak şekilde özel şartlar ile rizikoların teminat altına alındığını, müvekkilinin —- inşaatı ile ilgili olarak —-aracılığıyla davalının devraldığı—- tarafından işveren —- poliçesi düzenlendiğini, anılan —-tarihli teklif metninde tali müteahhit ve taşeronlarında kapsamda yer aldığını, çalışan sayısının— gösterildiğini, teklif metninin şartlar başlıklı —- teminata taşeron işçilerinde dahil olduğunun açıkça belirtildiğini, davalı şirketin devraldığı —adına yetkilisi tarafından düzenlenen —-tarihli mailde (bu tarihlerin poliçe tarihi ile uyumlu olmadığını, bölümünde yapılan irdelemeye nazaran sehven – tarih hatasının yer aldığı) indirim imkanı olmadığı belirtilmesi üzerine, müvekkili şirket adına —-yetkilisi tarafından —– tarihli cevabi mailin onaylandığını, icap ve kabul üzerine kurulan sözleşme kapsamında davalı tarafından —- yerel —– tarafından düzenlenen —- metninin gönderildiğini,—- taşeron——-sigortalı işçisi olarak çalışan, dava dışı —-iş kazası geçirdiğini, bunun üzerine—— adı geçen işçi tarafından maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığını; davadan haberdar olunması üzerine de, durumun davalıya yazılı olarak ihbar edildiğini, İş Mahkemesi yargılaması sırasında kazalı işçinin —müvekkili şirketin——-bulunduğunu; yapılan yargılaması sonunda 78.426,32 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat ile yargılama giderlerinin karar altına alındığını, kesinleşen bu karar kapsamında zarar gören işçinin vekiline haricen 2 taksitle 81.604,74 TL x 2 = 163.209,48-TL ödeme yapıldığını, davanın ihbar edilmesine ve ödemenin bildirilmesine rağmen davalıdan olumlu bir yaklaşım gelmemesi üzerine, —-sayıyla takip başlatıldığını, davalının 34.723,41-TL ödeme yaparak aşan kısma itiraz ettiğini, taşeronun kusurunun poliçe teminatı dışında kaldığına yönelik itirazın poliçe şartlarına aykırı olduğunu, esasen davalı sigorta şirketinin daha önce açılan davalar sebebiyle taşeron işçiler lehine verilen tazminatları müteselsil sorumluluk kapsamında kusur oranına bakılmaksızın ödediğinden bahisle, davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamını, davalının %20 inkar ödencesine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu——- vadeli işveren —— kapsamında taşeron şirketi kusurları ve müteselsil sorumluluktan kaynaklı tazminat ödemelerinin teminat kapsamında olmadığını, bu hususun poliçede kalın punto ile iki ayrı yerde yazıldığını, dosyaya sunulu teklif metnine beyanlar kabul edilmediğini, dava dilekçesinin el sunulu mail silsilesinde davacının belirtmiş olduğu hatalı olan tarihlerde değil, 30.01.2014 tarihinde teklif verildiğini, sonrasında lokal poliçe şartlarının görüşüldüğü ve bir onay maili bulunmadığını, ilgili mail yazışmalarının teklif olmadığını, daha sonra poliçe sigortalının temsilcisi——- tarafından onaylanarak ve basımı yapılarak taraflara teslim edildiğini, herhangi bir itiraz ve ihtirazı kayıt konulmadığını, davacının lisanslı —–aracılığıyla sözleşme akdettiğini, basiretli tacir sıfatına bağlı inceleme yükümlülüğü bulunduğunu, taşeronların teminat dışı olduğuna ilişkin kloza 7 yıldır herhangi bir itiraz gelmediğini, müvekkili sigorta şirketinin —— ilettiği poliçenin esas alınması gerektiğini; müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında ödemeyi gerçekleştirdiğini; başkaca bir sorumluluğu bulunmadığını, bu bağlamda da icra dosyasına 36.766,29 TL ödeme yapılmak suretiyle herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, emsal olarak sunulan ödemelerin farklı poliçe şartlarına tabi olduğunu; bu davaya emsal teşkil etmediğini; kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun yasal faiz ile sınırlı olduğunu, TTK.m.1427 hükmüne göre de ihbardan 45 gün sonra alacağı muaccel hale geldiğinden bahisle yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişilere tevdi edildiği 07/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
A) Davalı sigorta şirketinin —– tarihli teklifinde taşeronların kusuru dahil teminat verdiği; poliçenin düzenlenmesinden önce bu teklifini geri aldığına ikame edilen delil bulunmadığını, davacı şirketin teklife konu poliçenin —- tarihi itibariyle yürürlüğe konulmasını istediğini TTK.m.1425/2 hükmü uyarınca tekliften farklı kayıt içeren davacının sunduğunun aksine davalı tarafından sunulan poliçedeki müteselsil sorumluluk sebebiyle sigortalının kusuru dışında kalan taşeron kusurunun teminat dışı olduğuna yönelik kaydın geçersiz olduğunu,
B) Davalının ödeme belgelerinin yukarıda gösterildiği üzere toplamının 163.205,30-TL olduğunu ilam alacaklısı tarafından icra takibi başlatılmamış olması halinde ödeme tarihine göre ilam alacağının 145.672,38 TL’ye ulaştığını ancak takip başlatılmış olması halinde, ilamdaki tutarın ödeme gibi oluşabileceği; başlatılan takip varsa takip tarihi ve takip talebinin dosyaya kazandırılması gerektiğini,
C) Dava dilekçesinde, kazanın ve davanın davalı sigorta şirketine ihbar edildiğinin bildirildiğini, ilam başlığında ihbar edenler arasında davalının görülmediğini, sorumluluk sigortacısı açısından temerrüt tarihinin riziko tarihine esas alındığını, dolayısıyla rücu miktarının belirlenmesi açısından anılan hususların ikmali ile daha sağlıklı hesaplama yapılabileceği sonucuna varıldığını beyan etmiştir.
Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişilere tevdi edildiği 04/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalının poliçe kaydına yönelik itirazına mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği, kök raporda açıklanan nedenlerle teklif metnini geri çektiğine ilişkin delil bulunmadığını, teklif metninde taşeron kusuru dahil teminat verildiğini, İş Mahkemesi’ndeki davanın ihbarına ilişkin dilekçenin sigorta şirketine 25.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alınarak, kök raporda açıklanan nedenlerde olay tarihinden değil, ihbar tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğunu, itirazın iptaline ilişkin takip dosyasındaki alacak kalemlerinin 15.02.2021 takip tarihi itibariyle belirlenmesi esası cari olmakla, bu kapsamda yapılan incelemede,
A) Davacının takip tarihi itibariyle alacak miktarının 119.965,76 TL olduğunu, davalının 31.561,08 TL asıl alacağı kabul ederek ferileri ile ödediğini hal böyle olunca, 88.404,6-TL’ye vaki itirazının haksız olduğu; diğer kısımlara itirazının haklı olduğunu,
B) Davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep etme hakkı bulunmasına göre, belirlenen asıl alacağının, takip tarihine kadar birikmiş faiz alacağının yukarıda gösterildiği üzere 3.365,85TL olduğunu (Talep : 4.521,00 TL)
C) Davacının 15.02.2021 takip tarihinden itibaren asıl alacağına avans faiz yürütülmesi istediğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı sigortalı ile davalı arasında 04/02/2014 başlangıç ve 04/02/2016 bitiş tarihli işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi akdedildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan ——- sayılı takip dosyası incelendiğinde davacının davalı sigorta şirketi aleyhine 163.209,48 TL asıl alacak ve 4.521,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 167.731,28 TL üzerinden takip başlattığı, takip borçlusu davalı tarafından dosya borcuna istinaden 36.766,29 TL ödeme yaptığı, ve borca kısmi itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
İcra dosyası yetkisizlikle —– numarasını aldığı ve itiraz edilmeyen kısım olan 126.421,19 TL asıl alacak ve 21.777,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 148.198,54 TL üzerinden takip talebi düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dosyamız bilirkişilere tevdii edilmiş olup dosyaya sunulan 04/04/2022 tarihli ek raporun hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır. Taraflarca dosyaya sunulan poliçelerin taşeron kusurundan sigortacının sorumlu olmayacağı kısmı dışında uyumlu olduğu, teklif metninde taşeron kusurunun sorumluluğunun teminat kapsamına dahil olduğu, teklif verenin davalı sigorta şirketi olduğu ve teklifin geri alındığın ilişkin de bir delil sunulmadığı; davacı şirketin teklife konu poliçenin 04/02/2024 tarihi itibariyle yürürlüğe konulmasını istediği, TTK. M. 1425/2 hükmüne göre tekliften farklı kayıt içeren davacının sunduğunun aksine davalı tarafın sunduğu poliçedeki müteselsil sorumluluk sebebiyle sigortalının kusuru dışında kalan taşeron kusurunun teminat dışı olduğuna ilişkin kaydın geçersiz olduğunun değerlendirildiği gözetilerek teminat kapsamında olduğunun değerlendirdiği, İş Mahkemesindeki davanın ihbarına ilişkin dilekçenin sigorta şirketine 25/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu sebeple ihbar tarihinden itibaren sigorta şirketinin faizden sorumlu olduğu, davacının takip tarihi itibariyle 119.965,76 TL alacaklı olduğu ancak davalı tarafın 31.561,08 TL asıl alacağı kabul ederek ferileri ile ödediği, bu nedenle 88.404,68 TL yönünden davalı tarafın itirazının haksız olduğu, takip tarihine kadar birikmiş faiz alacağının ise 3.365,85 TL olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı takip borçlusunun —— Esas sayılı dosyasına vaki kısmi itirazının 88.404,68 TL asıl alacak ve 3.365,85 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz oranının uygulanmasına, tahsilde tekerrürün önlenmesine,
3-İİK’nın 67.maddesine göre, hükmolunan 88.404,68 TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 17.680,94 TL icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Fazlaya istemlerin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.268,85-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.601,41-TL harçtan ve ıslah harcın olan 80,70-TL den mahsubu ile bakiye 4.586,75-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 59,30-TL, peşin harç 1.601,41-TL ve ıslah harcı 80,70-TL olmak üzere toplam 1.741,41-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan tebligat gideri ve dosya masrafı 4.586,74-TL,bilirkişi ücreti 2.500-TL olmak üzere toplam 7.086,74-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 69) 4.889,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.683,28-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmen mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00-TL’nin 910,80 TL’sinin davalıdan 409,20 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2023