Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/60 E. 2022/482 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/60 Esas
KARAR NO: 2022/482
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/01/2021
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tahsilat elemanı tarafından —- tarihinde müvekkiline borcu karşılığında —- tahsilat makbuzu ile alınan ve ——günü satış elemanının aracından hırsızlık suretiyle çalındığını, çeklerin çalınmasına müteakip müvekkili şirketin tahsilat elemanı —- derhal polise müracaat ettiğini, çalınan çeklerin iptali ve ödeme yasağı konulması için —- sayılı dosyası ile çek iptal davası açıldığını ve mahkeme —- tarihli tensip tutanağı ile çeklerle ilgili ödemeden men kararı vererek bu kararını —tarihli yazısı ile ilgili bankaya bildirdiğini, müvekkili şirketin banka hesaplarına bloke konduğunu ve aleyhine —– Kambiyo Senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığını, çalıntı çeklerden—-davalının, hem müvekkili şirketin hem de çeki keşide eden —– aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, aleyhine icra takibi yapılan keşideci —- haciz baskısı sebebiyle icra dosyasının tüm borcunu ferileriyle birlikte —–icra müdürlüğüne yatırdığını, müvekkili şirketin takip konusu çek ile ilgili olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, çekin çalıntı olduğundan kambiyo senedi vasfını da yitirmiş olduğunu, çekin müvekkili şirketin merkezine dahi gelmeden, tahsilat elemanının aracından çalındığını, çekin müvekkili tarafından ciro dahi edilmediğini, ciro imzasının da müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, icra dosyasında da fotokopisi bulunan çekin arkasında sanki müvekkilinin bu çeki ——ciro etmiş gibi sahte kaşe ve sahte imza kullanıldığını, müvekkili şirketin bu şirketle hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını ve bu şirkete borcunun bulunmadığını belirterek, davaya konu —- tarafından —–hesabından müvekkili şirket emrine keşide edilmiş —–çekin, çeki elinde tutan davalıdan ve eğer çek davalı tarafından icra takibi aşamasında——–dosyasına ibraz edilmişse İcra Müdürlüğünden geri alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen hiçbir duruşmaya katılmamış ve davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık: Davacının dava dışı—– aralarındaki ticari ilişki kapsamında alacağına istinaden ve çek tahsilat makbuzu karşılığında davacı tarafından teslim alınan —— bedelli çekin davacı çalışanın aracında çalınması sonucu sahte imza ve kaşe ile icra takibine konu edilmesi sebebiyle davacının dava konusu çekin iadesini talep edip edemeyeceği, iş bu çekten dolayı davalının borçlu olup olmadığı hususunda hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
Dava, çek lehtarı davacı şirketin dava konusu çekteki ciro imzasının sahte olduğundan bahisle davaya konu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK 72 vd.maddelerine dayanmaktadır.
Celp ve tetkik olunan —– sayılı dosyasının incelenmesinde davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu aleyhine davaya konu—— bedelli çek dayanak yapılmak suretiyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görülmüştür.
Dosyada mübrez davaya konu çek suretinin incelenmesinde çekin keşidecesinin dava dışı —-olduğu, lehtarının davacı şirket olduğu ve davacı şirket tarafından çekin arka yüzünün cirolandığı ve davacı cirosu altında dava dışı—– cirosu olduğu ve çekin en son davalı—-tarafından cirolandığı görülmüştür.
Dosyada mübrez davacı şirkete ait —tarihli tahsilat makbuzunun incelenmesinde davacı şirketin davaya konu çeki dava dışı ——makbuzu karşılığında teslim aldığı görülmüştür.
Hırsızlığa konu olduğu iddia edilen dava konusu çekle ilgili ——nolu dosyanın incelenmesinde davalı — soruşturma evresinde verdiği ifadesinde özetle: — hurda işi yaptığını, davaya konu çeki kendisine ——- verdiği —– isimli şahsın getirdiğini, şahsın cep telefonu ve adresini bilmediğini, çekin sahte olduğunu bilmediğini, bilse idi alıp kullanmayacağını, çekin arka yüzündeki —– yazılı imzasının kendisine ait olduğunu, —- tanımadığını, çekin kendisine geldiğinde kendisinden önceki iki kaşenin çekin arka yüzünde olduğunu beyan etmiştir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak davaya konu edilen çeklerdeki keşideci imzaları üzerinde teknik bilirkişi incelemesi ve ——- uyarınca davacı tarafın davaya konu çeklerdeki keşideci imzalarının şirket yetkilisine ait olmadığı iddiası ile alınan teknik bilirkişi raporlarının bilimsel nitelikli ve denetime açık bulundukları anlaşılmakla hükme esas alınmışlardır.
Dava konusu çeklerdeki keşideci imzası inkar edildiğinden çeklerin keşide tarihi itibariyle davacı şirketin ——— dosyası kapsamında temsil ve ilzama yetkili yönetici tespit edilerek imza örnekleri alınıp, mukayese içinde ıslak imza örneklerinin bulunduğu belgeler celbolunarak uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Alınan raporda dava konusu çekte, çekin arka yüzündeki birinci ciranta imza ile davacı şirket yetkilisi —- karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki saptanmaması nedeni ile çekin arka yüzündeki—- üzerindeki imzanın karşılaştırma belgelerindeki imzalara kıyasla —— ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TTK 792/1:Çek , herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yolu ile celp edilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
TTK’nun 780. maddesi gereğince, düzenleyenin imzası çekin zorunlu unsurlarındandır. Diğer yandan, bir kişinin kambiyo borcundan sorumlu tutulabilmesi için keşideci, aval veren veya ciranta sıfatıyla gerçek bir imzasının bulunması gerekir. İmza sahteliği mutlak defi olup tüm çek alacaklılarına karşı ileri sürülebilir.
Yapılan sonunda dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu edilen çekteki ciro imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı dolayısıyla imza sahteliğine ilişkin mutlak definin davacı tarafça tüm alacaklılarına karşı ileri sürülebileceği, davacı her ne kadar dava konusu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve çekin davalıdan alınarak davacıya iadesini talep etmiş ise de TTK 792/1 maddesi uyarınca çekin iadesi şartlarının gerçekleşmediği ———–kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın çekin istirdatına ilişkin talep yönünden reddine, menfi tespit istemi yönünden ise kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Çekin istirdatına ilişkin açılan davanın REDDİNE,
2-Menfi Tespit davası yönünden açılan davanın kabulü ile davacının —– sayılı takip dosyasına konu edilen ——– olan çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.536,98 TL harcın alınması gerekli olan 6.147,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.610,92 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,

4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 1.536,98 TL peşin harç, 8,50 TL, vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı, posta ve tebligat gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam
2.444,38 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 12.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider
Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022