Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/596 E. 2022/349 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/596 Esas
KARAR NO: 2022/349
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekilinin—— harç makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, müvekkili firmadan aldığı borç, avans ve sair işlemlerle şirketi borçlandırdığını, davalının müvekkiline ait muavin defterlerde ayrıntılı yer alan tarihlerde ve belirtilen miktarlarda müvekkili firmaya borçlandığını, ancak söz konusu ödemeleri yapmadığını, yapılan görüşmelere rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine —–sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın /020’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket ortağı olmasına rağmen şirkete ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapamadığını, davacının dava dilekçesinde şirkete ait muavin defter kayıtlarında müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia etmekte ise de, alacağın ispatı için hiçbir belge ve delil ibraz etmediğini, bilindiği üzere ticari kayıtların o kaydın doğruluğunu ispat eden muhasebe fişleri ile temellendirilmesi gerektiğini, dava konusu olayda müvekkilinin aynı zamanda davacı şirketin hissedarı olduğunu, ancak ortaklar arasında yaşanan sorunlar nedeniyle —- dosyasında ortaklıktan çıkma davası açtığını ve davanın devam ettiğini, müvekkilinin davacı şirkete borcu bulunmadığının yapılacak bilirkişi incelemesi ile ispatlanacağını beyanla, haksız davanın reddine, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık: Taraflar arasında davacı şirketin ortağı olan davalıya davacı şirketçe yapılan borç ve avans ödemeleri nedeniyle davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen — sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında —–alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, yetkiye, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın—— hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının icra takibinden her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de; yetki icra dairesini göstermediği ve yetki itirazının usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunun davacı şirket ticari kayıtlarının incelenmesine, davalı —- davacı şirketin —- ortağı olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak, davacı şirketin —- yıllarına ilişkin tüm yasal defter ve dayanak belgeler üzerinde bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli raporunda özetle; davacı şirketin incelenen ——yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığını ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre davalı hakkında tutulan ticari hesapta davacı şirketin— yılında —- avans alarak ticari hesabının —- borçlu devrettiği ve takip tarihi itibari ile davacı şirketten toplam —-avans alarak borçlu olduğu, davacı kayıtlarında yapılan incelemeye göre davalının——haricindeki tüm ödemelerin davalının —- hesabına banka havalesi ile gönderildiği tespit edilmiş olup, davacı şirketin kurumlar vergisi beyannameleri incelendiğinde, —– kar ettiği, davacı şirketin ortaklar kurulu karar defterinin incelenmesi sonucu —- için kar dağıtım kararı alınmadığı, şirket ana sözleşmesinin karı dağıtımını ——— her yıl —-ayrılır, kalan miktar genel kurul kararı ile pay sahiplerine kar payı olarak dağıtılır. ” şeklinde olduğu, iş bu yasal yedek akçe payı ayrıldıktan sonra—- yılında elde edilen net dönem karının tamamının dağıtılmasına karar verilmesi halinde davalının —- kar payı düştüğü; davalının davacının ticari defter kayıtlarını incelemek için göndermiş olduğu bir ihtarnamede bulunmadığı bu yönde rapor tanzim edilmiştir.
Yargı yetkisini,——uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda—- toplanan deliller, ticari sicil kayıtları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirket tarafından davacı şirketin —– hisse sahibi ortağı davalı borçlu aleyhine davalıya yapılan avans ödemelerin tahsili için genel haciz yolu ile ilamsı icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve huzurdaki İtirazın İptali davası açıldığı, usulüne uygun olarak tutulduğu anlaşılan davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna göre davacı şirket tarafından davalı borçlu şirket ortağına muhtelif tarihlerde olmak üzere toplam —- tarihindeki — avans ödemesi dışındaki tüm ödemelerin davalının — banka havalesi ile yapıldığı, davalıya yapılan ödemelerin kar payı ödemesi olmadığı gibi davacı şirketin — defterinde de —- dağıtım kararı olmadığı gibi kar payı dağıtımına ilişkin bir karar alınmış olsa dahi, davalı ortağın —– kar payı düştüğü, kaldı ki davalının da yapılan bu ödemelerin kar payına ilişkin yapılan ödemeler olduğu hususunda bir iddiası olmadığı gibi usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarında kayıtlı olan davalı hesabına banka havalesi ile yapılan ödemelerin davalı tarafça şirkete geri ödendiğine ilişkin bir iddia bulunmadığı gibi bu yönde bir delil de dosyaya sunulmamıştır. Davalı vekili her ne kadar davacı şirket yetkililerin ticari defterlerinin davalı tarafça incelenmesine izin vermediğini iddia etmiş ise de; davalının davacı şirkete ticari kayıtları incelemek için göndermiş olduğu bir ihtarnamede bulunmadığı, davacı ve dava dışı —– esas sayılı dosyası ile açılan davanında ortaklıktan çıkma ve —– tespiti yönünde açılan dava olduğu, iş bu davanın huzurda görülen İtirazın İptali davası yönünden bekletici mesele yapılmasının gerek olmadığı, bu haliyle davacı şirket tarafından davalıya yapılan ödemelerin avans ödemesi olduğu ve davalı tarafça bu avans ödemelerin davacı şirkete geri ödenmediği sonuç ve vicdani kanaate varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile, davalının —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, asıl alacak takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Hükolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 3.747,90 TL harcın alınması gerekli olan 21.198,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.450,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk aşamasında—– tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, peşin harç 3.747,90 TL, vekalet harcı 8,50 TL, posta ve tebligat gideri 50,50 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, olmak üzere toplam 5.066,20 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 30.172,42 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2022