Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/595 E. 2023/630 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/595
KARAR NO : 2023/630

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA:
Davacı vekili 10/09/2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin çocukları —Maktul) yönetimindeki — plakalı araç 16.11.2020 günü — istikametinden — istikametine doğru seyir halindeyken dönüş yapmak üzere yola çıkış yapmak isteyen— sevk ve idaresindeki — plakalı çekiciye ait —- plakalı yarı römork) dorsenin arka kısmına kendi aracının ön kısımlarıyla çarptığını— (Maktul) yönetimindeki —- plakalı araç, — poliçe numarası ile sigortalanmış olup çift taraflı ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, —- 16.11.2020 tarihinde vefat ettiğini, olay günü sürücü —– sevk ve idaresindeki—plakalı çekiciye ait—-plakalı yarı römork) dorsenin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 137. Madde bi2-e hükümlerini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda düzenlenen Kavşaklara yaklaşırken araçların hızını azaltmamak(52/1-A) hükümlerini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda Tedbirsiz ve Saygısız Araç Sürme başlığı altında düzenlenen hükümlerini ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin 145/e bendinde Tedbirsiz ve Saygısız Araç Sürme başlığı altında düzenlenen hükümlerini İhlalinden kaynaklı ve kusurlu hareketi sonucunda meydana gelen kaza sonucu, — tarafından hazırlanan raporda da açıkça belirtildiği gibi müvekkili araç içi trafik kazası göğüs travmasına bağlı kaburga kemik kırıkları ile birlikte iç organ yaralanması ve iç kanama sonrası vefat ettiğini beyan ile, kaza sonucu ekonomik geleceği sarsılan, eş, çocukların ve anne- babası için ileride maruz kalacağı yoksunluklardan doğacak zarar ve kayıplara dair davacılar için ; toplam 350.000,00 TL (Üçyüz elli bin TL ) manevi, fazlaya ve faize ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik, toplam 600.00 TL (Altı yüz TL ) destekten yoksun maddi, kaza sonucu kullanılamaz hale gelen araç rayiç bedeli için şimdilik ; 100,00 ( yüz TL) maddi , Maddi Tazminatın haksız fil teşkil eden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (Avans) ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davalılardan —-sunulan Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi gereği sorumluluk kapsamında olan tazminat talebinin şimdilik sadece bedeni zararlar, tedavi giderleri, çalışma gücü kaybından Mütevellit oluşacak zararlar ile maddi tazminat ve poliçe kapsamında Manevi tazminat olduğu taktirde de tüm hususlar yönünden sorumlu tutulmasını, kazaya neden olan — plakalı aracın ve çekiciye ait —plakalı yarı römork dorsenin kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar olayda görgüsü olmayan kolluk personeli kusuru yüzde 50 gösterse de müvekkilin hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin bulunduğu yer yol üstü olmayıp iki aracın aşırı suratlı bir şekilde gelmesi ve ilk aracın çarpma hızı ile müvekkile ait aracın dorsesini 40 santim kadar yola sürüklemesinin müvekkilinin hatası olmadığını, kazadan sonra tır karşıa şeride doğru çevrildiğini, kaza ile yola kısa bir mesafe savrulan dorse başka araçlara tehlike arz etmesin, ancak olay yerine gelen kolluk kuvveti sanki müvekkil aracı diğer şeride götürürken kaza oldu gibi göstermeye çalıştığını, olay esnasında orada olan petrol çalışanı görgü tanıkları dinlenmeden kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, müvekkilinin aracı olay esnasında çalışır vaziyette olup emniyet şeridinde olduğunu, çocuğunun petrolden çay getirmesini beklediğini, yerinde keşif yapıldığında bu gerçeğin ortaya çıkacağını, müvekkilinin araçların çarpması ile yola savrulan tırın dorsesini olabilecek kazaları engellemek için karşı şeride bırakması sanki hatalı karşı geçiş yapmıştır gibi tutanağa geçirildiğini beyan ile, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın —- Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini, olay yerinde keşif yapılmasını, olayın görgü tanıklarının olay yerinde dinlenmesini, tanıklar dinlendikten sonra kusur raporu alınması için —-dosyanın gönderilmesini, — Cumhuriyet Başsavcılığının— esas sayılı dosyasının bir nüshasının dosyaya kazandırılmasını (Dosyaya sunmuş olduğumuz hız videoları ile tanık ifadelerinin özelliklekazandırılmasını), bu nedenle açılmış davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyada —-plakalı araç sürücüsü —- (Maktul) kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, kazada hayatını kaybeden sürücü— (Maktul) 2918 Sayılı KTK ‘nın 52/1-A (Kavşaklara yaklaşırken araçların hızını azaltlmamak) hükümlerini ihlal ettiğini, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, davalı müvekkili— adına kayıtlı ve —sevk ve idaresindeki— plakalı çekici araç—Acente Numarası ve—- Poliçe numarasıyla—ile sigortalandığını, müvekkiline davadan önce ihtar çekilmediğini, davalı müvekkilinin sorumlu olduğu anlamına gelmemek ve kabul etmemekle birlikte, sorumluluğu davadan önce ihtar çekilerek muaccel hale getirilmediğini, faiz talep tarihinin kaza tarihinden itibaren talep edilmesi hukuka aykırı olduğunu, aracın sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle maalesef hayatını kaybeden sürücü — (Maktul) evli olup, eşi ve çocukları bulunduğunu, anne ve babasına desteğinden söz edilmesi mümkün olmayıp, anne ve babasın için destekten kalma (maddi) tazminatı talebi hukuka aykırı olduğunu, kazanın oluş şeklinin kaza tespit tutanağında ve dava dilekçesinde hatalı izah edildiğini, —sevk ve idaresindeki araç yolun sağında emniyet şeridinde hareketsiz vaziyette iken —aracıyla hız sınırının çok üzerinde bir hızla gelerek (— (Maktul) 2918 Sayılı KTK ‘nın 52/1-A (Kavşaklara yaklaşırken araçların hızını azaltmamak) hükümlerini ihlal etmiştir) emniyet şeridinde bulunan araca arkadan çarpması ile maalesef ölüm olayı gerçekleştiğini, davalı —sevk ve idaresindeki— plakalı araç kazanın meydana geldiği zaman araç hareket halinde olmayıp, yolun sağında emniyet şeridinde durmuş vaziyette olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, araç iddia edildiği gibi hareket halinde ve yolun karşı şeridine geçmeye çalışmış olsaydı, kazaya karışan diğer iki araç —- plakalı araçlar) — plakalı aracın arka kısmına değil, iddia edildiği şekilde olmuş olsaydı, dönmekte olan çekici aracın sol- yan tarafına veya sol-ön kısmına çarpmaları gerekeceğini, olay her ne kadar işçinin çalıştığı saatlerde meydana gelmişse de— (maktul) kendi aracıyla hız sınırının çok üzerinde ve dikkatsiz, kusurlu araç kullanımından kaynaklandığı ve emniyet şeridinde hareketsiz durumda bulunan araca arkadan çarptığı anlaşılacağını beyan ile, öncellikle, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini, Sayın mahkeme aksi kanaatte ise; tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmasının kolluk marifetiyle yapılmasını, kazanın oluş şekli, kaza tespit tutanaklarına farklı ve gerçeği yansıtmayan şekilde girdiğini, olayın gerçekleşme şeklinin tüm şüphelerden uzak bir şekilde aydınlığa kavuşması için, olay yerinde keşif yapılarak, olayın görgü tanıklarının olay yerinde keşif sırasında dinlenmesinden sonra kusur raporunun alınması için dosyanın —gönderilmesini, Müvekkilin maddi ve manevi tazminat yönünden davalı sıfatı taşımadığından müvekkilin adam çalıştıranın sorumluluklarını yerine getirdiğinden müvekkili yönünden davanın usulen reddini, mahkemenin müvekkili yönünden dosyanın esasına girecekse 6098 TBK düzenlenmiş olan kusursuz sorumluluk hallerinden biri olan adam çalıştıranın sorumluluğu md.66 hükmü gereği aleyhine başlatılan ve tazminat gerektirmeyen haksız davanın esastan reddi ile, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; talepler haksız ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, —- plakalı kazaya karışan aracın müvekkili şirkete, 31.07.2020-31.07.2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçelerden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 410.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limitini bildirmenin davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, ödemeler neticesinde güncel poliçe limitinin 30.589,61 TL olduğunu, manevi tazminata ilişkin talepler teminat dışı olduğundan dolayı bu yöndeki isteme açıkça İtiraz ettiklerini beyan ile, müvekkili sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu dâvanın esastan reddini, masraf ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu: Davada taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve davacıların desteklerini kaybedip kaybetmedikleri ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.

Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı (maddi tazminat), araç hasar bedelinin tazmini ve manevi tazminat davasıdır.

Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteği yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır.
Davacılar’ın murisi —- 16/11/2020 tarihinde geçirdiği trafik kazası sebebiyle vefatından dolayı —–plaka sayılı karşı araç ZMMS’cisi davalı — araç sürücüsü —– ve araç maliki —- davacılar için maddi tazminat ve manevi tazminat talep edildiği, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi tanzim ettiği, murisin ölümü sebebi ile yasal mirasçılarının destekten yoksun kaldıkları, mirasçıların murisin eşi, çocukları, annesi ve babası oldukları, mahkememizce kusur oranlarını tespiti ve hesap raporu alınması için dosya makine mühendisi ile aktüerya uzmanı bilirkişilerine tevdii edilmiş ve kök raporda ve 30/03/2023 tarihli ek raporda davacılar murisi —- %30 oranında kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü —- ise %70 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, —için 574.051,65 TL, — için 48.887,90 TL, — için 73.948,53 TL ,—- için 80.678,52 TL , —- için 267.461,68 TL olmak üzere toplam 1.045,028,29 TL destek tazminatı hesaplandığı görülmüştür. Mahkememizce alınan kusur raporunun hükme esas almaya elverişli olduğu kanaatine varıldığı, hesap bilirkişisinin 30/03/2023 tarihli ek raporunda davacıların talep edebileceği miktarların ayrı ayrı hesaplanarak belirtildiği, toplamda 1.045.028,29 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davacılar vekilinin 14/06/2023 tarihli ıslah dilekçesi sunduğu ve ıslah harcının yatırdığının anlaşıldığı, destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı 30/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli bulunduğu, davacıların sigorta şirketi ile sulh olması nedeniyle sigorta şirketine karşı açılan maddi tazminat davasının konusuz kaldığı, ancak diğer davalılar karşı araç sürücüsü ve araç malikine karşı davaya devam edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle poliçe limitinden arta kalan 30.589,61 TL bakiye teminat limitinin bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarlarından düşülerek ıslah edildiği anlaşılmakla ıslah doğrultusunda davacılar —-yönünden KABULÜ ile; —-için 557.248,27 TL, —için 47.456,87 TL, — için 71.783,94 TL, — için 78.316,93 TL, —- için 259.632,07 TL olmak üzere toplam 1.014,438,08 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —- alınarak davacılara verilmesine ilişkin karar vermek gerekmiştir.
Davacıların davalı Sigorta şirketine açtıkları maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve mahkememizce alınan aktüerya bilirkişisinin 30/03/2023 tarihli ek raporunda müteveffa —- babası olan davacı —- için yapılan ödemenin destekten yoksun kalma zararını karşıladığı tespit edilmekle davacı—- için açılan destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulmuştur.

Mahkememizce alınan hesap raporunda araç hasar bedelinin 75.725,00 TL olarak hesaplandığı ve raporun denetime açık olduğu gözetilerek 75.725,00 TL hasar bedelinin —- ve —- alınarak davacılar —–verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar için toplamda 1.014,438,08 TL (Her ne kadar kısa kararda takdir edilen maddi tazminat miktarları toplamı 1.090.163,08 TL yazılmış ise de her biri davacı yönünden hükmolunan maddi tazminat miktarının toplanmasında maddi hesap hatası yapıldığı anlaşıldığından HMK304.maddesi uyarınca Mahkememizce resen düzeltme yapılmak zorunda kalınmıştır) maddi tazminat ile davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıların murisi olan —-vefatı nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacılar lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilerek davacı—-için 20.000,00 TL, — için 10.000,00 TL, — için 10.000,00 TL, —için 10.000,00 TL, — için 10.000,00 TL ve —- için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL (Her ne kadar kısa kararda takdir edilen manevi tazminat miktarları toplamı 60.000 TL yazılmış ise de her biri davacı yönünden hükmolunan manevi tazminat miktarının toplanmasında maddi hesap hatası yapıldığı anlaşıldığından HMK304.maddesi uyarınca Mahkememizce resen düzeltme yapılmak zorunda kalınmıştır) Her manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —ve —- alınarak davacılara verilmesine ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davalı —- yönünden açılan maddi tazminat davası konusuz kaldığından esas hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Davalılar — ve —- aleyhine açılan maddi tazminat davasının davacılar—-yönünden KABULÜ ile; —için 557.248,27 TL, —-için 47.456,87 TL, — için 71.783,94 TL, — için 78.316,93 TL, — için 259.632,07 TL olmak üzere toplam 1.014.438,08 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —- ve —- alınarak davacılara verilmesine,
3-75.725,00 TL araç hasar bedelinin kaza tarihi olan 16/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar—- alınarak davacılar —– verilmesine,
4- Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; — için 20.000,00 TL, — için 10.000,00 TL, —için 10.000,00 TL, —– için 10.000,00 TL, — için 10.000,00 TL ve —– için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —- alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı —-aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine,
6-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.197,82 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 3.700,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 74.077,96 TL harçtan mahsubu ile bakiye 69.180,14 TL karar ve ilam harcının davalılar — ve —- alınarak hazineye irat kaydına,
7-Arabuluculuk aşamasında Adalet Bakanlığı tarafından ödenen arabulucu ücreti 3.120,00 TL’nin, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 2.513,22 TL’sinin davalılar — ve—-; reddedilen kısma oranı sonucu bulunan 606,78 TL’sinin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 171,55 TL, bilirkişi ücretleri 5.000,00 TL olmak üzere toplam 5.230,85 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 4.213,56 TL yargılama masrafına, peşin harç 1.197,82 TL, ıslah/tamamlama harcı 3.700,00 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 9.111,38 TL’nin davalılar —-ve—- alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.017,28 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafın davalı —.yönünden yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca davacı — 79.297,31 TL, davacı —- için 9.200,00 TL, —- için 11.485,43 TL, —- için 12.530,71 TL, —- için 39.348,49 TL olmak üzere hesaplanan toplam 151.861,23 TL avukatlık ücretinin davalılar— alınarak belirtilen miktarlarda davacılara ayrı ayrı verilmesine,
11-Araç Hasar Bedeli Tazminatı yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 12.116,00 TL avukatlık ücretinin davalılar— ve — alınarak davacılar —-verilmesine,
12-Destekten yoksun kalma tazminatı davası yönünden davacı —- tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalılar —- lehine takdir ve tayin olunan 100,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar —–ve— verilmesine,
13-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca davacı— için 9.200,00 TL, davacı —- için 9.200,00 TL, davacı —için 9.200,00 TL, davacı —için 9.200,00 TL, davacı —için 9.200,00 TL ve davacı —- için 9.200,00 TL olmak üzere toplam 55.200‬ TL avukatlık ücretinin davalılar —- alınarak davacılara verilmesine,
14-Davacı — tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar —– ve —- yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar —- verilmesine,
15-Davacı — tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar — ve—- yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar —- verilmesine,
16-Davacı —- tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar —- yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar —- verilmesine,
17-Davacı —- tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar —- yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar —- verilmesine,
18-Davacı — tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar —-yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davac—- alınarak davalılar —- verilmesine,
19-Davacı — tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar — yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar — verilmesine,
20–Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.