Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/587 E. 2022/463 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/587
KARAR NO: 2022/463
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/09/2021
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —– tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Dava dışı sigortalı —- vade tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde —- sigortalı olduğunu, sigortalının müvekkil şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde, —- tarihinde sigortalı sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile——- istikametine seyir sırasında sürücüsü tespit edilemeyen, malikinin davalı —– taraflarınca ———-sorgulaması yapılması neticesinde öğrenilen—- plakalı aracın arkadan çarpması sonucunda hasara uğradığını, davaya konu kaza sebebiyle oluşan hasar neticesinde müvekkil şirket tarafından dava dışı sigortalıya——- ödendiğini, ödenen bu hasar bedelinin rücuen tazmini için davalı aleyhine ——— sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının haksız itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, davalının meydana gelen kazada sorumluluğunun bulunduğunun yapılacak yargılama ile de ortaya çıkacağını, sigortalı ile müvekkil şirket arasında mün’akit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan——- göre müvekkil şirket hasar bedelini ödedikten sonra ödediği tazminat nispetinde sigortalısının haklarına halef olduğunu, işbu nedenle hasarın meydana gelmesinde, araç maliki olması sebebiyle kusursuz sorumluluğu mevcut bulunan davalıya yönlendirmek üzere kişi ya da kurumlara ödenen tazminat bedeli kadar rücu imkanı doğduğunu, dava yoluna başvurmadan önce ——-arabuluculuğa başvurulduğunu ve yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmamama kararı ile toplantının neticelendiğini, bu nedenlerle izah etmiş olduğukları sebepler doğrultusunda, davalıların, haksız itirazlarının iptali ve —— sayılı dosyası ile yapılan takibin devamına, ayrıca alacağın likit olmasından dolayı dava tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu—-tarihli cevap dilekçesinde özetle: Bahsi geçen kazanın —— tarihinde gerçekleştiğinin iddia edilmekte olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte öncelikle zamanaşımı itirazlarını mahkemeye sunduklarını, davacının talepleri zamanaşımına uğramıştır. Tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları — yıl içerisinde zamanaşımına uğramakta olduğunu, bu sürenin üzerinden çokça zaman geçmiş olup öncelikli olarak zamanaşımı itirazlarının kabulünün gerekmekte olduğunu, davacının gerçekleştiğini iddia ettiği kazaya ilişkin olarak kaza tespit tutanağı, savcılık evrakı vs hiçbir resmi evrak ve böyle bir kazanın gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin somut bir delil bulunmadığını, davacı sigorta şirketine sigortalı olan aracın bir kaza geçirmiş olmasının kabulünde dahi kazaya karışan diğer aracın müvekkile ait araç olduğuna ilişkin bir delil yoktur ve müvekkil şirkete ait bir araç böyle bir kazaya karışmadığını, yalnızca bir varsayım üzerine, tamamen davacının beyanından yola çıkarak mevcudiyeti kabul edilen bir trafik kazasından söz edilemeyeceğini, davacı yanın ileri sürmüş olduğu iddialarını ispatla yükümlü olduğunu, davacı tarafın meydana gelen kazanın trafik kazası olduğunu tespit ettirememiş olması karşısında ispat yükünü karşılamadığı gerekçesiyle davanın reddinin gerektiğini, müvekkil şirket aleyhine olarak kabul edilebilecek herhangi bir kusur isnadını kabul etmemekle birlikte, mahkemece aksi yönde bir kanaat oluşması halinde bu hususta bir kusur bilirkişisi incelemesi yapılmasının gerekmekte olduğunu, davacının kusursuzmuş gibi değerlendirilip tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığını beyan etmiş, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına ve takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı yanın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
——-tarihli müzekkere cevabı,
—- Esas sayılı takip dosyası —- sureti,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, — tarihinde davacı sigorta şirketine——- plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazası yapıp yapmadığı, kaza neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına—– ödeme yapılıp yapılmadığı, davacı sigorta şirketinin ödeme nedeniyle dava dışı sigortalısının hak ve alacaklarına halef olup olmadığı, davalı şirketin kazanın meydana gelmesinde kusur ve oranı, davacı sigorta şirketinin alacağının miktarı, faiz ve oranı, faizin başlangıcı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, alacağın zamanaşımınıa uğrayıp uğramadığı hususlarındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—-sayılı takip dosyasının —- üzerinden incelenmesinde: Ödeme emrinin —- tarihinde borçluya tebliğ edildiği,—- sayılı kararı ile ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetin kabulü ile tebligatın tebligat kanunu 32. Md. Uyarınca öğrenme tarihinin — tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, mahkemenin — tarihli tashih şerhi ile öğrenme tarihinin — tarihi olarak düzeltilmek sureti ile hükmün tashih edildiği, borçlu vekili tarafından — tarihinde yasal süresinde borca ve ferilerine itiraz ile birlikte alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin defide bulunduğu, icra dairesince takibin durdurulduğu, dosyada gider avansı bulunmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren — yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
—-sayılı takip dosyasının — üzerinden incelenmesinde: Alacaklısının —–asıl alacak olduğu tespit edilmiştir.
———Davacısının — davalısının —- ihbar olunanın—, davanın itirazın iptali davası olduğu, davanın hukuki yarar bulunmadığından usulden reddine karar verildiği, dava konusunun — plakalı araç ile —– plakalı araçların karıştığı trafik kazası nedeni ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu tespit edilmiştir.
—- üzerinden incelenmesinde: Davacısının —, davalısının — tarihli — plakalı araç ile —— plakalı araçların karıştığı trafik kazasına istinaden başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu, mahkemece pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde:
Mahkememizce celp edilen —-sayılı takip dosyasına vaki itiraz üzerine itiraz üzerine davacı sigorta şirketi tarafından —– dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece —— tarihli kararı ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, davacının —, davalısının —- ihbar olunanın —— davanın itirazın iptali davası olduğu, dava konusunun —— plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeni ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu, Davacı sigorta şirketi tarafından davalı şirket aleyhine——- ilamsız icra takibine vaki itiraz üzerine mahkememiz nezdinde iş bu itirazın iptali davası açılmış ise de:Dava ve takibe dayanak alacağın —– plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen bedelin rücuan tahsiline dayandığı,
——- dosyası ile dava konusu alacak hakkında karar verildiği, kararın kesinleştiği,—– sayılı dosyası ile verilen kesinleşmiş kararın maddi anlamda kesin hüküm olduğu,
6100 sayılı HMK 114/1-i maddesinde yazılı dava şartlarına göre “aynı davanın daha önceden açılmış ve kesin hükme bağlanmamış olması” gerektiği, —– sayılı dosyası ile verilen kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu, davanın aynı dava konusu olaya dayandığı anlaşılmakla; HMK 114/1-i maddesine göre kesin hüküm nedeniyle davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 115/2. Md. Delaleti ile HMK 114/1-ı maddesine istinaden mahkememiz nezdinde açılan davanın —– sayılı dosyası ile karara bağlandığı, kararın —— tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla kesin hüküm nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 191,63 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 56,10 TL’nin, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 167,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk aşamasınd
a —– tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/06/2022