Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/573 E. 2021/823 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/573 Esas
KARAR NO : 2021/823

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/09/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı——- sureti ile maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini,—- kayda geçtiğin— olarak tespit edilmişse de bu bedelin çok düşük olarak belirlendiği, bu sebeple müvekkilinin maddi zarara uğratıldığını, davalı …—– müvekkilinin aracı dava dışı üçüncü —– davalı şirket tarafından müvekkilinin hesabına ödendiğini, —-bilirkişi raporu ile müvekkiline ait aracın———-dayanılarak hüküm kurulamayacağını açıkça belirttiğini, ayrıca söz konusu mutabakat ve ibranamenin iptali için iki yıl içinde iptal davası açılabileceği gibi dava açılmadan da davanın görülmesi aşamasında da talep edilebileceği —–sayılı kararında da açıklandığını, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar sebebiyle ödenen bedel ile aracın gerçek rayiç değeri arasındaki 37.600,00 TL bedeli ücretinin ödenmesi için davalı ….—– ihtarname gönderildiğini ancak davalı şirketin ihtarnamede belirtilen süre içinde ödeme yapmadığını, —- yazı ile ödeme yapmayacağını bildirdiğini, bunun üzerine—– —- dosya üzerinden yapılan görüşme sonucu anlaşmaya varılamadığını, davalı tarafın müvekkilinin uğradığı zararı karşılamaması üzerine işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —- beyanında; görev itirazı hususunda takdir mahkemenindir şeklinde beyanda bulunmuştur.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 24/09/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, somut olayda davacı taraf davaya konu aracın rayiç bedelinin —– olarak belirlendiğini ancak müvekkili şirketçe —–iddia etmiş olduğu—- davacı tarafından —- olarak belirlenmiş olduğundan belirsiz alacak davası açılabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile davacı … arasında—— — akdedildiği, davacının ——olduğu kaza neticesinde hasar görmesi —–sebebiyle müvekkili şirkete başvuruda bulunduğu ve başvuru neticesinde—— incelemeler ve ekspertiz çalışması neticesinde—- ödeme yapıldığını,—- davacının hesabına yatırıldığını, işbu nedenle araç —-düşüldükten sonra kalan tutar olan 34.100,00 TL müvekkili şirket tarafından ödendiğini, öncelikle davacı dava dilekçesinde her ne kadar araç piyasa rayiç değerinin 107.400,00 TL olduğunu ve toplam 107.400,00 TL ödeme yapılmış olduğunu belirtmişse de yapılan ödeme toplamının 108.000,00 TL olduğunu, ilgili bedeller hususunda taraflar arasında anlaşma sağlandığı ve davacı tarafça herhangi bir itirazda bulunmadığını, dosya kapsamından da görüleceği üzere davacı tarafın; “Bu hasardan dolayı,—- alacak, talep ve davadan kayıtsız şartsız, kesin ve geri dönülmez bir şekilde — başkaca bir alacağının kalmadığını” kabul ve beyan ettiğini, ibranamenin varlığı sebebiyle öncelikle davanın gerektiğini, dosyaya sunulan ekspertiz raporunun ancak gerekli nitelikleri taşıması durumunda değerlendirilmeye alınabileceğini, müvekkili şirketin ödeme yaptığı ve poliçeden kaynaklı sorumluluğunun kalmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, —- kaza nedeniyle davacının maliki olduğu araçta meydana gelen hasar bedelinden davalı ..— ödeme mahsup edildikten ——– yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında — üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında — dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlık davacı ile davalı …— bulunduğu, eldeki uyuşmazlığın —tazminat istemine ilişkindir. Hasara uğrayan araç hususi araçtır. Davacının tacir olduğuna ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmaması, hasara uğrayan aracın hususi araç olması ve taraflar arasında sigorta sözleşmesinin bulunması nedeniyle davacının tüketici olduğunu kabul etmek gerektiği, 6502 sayılı yasanın 3. Maddesi gereği dava konusu talebin tüketici işlemi teşkil ettiği, bu kapsamda anılan yasanın 73. Maddesi uyarınca iş bu uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —- Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.