Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/572 E. 2021/847 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/572 Esas
KARAR NO : 2021/847

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/09/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;—- maliki olduğu, —— yer alan— taşınmazının, şirket ortaklarının/yetkililerinin kullanımına tahsis edilmek üzere, satın almak amacıyla ilgilenmesi neticesinde; müvekkil— olmayacak şekilde —- imzalatıldığını, müvekkilinden 50.000,00 TL meblağında para tahsil edildiğini, ardından davalı-borçlu tarafından, müvekkili şirkete,— keşide edilerek haksız ve hukuki mesnetten yoksun birtakım talep ve iddialarda bulunulduğunu, ihtarnameye ve taraflar arasındaki ilişkiden—– ihtarnamesiyle davalı-borçluya sunulduğunu; aynı zamanda bu ihtarnameyle, müvekkilinin hiçbir hukuki mesnedi olmaksızın tahsil edilen 50.000,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerince müvekkiline iade edilmesinin talep edildiğini, müvekkilinin alacağını alamadığından —dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirketin alacağının hukuken– altına alınması bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalı-borçlunun asıl alacak ve fer’ilerine yönelik haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile denkleştirici —yapılacak hesaplama — dosyasında takibin devamına, davalının asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı —- beyanında; davalı tarafın beyanlarını kabul etmediklerini, iddialarını yazılı delille ispat etmeleri gerektiğini, mahkemenin görevli olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 27/09/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının— amacıyla satın alacağını söyleyip daha sonra kendisi — alacağını söylediği —niteliğinde olup, kendisi — alınacak ise ortada ticari bir iş olmadığından, dava da ticari olamayacağından ayrıca — — yapıldığından, görevli ve yetkili mahkemenin ——- bulunduğu — Mahkemeleri olduğunu, bu yönüyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın korunmasına, icra dosyasına vaki itirazlarının kabulü ile buna vaki davacı itirazlarının ve icra inkar tazminat talebinin reddine mahkeme aksi kanaatte ise davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını, mahkeme masraflarını,— ödemesine dair hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 25/11/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davacı — taşınmazı almak istediğini, zira taşınmazı şahıslara almak istediğini, bu nedenle işin ticari olmadığını, görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacıdan tahsil edildiği iddia edilen paranın sebepsiz zenginleşme teşkil edip etmediği, bu kapsamda davalının parayı iadesinin gerekip gerekmediği, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen — dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 maddesi)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın taraflarından olan davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 24.4.2013 tarihinde açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.(—-
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve savunma hep birlikte değerlendirildiğinde; tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı tacir ise de davalının tacir olmadığı, dava konusu ihtilafın da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın her iki taraf içinde ticari iş niteliğinde olmadığı anlaşıldığından iş bu davada görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK.’nın 4/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nın 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —-Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.