Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/559 E. 2022/629 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/559
KARAR NO : 2022/629

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olunan tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- müvekkillerine ait ——- gelen davalı ….————yaptığını, müvekkilleri tarafından bu — faydalı olacağının düşünülmesi nedeni ile ——- düzenlenmeden satın alındığını ve davalı ….—– ödeme yapıldığını, program alındıktan kısa bir süre sonra programda eksiklikler ve ayıplar olduğunu tespit ettiklerini ve bu nedenle davalı taraflara ——- yevmiye numaralı ihtarname çekerek yapılan ödemelerin iadesinin istendiğini ancak davalılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayıpların ortaya çıkmasının programın kullanılması ile tespit edilebildiğini, söz konusu ayıpların gizli ayıplı olup basit bir gözden geçirme ile ortaya çıkacak nitelikte olması nedeni ile ayıplar öğrenilir öğrenilmez davalılara bildirimde bulunulduğunu beyan ederek davanın kabulü ile HMK 107. Madde uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 TL maddi tazminatın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde ——— tarihli —- reddine karar verilmiş olup, davacı tarafça eksik harcın ikmal edildiği görülmüştür.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Yetkili mahkemelerin —- Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın satış işleminin üzerinden iki yıl geçmesi nedeni ile zamanaşımına uğradığını, davacıların ödeme yaptığı miktarın belirli olması nedeni ile HMK 107. Madde şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın —— satın aldığı bir üründe var olduğunu iddia ettiği ayıplardan dolayı müvekkillerine bir sene sonra ihtar çektiğini, bu nedenle TTK 23/1 c maddesi uyarınca davacı tarafın üzerine düşen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, programda var olduğu iddia edilen ayıpların hiç birinin mevcut olmadığını, programın hatasız bir şekilde çalıştığını, davacı —- aynı alacak için icra takibi yaptığını, takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davacının itirazın iptali davası açması gerekirken mükerrer bir alacak davası açmasının kötü niyetle hareket ettiğini gösterdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacılar ve davalılar yönünden —— müzekkere yazılmış olup, davacı …——– kaydının bulunduğu, davalı şirketin adresinin —-olduğu, davalı .—— davalı — olduğu görülmüştür.
Dava dilekçesine ekli dekontların incelenmesinde; davacı … tarafından davalı …———–havale işlemlerinin yapıldığı, herhangi bir açıklama yazılmadığı görülmüştür.
—— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının işbu dosyanın davacılarından …, borçlunun işbu dosya davalılarından … olduğu, — işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden ilamsız takip yapıldığı, takibe itiraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizin — tarihli duruşmasında HMK’nın 10. Maddesine göre yetkili mahkemenin sözleşmenin ifa yeri olabileceği, bu yerin davacının ikameti olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığı ile dinlenen davalı tanığı ——, benim ve bir çok—- ve —–kullanıyorum,———yaklaşık —- —- kullanıyorum, —– satın almadan önce çok araştırdım, —————— gösterilmesi anlamında çok başarılıdır, şimdiye kadar hiç bir sorun yaşamadım, ————- yapılmaktadır, ——- ayrıca kendilerinin fiyat güncellemesi adına bir işlem yapmalarına gerek bulunmamaktadır, fiyat güncellemesi açısından da her hangi bir sorun yaşamadığım gibi çevredeki—— yaşadıklarını duymadım, fiyat güncellemeleri eğer bir değişim söz konusu ise çok çok kısa sürede sisteme işlenmektedir, programda faturalar kesilirken fiyat ne ise o çıkmaktadır, programın kendiliğinden fiyatları üst limite yuvarlaması söz konusu değildir, ben böyle bir durumu —-, —– olarak kullanmakta olduğum ——- —– kasayı etkilemesi ve kendiliğinden açılıp kapanması söz konusu olmadı,—-kullanmak durumunda da kalmadım, programın en son versiyonu —- güncellemeye tabi tutulmaktadır,—- aksaklık söz konusu olduğunda da program yöneticilerine ulaşmak ve yardım almak mümkündür——- —- —– kullandım,—— daha —– kullanma ihtiyacı doğmaktadır, 8 yıl öncede —- kullanmaya başladım, kullandığım süre içerisinde—– güncellemelerinin herhangi bir aksaklık olmadan yapıldığını kesin olarak söyleyebilirim — konusunda da herhangi bir sorun yaşamadım,— var olan tüm ürünleri satışa arzedilenler haricinde doğru bir şekilde göstermektedir, programın — kullandığım —– hiç bir etkisi olmamıştır, böyle bir şey yaşamadım, yine sattığımız ürünlerin faturaları kesildiğinde programın fatura miktarını —- gibi bir durumla karşılaşmadım,—– herhangi bir teknik —- konusu olduğunda da — ulaşmak ve yardım almak mümkündür” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dinlenen davacı tanığı …——— — olarak ——–vergi kaydında ———— kayıtlıdır, ben işe başlamadan önce söylemiş olduğunuz ———— satın alınmıştı ve kullanıyordu, program bedelinin ödemesi yıllık olarak yapıldığını biliyorum, satın alınırken ödeme meblağına ilişkin herhangi bir bilgim yoktur, ben programın kullanılmasına ilişkin bilgi ve görgüye sahibim, programın kullanımı sırasında karşılaşmış olduğumuz sorunlar hakkında programı satan davalı taraf çalışan — — çekiyorduk, ulaştığımızda da bize sert bir şekilde uyarıda bulunuluyordu, program üzerinde — hatırladığım kadarıyla bir kes kesilmeyen faturada bir kez —hatasından kaynaklı hata olmuştu, çalıştığım dönemde programa bağlı —- — çalışmamıştı, gelip bakmalarını istememize rağmen gelip —— bakmadılar, ben program satın alındığı tarihte iş yerinde —- çalışmadığım için program hakkında vaatte bulunup bulunulmadığı ya da — bulunulduğu hususlarında bilgi —- bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin —-tarihli duruşmasında dosyanın —- tevdiine karar verilmiş olup, alınan —tarihli bilirkişi raporuna göre davacı tarafça mevcut olduğu bildirilen —faturalarında tutar yuvarlamasına, — açılmamasına , fiyat değişimlerinin yansımamasına, — hatalı sayılması ve tutulmamasına dair herhangi bir doğrulama yapılamadığı, davacıların davaya konu —- bırakarak başka bir programa geçtikleri, —– giriş kullanıcı adı ve şifrelerinin bulunmamasından dolayı program üzerinde inceleme yapılamadığı, davalının o dönem kendilerine yapılan sorun bildirimlerini bir sistemde tuttuklarını bildirmeleri halinde ve mahkemece karar verilmesi durumunda davaya konu sorunların yazılımın ayıbı olacak nitelikle bir olgu oluşturup oluşturulmayacağını belirtebileceği, açık kaynak incelemesinde yazılıma ilişkin olumlu ya da olumsuz kanaat oluşturacak bir bulguya rastlanılmadığı, davalı ile olan yazışmalarda bazı sorunların davalı tarafça kabul edildiği, davacının davalıya destek için ulaşamadığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 27/09/2022 tarihli duruşmasında dosya kapsamı dikkate alınarak dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre: davanın bilgisayar programının kullanılamaması nedeni ile meydana geldiği iddia olunan zararın tahsili istemine ilişkin olduğu, davacılardan …——-olup, tacir sıfatının bulunduğu, davacı ….– diğer davacının eşi olduğu ve tacir sıfatının bulunmadığı , davalı ..— diğer davalı şirketin yetkilisi olduğu, her ne kadar davacı — ile birlikte dava açılmış ise de —satın alınmasına dair işlemin davacı —- ile davalı şirket arasında gerçekleştiği, bu nedenle davacı ….— aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, diğer yandan davalı …— davalı şirketin temsilcisi olması nedeni ile şahsi olarak değil, şirketi temsilen hareket ettiğinin anlaşılması nedeniyle pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davacı — ile davalı şirket arasında bilgisayar programı kurulumuna dair sözlü eser ilişkisi bulunduğu , dinlenen tanıkların —– var olduğu ileri sürülen ayıplara ilişkin kesin ve ayrıntılı beyanda bulunmadıkları , eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının maddi vakıa niteliğinde olması nedeni ile her türlü delil ile ispatının mümkün olduğu ancak davacı tarafça ayıp ihbarının davalılara gönderilen ihtarnameden önce davalılara bildirildiği yönünde bir delil sunulmadığı, davacının ayıp ihbarını makul sürede yaptığının tanık beyanları ile ispatlanamadığı kaldı ki eserde ayıbın var olduğunu ispat yükünün davacıya düştüğü, bilgisayar mühendisi bilirkişiden alınan raporda davacının davalı ——— kullanmayı bırakması nedeniyle davacının ——– inceleme yapılamadığının belirtildiği , —- olması nedeniyle kullanılamamasına ilişkin ispat yükü kendisine düşen davacı yerine davalının — inceleme yapılarak ayıp hususunun ortaya çıkarılmasının mümkün olmadığı, karşılıklı yazışmalarla ayıbın varlığının ispatlandığının kabul edilemeyeceği, bu yönlerden davacının ayıbı, süresinde ayıp ihbarı yaptığını ve ayıp nedeni ile zararın doğduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı …— açtığı davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine , davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davacı …— davalı şirket aleyhine açılan davanın esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın davacı … yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Davanın davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
3-Davanın davacı … ve davalı şirket yönünden esastan REDDİNE,
4-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davanın başında alınan 90,00 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 9,3 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine ilişkin karar sebebi ile —-7/2 ve 13/2 maddesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davacı … ve ..—alınarak davalı .—- verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı … tarafından açılan davanın esastan reddine ilişkin karar sebebi ile —- 13/2. Maddesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davacı …— alınarak davalı şirkete verilmesine,
7-Davalı … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine ilişkin karar sebebi ile — 7/2. ve 13/2 maddesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davacı …— alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafça tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.