Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/551 E. 2022/908 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/551 Esas
KARAR NO : 2022/908

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ile —- sözleşmesi ve 05.04.2019 tarihinde ek sözleşme imzaladığını, ayrıca taraflar arasında sözlü ve mail ortamındaki yazışmalar ile “mağazanın açılış tarihinden ——- sözleşmesinin hükümsüz kalacağı tarihe kadar yıllık toplam — kira desteği faturası düzenlenerek cari hesaptan mahsup edileceği ve aylık ———tutarında iade ürün faturası düzenlenerek cari hesaptan mahsup edileceği, fatura tutarlarının her yıl —- güncelleneceği” konusunda anlaşmaya vardıklarını, taraflar arasındaki —- faturaların düzenleneceğinin bildirilmesi üzerine müvekkilinin——- faturasının düzenlenerek davalıya gönderildiğini ve davalının söz konusu faturaları kabul ederek mahsuplaşma işlemini gerçekleştirdiğini, bir müddet sonra düzenlenen faturaların ödenmemeye başlandığını, eksik——— tutarında fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, davalının söz konusu faturayı kabul etmeyerek ihtarname ekinde iade ettiğini, davalı aleyhine —– üzerinden takip başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını beyanla, itirazın iptalini, davalının takip tutarının % 20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin ————– tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arsında——- tarihinde düzenlenen sözleşme kapsamında, davacının kendisi tarafından —— işyerinde müvekkil şirkete ait olan”————adı —–yapan ticari bir işletme olduğunu,—-sözleşmesinin davacı tarafa herhangi bir —-hak vermediğini, davalının herhangi bir ———— hakkı olmadığını, yapılan sözleşmede müvekkil firmanın ürünleri dışında herhangi bir ürün satılamayacağının hüküm altına alındığını, sözleşme incelendiğinde ürün iadesi yahut ——– altında yapılacağına ilişkin herhangi bir hükmün söz konusu olmadığını, müvekkil şirket tarafından sürdürülen —– ilişkilerinde zaman zaman ve hali niteliğine göre bağlayıcı olmayacak şekilde ürün iadeleri alınabildiğini, bu uygulamanın müvekkil şirketin tek taraflı iadesi ve—–ile yapıldığını, bu uygulamalar da diğer taraflarla herhangi bir yazılı ve sözlü mutabakatının bulunmadığını, davacının münferit bu olayı bir anlaşma mutabakatı sonucu olarak gösterdiğini, bu konuda davacıya hiçbir şekilde olumlu dönüş yapılmadığını, davacı ile söz konusu olay hakkında herhangi bir mutabakat,—bulunmadığını, davacının ——- tarihli ek sözleşmede müvekkile ait herhangi bir imza bulunmadığını, davacının müvekkil şirket tarafından kendi insiyatifi ile zaman zaman yürütülen bir ürün iade uygulamasını devam haline getirmeye çalıştığını, davacı tarafından kabul edildiğini iddia ettiği ——incelendiğinde, söz konusu —- içeriklerinin hiç birinde kabul anlamına gelecek bir ifadenin yer almadığını, davacının müvekkil şirket tarafından tek taraflı olarak kendi takdirine uygun belirlemiş olduğu yardımı sözleşmesel bir ilişkiye dönüştürerek devamlı bir hale getirmeye çalıştığını, söz konusu ödeme kalemlerinin tamamının davacının borçlarından mahsup edilmek suretiyle karşılandığını, işbu ödemelerin tamamının —- işletmelerinin yararına olacak şekilde yapıldığını, müvekkilce kabul edilen faturalar incelendiğinde bazı aylar birleştirildiğinde dahi bu ödemelerin —— ödeme kabul ettiğini, davacıya yapılan ödemelerin tamamı belirli bir döneme ilişkin olup, taraflar arasındaki hukuki ilişki gereği iç bu ödemelerin devamlı surette yapılacağının taahhüt edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkil şirketin iyi niyetli bir şekilde ayakta tutmaya çalıştığı ticari faaliyetin davacı tarafından kötüye kullanılmak istenmekte olduğunu ve bu yolla yıllık —-. tutarında bir gelir elde edilmek üstendiğini, düzenli işleyen bir sistem ve tamamen olayın niteliğine uygun olarak hazırlanmış bir sözleşme varken müvekkilin bu denli yüksek miktarda bir kaybı göze almasının mümkün olmadığını, davacı tarafından kesilen faturaların tamamının —-ile yahut —- usullerine göre red edildiğini, faturalar—- kayıtlı olarak gözükse bile iş bu faturaların kabul edilen kısımları hariç diğerlerinin red edildiğini, müvekkil şirketin her defasında gerekli kontrolleri yaparak kendi takdir ettiğinin dışında bir mahsup işlemi yapmadığını beyanla davanın reddine, kötü niyetli dava ikamesi sebebiyle davacı hakkında HMK’nın 329.maddesine göre hüküm kurulmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmistir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasında akdedilen —sözleşmesi kapsamında davacının davalıdan kira desteği ve ürün iade bedeli talep hakkı bulunup bulunmadığı, var ise ne kadar talep edebileceği, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, —- sözleşmesinden kaynaklı olarak alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, ——– alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
——– formları celbedilmiştir.
—– formları celbedilmiştir.
—–sayılı dosyası ——– üzerinden celbedilmiştir.
Bilirkişi heyeti — tarihli raporunda özetle; tarafların incelenen—- yılları ticari defterlerinin kendi adlarına delil vasfına haiz olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve davacının imzalandığını belirttiği ek sözleme ile taraflar arasındaki —— yazışmalarında davalının —- ürün destek faturalarının kabul edileceğine dönük bir madde ile kabulün bulunmadığı, davalının, davacının düzenlediği —– isabet edecek faturadan, 9 aya isabet eden faturaları cari hesaplara alarak davacı alacağına mahsup ettiği, davaya konu faturada düzenlen —- paketi bedelini kabul etmediği, davalının, ürün destek faturası olarak kabul ettiği faturaların şirketin tek taraflı iradesi ve—— yapıldığını, söz konusu iade kabullerinin herhangi bir kritere bağlı olmaksızın ve temaül şeklinde yapılmayan bir işlem olduğunu, iade ürün alımı konusunda hiçbir taahhütlerinin olmadığını, tamamen şirketin takdir yetkisinde bir olay olduğunu, davacının münferit olarak yapılan ürün iade alım işlemini bir anlaşma sonucunda mutabık kalınan bir olay olarak göstermeye çalıştığını belirttiği yönünden rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, franchise sözleşmesinden kaynaklı kira destek ödemesi alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı ile aralarında—- sözleşmesi imzalandığını, aradaki sözleşme gereği faturaların ödendiğini, ancak belli bir aşamadan sonra davalı tarafça faturaların ödenmediği ve iade faturaları kesildiği, bu faturaların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği, bu nedenle takibin durduğu iddiasıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça taraflar arasında kira destek ödemesi yapılacağına dair bir anlaşma bulunmadığı, daha önceki ödemelerin kendi takdirleriyle ——— olarak yapıldığı, bu ödemenin davacı tarafa hak kazandırmadığı iddiasıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı tarafından ürün ———eden faturalar düzenlendiği, bu faturalardan 9 aya isabet eden faturaların davacı tarafça cari hesaba alınarak davacı alacağına mahsup edildiği, —– faturaların davalı tarafça kabul edilmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda ürün ——davalı şirketin tek taraf iradesi ve —— yapıldığı ve teamül niteliğinde olmadığı, davalı şirketin bu konuda bir taahhüdünün bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafça iade edilen faturalardan dolayı davacının alacağı bulunmadığı yönünde görüş mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında —- sözleşmesi bulunduğu, davacı tarafça —– ilişkisi kapsamında davalıya ürün —- faturalar kesildiği, bu faturalardan 9 aya isabet eden faturaların davacı tarafça kabul edildiği, 11 aya isabet eden faturaların davalı tarafça kabul edilmediği, davacı tarafından 11 aya isabet eden ürün destek faturanın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu, davalı tarafça her ne kadar zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de uyuşmazlığın———- sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle 10 yıllık zamanaşımının uygulanması gerektiği ve zamanaşımı definin yerinde olmadığı, bilirkişi heyeti tarafından davalı şirketin ürün destek bedeli ödemeye yönelik bir taahhüdü bulunmadığı, bu nedenle takibe konu faturalardan dolayı sorumlu olmadığı yönündeki mütalaaya davalı tarafça davacı tarafından ürün destek ödemesi adı altında kesilen 9 adet faturanın cari hesaplara alınarak davacı alacağı olarak kaydedildiği, 11 adet faturanın iade edildiği, davalı tarafça 9 adet faturanın kabul edilmesinin davacı tarafta sözleşmede yer almasa dahi ürün destek ödemesi yapılacağına dair haklı beklenti oluşturduğu, bu nedenle taraflar arasında ürün destek ödemesi yapılmasına ilişkin fiili uygulama bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle davalının iade ettiği 11 adet fatura bedelinden de sorumlu olduğu, bu kapsamda davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, iptalinin gerektiği, tarafların tacir olması nedeniyle alacağa takip tarihi itibariyle ticari faiz uygulanması gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 3.028,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 535,41 TL ve 80,70 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.412,12 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 535,41 TL peşin harç, 80,70 ıslah harcı, 3.000,00 TL bilirkişi, 87,60 tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam —— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu —– arabulucuya hazine tarafından ödenen —- davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.