Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2022/642 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/530 Esas
KARAR NO: 2022/642
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;—— davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız şekilde itiraz edildiğini, bunun üzerine tarafımızca ticari davalar için gerekli zorunlu arabuluculuğa başvurulmuşsa da — arabuluculuk görüşmelerinde de herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, müvekkil şirketin, davalı————- sürecinde saklanması için davalı tarafa ait emtiaya ardiye hizmeti sunduğunu, müvekkil şirketçe ardiye ücret tarifesi gereğince emtianın —— kaldığı süre boyunca ardiye ücreti tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafça sipariş edilen emtiaların kanunda belirtilen süreler içerisinde —– teslim alınmadığını, müvekkil şirketin, tasfiye hizmet bedeline dayalı alacağına istinaden —–bedelli faturayı düzenlemişse de davalı tarafça bu borç ödenmediğinden davalı şirket aleyhine —– icra takibine geçildiğini, ancak icra takibinin, davalı şirketin borca ve ferilerine haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle durduğunu, davanın kabulüne, — miktar için haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile —- icra takibinin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık —- oranlarda avans faizi ile birlikte devamına, davalının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf,—— davacı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, gerçekleştirilmiş ise —– davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —-yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- tarafların — celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—– ardiyeden malların tasfiye işlemlerine ilişkin evrakların mahkememize gönderilmesi istenmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti —- tarihli raporunda özetle; dava konusunun; taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının asıl alacak —– tutarlı alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından cari hesap alacağının tahsili amacıyla —- ile takibe geçtiğinu, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğunu, davacının —– ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı yanın takip tarihi olan —– faiz talep edebileceği ancak davacı tarafın talebine bağlı kalınarak —-faiz talep edebileceğini, davacının takibe konu ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, işbu faturadan dolayı davacının takip tarihi itibariyle davalı yanda—– alacaklı olduğunu, davalı tarafın incelemeye katılmadığını, ticari defter ve kayıtları ibraz etmediğinden davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitinin yapılamadığını, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak asıl alacak olarak —— tutarında alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalıya ardiye hizmeti sunulduğu, süresi içinde davalı tarafından malların teslim alınmaması nedeniyle tasfiye hizmet bedeline ilişkin davalıya fatura kesildiği, davalının fatura bedelini ödemediği, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği, takibin durduğu iddialarıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalının süresi içinde davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava, ardiye hizmetinden kaynaklı tasfiye bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve davacı defterlerine göre; davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, davalı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen davalı tarafın mazeret bildirmeksizin ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesinde; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.—— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde düzenleme ile taraflardan birisinin defterinde yer alan kayıtların diğer tarafında defterinde yer alması halinde ispatlanmış olacağı, taraflardan birisinin defterinde kayıt bulunması, diğer tarafın mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde de defteri ibraz eden tarafın defterinde kayıtlı olan hususun ispat edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan— alacaklı olduğu, davalının mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmekten imtina ettiği, bu kapsamda davacının —– dosyasına konu ettiği —– alacağın HMK 222/3.maddesi uyarınca ispat edilmiş olduğu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın bu miktar yönünden haksız olduğu, iptalinin gerektiği, icra takibinde işlemiş faiz talebi var ise de işlemiş faiz yönünden harçlandırılarak açılmış bir itirazın iptali davsının bulunmadığı, bu nedenle işlemiş faiz yönünden takibe yapılan itirazın eldeki davada değerlendirilemeyeceği, tarafların tacir olması ve takibe konu edilen alacağın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—- dosyasına vaki itirazının —– alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 59,30 TL harcın alınması gerekli olan ‭261,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭‭‭‭202,67 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.835,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 2.000,00 TL bilirkişi masrafı ve 190,20 TL posta ve tebligat gideri ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.308,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022