Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/523 E. 2023/579 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/523
KARAR NO: 2023/579

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHLERİ: 09/08/2021 – 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili 09.08.2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 25-12-2014 ile 15-08-2016 tarihleri arasında davalı şirketin ortağı olduğunu ve bu dönem zarfında diğer ortaklarla birlikte şirket müdürü olarak görev yaptığını, müvekkilinin —– Noterliği’nde 15-08-2016 tarihinde düzenlenen limited şirket pay devri sözleşmesi ile payını diğer ortak .. devrettiğini, pay devri ile birlikte müdürlük sıfatının da sona erdiğini düşünmüş ve şirkete istifa dilekçesini sunmadığını, ancak daha sonra pay devrinin tescil ve ilan ettirilmediğini fark ettiğini, ayrıca müdürlük yetkisinin de devam ettiği gördüğünü, bunun üzerine —-. Noterliği’nden 07-03-2019 tarihinde şirkete ve diğer ortaklara “İstifaname” başlıklı bir yazı göndererek hissesini devrettiğini ve müdürlükten istifa ettiğini bildirdiğini, ancak davalı şirket adresinde bulunmadığı için tebliğ edilemediğini, müvekkilinin TK’nun 35. maddesine göre yeniden gönderilmesin istediğini, fakat noterin bu yetkisinin olmadığını bildirdiğini, —— Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 26-06-2019 tarihli yazısında müvekkilinin hissesini devrettiğine ve istifa ettiğine dair yazının şirkete tebliğ edilmesini, şirket adresinde yok ise TK’nun 35. Maddesine göre tebligat yapılmasını, aksi halde mahkemeden ilam alınmasını bildirdiğini, bu nedenle dava açmak zorunda kalındığını belirterek müvekkilinin pay devrinin ve müdürlükten istifasının pay defterine işlenmesi, tescil ve ilanı hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili 12/11/2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—–25/12/2014 – 15/08/2016 tarihleri arasında şirket ortağı olduğunu, müvekkilinin şirket ortağı olduğu dönemde diğer ortaklarıyla birlikte şirket müdürü olarak görev yaptığını, —- Noterliğinin 15/08/2016 tarih ve —— yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri sözleşmesi ile müvekkilinin payını diğer ortak … devrettiğini, müvekkilinin pay devri sonrasında bu devrin ticaret odasında tescil ve —–ilan edilmediğini ve müdürlük sıfatının hala devam ettiğini fark ettiğini, bunun üzerine şirketteki hissesini—-devrettiğini —-. Noterliğinin 07/03/2019 tarih ve —– yevmiye numaralı ihtarı ile bildirdiğini—-Ticaret Sicil Müdürlüğünün 26/06/2019 tarih—— sayı numaralı yazısında müvekkilinin pay devir ev müdürlükten istifa ettiğine dair yazının şirkete tebliğ edilmesini, şirket adreste yok ise TK. 35′ e maddesine göre tebligat yapılmasını talep ettiğini aksi halde mahkemeden ilam alınmasını talep ettiğini işbu nedenle müvekkilinin pay devri ve müdürlükten istifasının ticaret sicil müdürlüğünde—— ilan edilemediğini müvekkilinin şirketi temsilen üçüncü kişilere karşı ve vergi ve benzeri borçlardan sorumluluğunun devam ettiğini bildirdiğinden bahisle müvekkilinin pay devrinin ve müdürlükten istifasının ticaret sicil müdürlüğünde tescili ve—— ilanı yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Birleşen davada davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, birleşen davaya cevap verilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, asıl davalı şirketteki hissenin birleşen davalıya devredildiğinin tespiti ile, davalı şirket müdürlüğünden istifa edildiğinin tespiti istemine ilişkindir.Asıl dava şirket hasım gösterilerek dava açılmış ise de; davacı taraf isteminde davalı şirketteki payını pay devri sözleşmesi ile diğer ortak —— devrettiğinin tespitini talep etmiş olması nedeni ile davacı tarafa —–karşı dava açarak mahkememiz işbu dava dosyası ile birleştirilmesini sağlamak üzere süre verilmiş davacı tarafından —– karşı açılan —–ATM’nin —– Esas sayılı dava dosyasında 16.11.2021 tarihinde—– sayılı birleştirme kararı verilerek dava dosyamıza gönderilmiştir.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve davalı şirkete ait tüm ticari defter kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde mali bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.Davalı şirketin celp olunarak incelenen ticaret sicil dosyasından ; davalı şirketin 25.12.2014 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, haberleşme konusunda faaliyet göstermek üzere kurulduğu, şirketin üç ortaklı olduğu, davacı … ile birleşen davalı — 3300’er TL dava dışı —– 3.400,00 TL payları olmak üzere şirket sermayesinin 10.000,00 TL olduğu, davalı şirketin kuruluşuna ilişkin ana sözleşmenin 8. Maddesine göre her üç ortağın da aksi karar alınıncaya kadar şirket müdürü olarak seçildikleri ve şirketi münferiden temsile yetkili oldukları, müdürler kurulu başkanının belirlenmediği, davalı şirketin kuruluşundan yaklaşık 2 yıl sonra——Noterliğince düzenlenen 15.08.2016 tarihli —– yevmiye numaralı “Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi” ile davacı —– davalı şirketteki 3.300,00 TL lik hissesinin tamamını şirket ortağı olan birleşen davalı ..—– devrettiği, hisse devrinden yaklaşık 3 yıl sonra da davacının —– Noterliği’nden 07.03.2019 tarihinde —– yevmiye numarası ile davalı şirkete, şirket ortağı birleşen davalı —- ve davalı şirketin diğer ortağı dava dışı ——-istifaname göndererek 15.08.2016 tarihinde hissesini devir etmesine rağmen tescil ettirilmediğini, ayrıca şirket müdürlüğünden de istifa ettiğini bildirdiği, istifa dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edilemediği ancak diğer davalılar … ve—— 11.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.Esas sermaye payının geçiş halinin TTK 595. Maddesinde “…- (1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.
(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir. (4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir. (5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır. (6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir. (7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davaya dayanak yapılan——Noterliğince düzenlenen 15.08.2016 tarihli —– yevmiye numaralı “Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi” nin TTK 595/1 maddesi kapsamına uygun düzenlendiği, ancak TTK’nın 595/2 fıkrasına göre pay devri ortaklar genel kurulu tarafından onaylanmadığı görülmüştür. Şirketin ana sözleşmesinde pay devrini kısıtlayan bir hüküm de bulunmamaktadır. Genel kurulun onaylaması için pay devrinin şirkete bildirilmesi gerekmektedir. Hisse devri ortaktan ortağa olacak şekilde yapılmış, davacı hissesinin tamamını 15.08.2016 tarihinde şirket ortağı birleşen davalı —– devretmiştir. Birleşen davalı aynı zamanda asıl davalı şirketin müdürü ve münferit imza yetkilisidir. Yine ortağı ve münferit imza yetkilisi müdürü olan diğer ortak —- de tebligat yapılmıştır. Dolayısıyla pay devrinden şirketin haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu halde TTK’nun 595. Maddesinin 7. Fıkrasında yer alan “Başvurudan itibaren 3 ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır” hükmüne dayanılarak aynı maddenin 2. Fıkrasındaki hisse devrine onay verilmiş sayılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Şirket müdürlüğünden istifaya ilişkin istifa dilekçesi ise Noter’den davalı şirkete ve ortaklarına 07.03.2019 tarihinde keşide edilmiş, 11.03.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. İstifa tek taraflı irade beyanıdır, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir, bu nedenle davacı şirket müdürlüğünden istifa ettiğini şirketin hem ortağı hem de ayrı ayrı münferit imzalı müdürleri olan ortaklara bildirmiştir. Dolayısıyla şirketin istifadan da haberdar olduğu sonucuna varılmıştır.Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde asıl ve birleşen davanın kabulü ile davacının davalı şirketteki hissesinin tamamını birleşen davalıya devrederek ortaklıktan ayrıldığı, asıl davalı şirket müdürlüğünden 11.03.2019 tarihi itibari ile istifa ettiğinin tespitine, hüküm kesinleştiğinde tescil ve ilan işlemleri idari işlem niteliğinde olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir (kısa karar yazılırken “1.Asıl ve birleşen davanın KABULÜ ile; davacının birleşen davalı şirketteki hissesinin tamamının asıl davalıya devrederek ortaklıktan ayrıldığı ve davalı şirket müdürlüğünden 11.03.2019 tarihi itibari ile istifa ettiğinin tespitine,” şeklinde maddi yazım hatası yapılarak yazıldığı anlaşıldığından HMK 304. Maddesi uyarınca yazım hatası resen düzeltilmek sureti ile).

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Asıl ve birleşen davanın KABULÜ ile; davacının asıl davalı şirketteki hissesinin tamamını birleşen davalıya devrederek ortaklıktan ayrıldığı ve asıl davalı şirket müdürlüğünden 11.03.2019 tarihi itibari ile istifa ettiğinin tespitine,
2-Hüküm kesinleştiğinde tescil ve ilan işlemleri idari işlem niteliğinde olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ASIL DAVADA:
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 59,30 TL harcın alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, peşin harç 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 233,40 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.852,00 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
BİRLEŞEN DAVADA:
6-Başlangıçta peşin olarak alınan 59,30 TL harcın alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, peşin harç 59,30 TL, Kep müzekkere gideri 2,50 TL olmak üzere toplam 121,1‬0 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, asıl ve birleşen davacı ve vekilinin yüzüne karşı, davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.