Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/521 E. 2022/623 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/521 Esas
KARAR NO: 2022/623
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/08/2021
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli dava dilekçesinde özetle:Davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın iptali davasının—— başvurulduğunu, yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanmadığını, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki neticesinde oluşan davacının toplam —- alacağının tahsili için yapılan tüm görüşmeler ve uğraşların sonuçsuz kaldığını, davalının borcunu ödemediğini, bu nedenlerle davanın kabulüne takip dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamına %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili tarafından Mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde; davanın —- sürenin geçmesinin akabinde açıldığını, ——ilişkisinin kalmaması yani bir cari borcun kalmaması nedeniyle ticaretin bitiğini ve davalı taşınmazındaki rehin davacı şirket tarafından fek edildiğini, anayasa başta olmak üzere, hukuk mahkemeleri kanunu, —– kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emrettiğini, aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağının belirtildiğini, ayrıca yargılamanın sonunda da davacı tarafın hiç bir hakkı olmadığı halde kötü niyetli davranarak davalıya haksız bir dava açtığı kanaatine varılacağını, yargılama sonunda yargılama gideri ve karşı vekalet ücreti dışında ayrıca HMK 329. Madde uyarınca davacı tarafın, davalıya —— ödemesine karar verilmesi talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmesinden dolayı davalının davacıya cari hesaba dayalı borcu bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacının takip yapmakta haklı olup olmadığı, takibe itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ” noktasındadır
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —— dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- müzekkere yazılarak; —-celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davalı defterlerinin incelenmesi için —–istinabe edilmiş, bu şekilde alınan raporda; davalı ticari defterlerine göre davalının davacıya borcunun bulunmadığı yönünde rapor hazırlanmıştır.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu—- raporunda özetle; dava konusunun taraflar arasında bulunan ticari ilişkinden kaynaklı davacının—- tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından —- tarihinde takibe geçtiğini, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibinin durduğunu, talimatla incelenen davalı tarafın ticari defterlerinde, takip ve dava dosyasına ibraz edilen takibe dayanak yapılan cari hesap raporlarının tek başına delil vasfına haiz belge olmadığı gibi raporları denetime elverişli bir şeklide düzenlenmediği ve raporların —— ilgili yazılı belge sunulmadığından dava dosyasına göre de davacının davalıdan alacağının olduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır” hususlarının yer aldığını, davacının — defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ve kendi hesaplarına göre kaydı olarak davalıdan —- alacaklı göründüğünü, taraflar arasındaki—- son verilmediği ve sözleşmenin hala ayakta olduğu anlaşılmasına rağmen davalının acentelik faaliyetine fiilen devam ettiğini ve taraflarca sözleşmeye uygun biçimde üçer aylık sürelerle hesap mutabakatı yapıldığını gösterir bir delilin dosyada bulunmadığını, sözlemenin devamı süresince teminatın da aktif olarak bulunması gerektiğini —- teminat olarak verilen ipoteğin kaldırıldığını, dikkate alındığında ise taraflar arasındaki ticari ilişkin fiilen sona erdiği ve davalının acentelik faaliyetinde bulunmadığının anlaşıldığını, davacının alacağının hangi döneme veya aylara ilişkin fiilen sona erdiği ve davalının acentelik faaliyetinde bulunmadığının anlaşıldığını, davacının alacağının hangi döneme veya aylara ilişkin olarak hangi işlemden/poliçeden kaynaklandığını ispata yarar bir belge sunamaması ve alacağını detaylandırmaması nedeniyle dosyanın mevcut durumu itibariyle talep edebileceği bir alacağı bulunmadığını, belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, acentelik ilişkisinden kaynaklı olarak bulunduğu iddia edilen cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davalı defterlerine göre davalının davacıya borcunun bulunmadığı, davacı defterlerine göre ise; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki — incelenmesinden; sözleşmenin ———–dolayı ne şekilde ücret alabileceği düzenlenmiştir. Buna göre; davacı tarafından hesap cetveli hazırlanması bu hesap cetvelinin davalıya gönderilmesi, davalının süresi içinde itiraz etmemesi veya kabul etmesi ile bu hesap cetvelinin kesinleşmesi ve üçer aylık dönemler itibariyle hesap mutabakatlarının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca sözleşmenin teminatı olarak —– ipotek bulunması ve sözleşme ilişkisi devam ettiği sürece ipoteğin de devam etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamından; —— dönemlerde yapılması gerekli hesap mutabakatlarının yapılmamış olması nedeniyle acentelik ilişkisinin fiilen sona erdiği, bu nedenle davacı alacağının bulunmadığı, davalının takibe itirazının haklı olduğu, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının yasal koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin ve para cezası verilmesi talebinin Reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 329,35-TL’den mahsubu ile fazla alınan 248,65‬-TL’nin davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. . 27/09/2022