Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/511 E. 2021/865 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/511 Esas
KARAR NO : 2021/865

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 04/08/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ——yürüttüğünü, usulsüz elektrik kullanımı yapanların tespit edilip tutanak altına alınmasının müvekkilinin görevlerinden olduğunu, müvekkili şirketin görevleri kapsamında yapılan denetimlerde davalının —- ilişkin olarak —– kaçak/usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı tutulduğunu ve kaçak kullanıma ilişkin tahakkuk eden bedelin tahsili için davalı borçlu adına fatura düzenlendiğini, davalının tahakkuk ettirilen bedeli ödemediğini, Bu nedenle alacağın tahsili için —–. Sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu 19.02.2020 tarihinde icra dosyasına sunduğu haksız ve mesnetsiz itiraz dilekçesi ile borca ve itiraz etmiş olduğundan takibin durduğunu, müvekkilinin haklı ve yerinde olan icra takibine; haksız ve mesnetsiz olarak itiraz eden borçlunun alacağın tahsilini geciktirmek, engellemek amacıyla kötü niyetle hareket ettiği açık olduğunu, dosya kapsamına göre, davaya konu takibe dayanak teşkil eden alacak, —- ve kaçak elektrik kullanımına dair olup, davalının —— bedelini ödememesi sebebiyle hakkında icra takibi yapıldığını ve itiraz sonucunda takibin durduğu anlaşıldığını, davalı taraf işyerinde abonesiz kaçak elektrik kullandığından tüketici sıfatı bulunmadığını, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca yapılan tahakkuk neticesinde 3.466,85 TL’lik icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından icra takibi yapılma zarureti hasıl olduğunu, tahakkuk eden borcun tahsili için aleyhinde başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi amacıyla işbu davayı ikame zorunluluğu hasıl olduğunu beyan etmiş, davanın kabulü ile davalı borçlunun davaya konu icra dosyasındaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 09/09/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: HMK 114/1. maddesi uyarınca derdestlik dava şartlarından biri olup, bir davanın görülebilmesi için aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması gerektiğini, bir başka deyimle aynı taraflar arasında aynı talep konusunda birden fazla dava ikame edilemeyeceğini, davacı / alacaklı yan,— sayılı icra takip dosyası ile davalı / borçlu müvekkili şirket aleyhinde genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı müvekkilinin şirket süresinde borca itiraz ettiğini, icra takibi durduğunu ancak iş bu davanın ikame edilmesinden önce davacı / alacaklı yan, davalı / borçlu müvekkili aleyhinde aynı konuda —— borca vaki itirazın iptali talepli olarak)—- sayılı dava dosyası ikame edildiğini, davalı müvekkilinin sözleşmeye bir aykırılığının bulunduğunu kabul anlamına gelmemek kaydı ile tüketici sözleşmesi niteliğindeki abonelik sözleşmesine aykırılığın olup, olmadığına ilişkin talep konusunda davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu kanaatinde olduğunu, bu nedenle de davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının baştan sona hatalı bir usul izlediğini, bunun sonucunda davalı müvekkile haksız bir fatura tahakkuk ettiğini ve nihayet kötü niyetli icra takibatı başlatıldığını, iki —- değişiminde de aynı yöntemler kullanıldığını,—- yapılıp, kayıt oluşturulduktan sonra —- olan müvekkili ile hiçbir bilgi ve söz konusu — bir belge paylaşılmadığını, davacı yanın, — yapılan her —değişikliğini de kayıt altına alma görevi ve sorumluluğu bulunmadığını, bu kaydı alırken tüketici olan müvekkiline yazılı olarak bilgi verilip, müvekkilinden yazılı olarak bir beyan alınmış olması gerektiği kanaatinde olduğunu, ancak bu usule uyulmadığını,— her ay düzenli kontrol edip fatura kestiğini, davacı da bu — uygulamasına rağmen her nedense 3,5 ay sonra bu — kaydının bulunmadığı tespiti yapıldığını, bu doğru olsa bile en baştan diğer 6 sayacı kaydedip bu — kaydetmemek davalı firmanın sorumluluğunda olduğunu beyan etmiş, davanın reddine, vekalet ücreti ve masrafların davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının — kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise davacı tarafın talep edebileceği kaçak elektrik tüketim bedeli olup olmadığı var ise miktarı ile davalının icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça davanın iradeleri dışında — açıldığının iddia edildiği, davalının eldeki dosyanın —– Esas sayılı dosyası ile derdestlik oluşturduğunun iddia edildiği anlaşılmıştır.
Davacının davanın— hatadan kaynaklı olarak açıldığı iddiasının incelenmesi yönünden—yazılan müzekkereye — yapılan işlem sonucunda davanın açıldığı, yapılan işlemin — yapılmadığı şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisine celbedilen —– Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; dosyanın konusunun mahkememiz dosyasının konusu ile aynı olduğu, dosyanın taraflarının mahkememiz dosyası tarafları ile aynı olduğu bu nedenle—–dosyasının mahkememiz dosyası bakımından derdestlik teşkil ettiği, derdestliğin HMK 114/1-I maddesi uyarınca dava şartı olduğu ve HMK 115.maddesi uyarınca resen dikkate alınması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Başlangıçta harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.