Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 E. 2022/236 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/510 Esas
KARAR NO: 2022/236
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; — tarihinde, müvekkiline ait —plakalı araca çarptığını ve —- maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucu müvekkiline ait —plakalı araçta meydana gelen hasar, bağımsız eksper —-olarak tespit edildiğini, somut olayda —- tarihinde yayınlanan — uyarınca; bağımsız eksper tarafından araçta oluşan hasar onarım miktarının tespitin yapıldığını, ——tarafından düzenlenen raporlar birinci dereceden delil niteliğinde olduğunu, kazadan sonra düzenlenen eksper raporunu sunduklarını, her ne kadar bağımsız eksper tarafından hasar bedeline ilişkin bir tespitte bulunulmuşsa da, yargılama sırasında celp edilecek belge, resim ve sair deliller doğrultusunda yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrasında hasar onarım alacağı miktarı belirlenebilir hale geleceğini beyan etmiş, kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik — ve araç mahrumiyet bedeli alacağının —– ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalı—nezdinde sigortalı —- sevk ve kontrolündeki —– plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle davacının aracında oluşan hasar bedeli ve araç mahrumiyetinden dolayı sorumlu olduğu iddiası ile huzurdaki dava ikame edildiğini, müvekkili —-tarihlerini kapsar şekilde —– düzenlendiğini, davacının taleplerinin kabul edilmesi mümkün olmadığını, sözleşmenin her iki tarafı da tacir olmadığından huzurdaki davada yetkili mahkeme, —- olduğunu, belirsiz alacak davası 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.107’de düzenlendiğini, söz konusu düzenlemeye göre davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olması hallerinde, davacı alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceğini, davacı iddia ve taleplerindeki somut durumun özelliklerinin, HMK m.107’de yapılan düzenlemenin şartlarını taşımadığı açık olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı dava dilekçesinde zararını tam olarak belirlediğini ve belirleyebilecek durumda olduğunu ortaya koyduğunu, kaldı ki, zararın belirlenmesinde kullanılacak her türlü veri davacının uhdesinde olduğunu, alacağın çekişmeli olması davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına sebep verecek bir kıstas olmadığını, dava konusu kaza — tarihinde gerçekleşmiş olup,—tarihinde — yapılmış, zamanaşımı süresi dolmuş olmasına rağmen —- tarihinde davacı tarafından huzurdaki dava ikame edildiğini, —- kapsamında ya da —- müvekkili şirkete karşı yapılmış bir başvuru bulunmadığını, —- kapsamında dava yoluna başvurmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna mutlaka başvurması gerekliliği düzenlendiğini, davacı tarafça, müvekkili —-karşı kazadan sonra süresinde ve dava şartını yerine getirecek bir yazılı başvurusu bulunmadığını, bu nedenle usuli olarak sakat olan davanın işbu emredici düzenleme kapsamında, ayrıca hakkın kötüye kullanılması yasağı da dikkate alınarak reddi gerektiğini, davacı tarafından dava dosyasına sunulan —- tebliğ edilmiş görülen ihtarnamenin herhangi bir resmiyeti bulunmadığını, davacının , müvekkili şirketi temerrüde düşürebilmesi için ihtarnamenin, —- tebligat kanunu ve bağlı tüzüğe göre usulüne uygun şekilde gönderilmiş ve tebliğ edilmiş olması gerektiğini, hangi resmi kanaldan ne şekilde çekildiği belli olmayan, tebliğ şerhi içermeyen bu ihtarnamenin hükme esas alınması talebi abesle iştigal olduğunu beyan etmiş, anlatılan nedenler ve Mahkemenin takdir edeceği sair nedenler ile usule ve hukuka aykırı davanın vekalet ücreti ve yargılama gideri karşı tarafın uhdesinde bırakılmak üzere reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde — tarihinde meydana gelen kazada kusur durumunun ne olduğu, davacının maliki olduğu —- plakalı araçta hasar meydana gelip gelmediği, hasar meydana gelmiş ise ne kadar hasar meydana geldiği, davacının davalıdan hasar bedeli ve araç mahrumiyet bedeli talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise ne kadar talep edebileceği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği; dava, trafik kazasından kaynaklı araç hasar ve kazanç kaybının tahsili istemine dayalı tazminat davasıdır.
DELİLLER :
Dosyada mübrez trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde; — tarihinde sürücüsü — sevk ve idaresindeki —- plakalı — ile seyrederken yoldaki —- nedeniyle yavaşladığı anda —- arka kısmına sürücü —–kısmı ile çarparak kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez — poliçesi incelendiğinde; poliçenin —- vade tarihli olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu — tarihli rapor incelendiğinde; Dava dışı sürücü —- seyrederken öndeki araçlar ile emniyetli takip mesafesini korumadığını ve yoldaki kasis nedeniyle aniden yavaşlamak zorunda kalan —-arkadan çarptığı için —–açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü —- idaresindeki — plakalı — seyrederken yoldaki—– nedeniyle aniden yavaşladığı anda — plakalı — arkadan çarpması nedeniyle kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, tazminata konu —-trafiğe çıkmış, —- kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, —-, onarımının —- ayında davacı araç sahibinin seçtiği serviste yapıldığını; onarım bedelinin —- olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından tamamının ödendiği; davacı araç sahibi tarafından ödenmiş onarım bedeli veya —olmadığını, onarım süresinin —onarım süresince mahrumiyet zararının —- olduğunu, davacının onarımın ayıplı yapıldığı yönünde bir iddiasının veya delilinin olmadığını; sigorta şirketinin hasar tutarını eksik ödemesi nedeniyle davacı tarafından ilave ödeme yapıldığı yönünde bir beyan veya delil olmadığını, onarımın tamamlanmasından —- sonra fotoğraflar ile —tarihli özel ekspertiz raporu hazırlatılarak — onarım bedeli talep edildiğini; onarımın tamamlanmasından — sonra da —onarım bedelinin tahsili için işbu davanın ikame edildiği; — plakalı —– özel —- raporu hazırlanmadan ve işbu dava ikame edilmeden yaklaşık — önce onarıldığı ve bedeli de sigorta şirketi tarafından ödendiğini; halihazırda —— onarılmış olduğu dikkate alındığında davacının talep edebileceği onarım bedeli olmadığını, davalı —-adına tescilli, — plakalı —- tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği —tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin —olduğunu, —- gereğince mağdur aracın hasar tutarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitine kadar sigorta teminatı altında olduğunu, —- gereğince mahrumiyet zararının dolaylı zarar olduğu için sigorta teminatı altında olmadığını, davacının tazminat talep etme hakkı olsa —– yasal faiz talep edebileceğini, davacının talep edebileceği tazminat olmadığı yönündeki tespit görüş ve kanaatini rapor ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dosya kapsamındaki belgelerden; davacının maliki olduğu — plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından — çarpışması — tarihinde trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde takip mesafesini korumayarak — plakalı aracın sürücüsü — tam kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde — plakalı araç sürücüsü —- atfedilecek bir kusur bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı defi yönünden yapılan incelemede; kazanın —- tarihinde meydana geldiği, davanın —- tarihinde açıldığı eldeki davanın — zamanaşımına tabi olduğu anlaşılmış ise de davalı tarafından kaza nedeniyle davacıya —– ödeme yapıldığı bu kapsamda —- uyarınca kısmi ödeme nedeniyle zamanaşımının kesildiği, bu nedenle davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının araç mahrumiyet bedeli talebi yönünden yapılan incelemede; kaza tarihinde yürürlükte bulunan ——dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilebilecek tazminat taleplerinin, sigorta teminatı kapsamı dışında olduğu belirlenmiştir. Buna göre davacının trafik kazası dolayısıyla oluşan araç mahrumiyeti bedelinden bu zararın dolaylı zarar olması nedeniyle davalı —– sorumluluğu bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının araç hasar bedeli talebi yönünden yapılan incelemede; davacının maliki olduğu —plakalı aracın kazadan sonra davacı tarafından yaptırıldığı ve onarım bedelinin tamamının davalı tarafından —— olarak ödendiği, bedelin ve yapılan ödemenin hasarla uyumlu olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, davacı tarafça aracın onarımında yan sanayi parçaların kullanıldığı bu nedenle fatura bedelinin düşük olduğu aracın orjinal parça ile onarılması durumunda ortaya çıkacak bedelin tespit edilip bunun üzerinden tazminata hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, piyasa rayiçlerine göre hasar hesaplaması ancak aracın yaptırılmadığı yani gerçek zararın tespitinin mümkün olmadığı hallerde yapılabileceğinden tamir edilen aracın tamir bedelini ödemekle davalının sorumluluğu sona ereceğinden ve davalı tarafça tamir bedelinin ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından davacının bakiye hasar bedeli alacağı kalmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda araç mahrumiyet zararından davalının sorumlu olmadığı, hasar bedelinin ise davalı tarafından davadan önce ödendiği sonuç ve vicdani kanaatine—–varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 59,30 TL harcın, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 110,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022