Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2022/741 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/508
KARAR NO : 2022/741

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili ile davalı arasında 24.09.2018 tarihinde —— Sözleşmesi ve Özel Şartlar akdedildiğini, taraflara arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı yana müvekkilinin ürettiği/üreteceği ve satış ve dağıtımını üstlendiği/üstleneceği ürünlerin müşterinin hali hazırda işyerinde ve/veya ileride açacağı iş yerlerinde sözleşmede belirtilen şartlar dâhilinde sözleşmenin başlangıç tarihinden başlayarak 3 yıl süreli ve—– satış ve imtiyaz tanındığını, davalı tarafın sözleşmede belirtilen——miktarına uygun satış yapmayarak özen borcuna aykırı davrandığını, belirlenen—— miktarının çok altında ürün alımı gerçekleştirdiğini, sözleşmenin özel şartlar bölümünün 4. Maddesi gereğinde satış ve yer bedeli olarak 33.899 TL + KDV = 40.000.82 TL davalının banka hesap bilgilerini içerir yazılı talebine istinaden davalıya ödeme yapıldığını ve davalının bu konuda fatura düzenlendiğini, sözleşmede düzenlenen özel şartların devamında müşteriye özel şartlar ile tanınan tüm avantaj, imtiyaz ve hakların sadece sözleşmede belirlenen süre için geçerli hükmünün yer aldığını, sözleşmenin hangi sebep olursa olsun süresinden önce sona erdiği takdirde müşterinin kendisine sağlanan avantajları uyarıya gerek kalmadan derhal ödemesi gerektiğini, sözleşme hükümlerine uyulmaması halinde ise davalı tarafın 6.650 USD ödeme günündeki ——karşılığı cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının işbu bedeli ödememesi üzerine aleyhine ——- Esas sayılı dosyası üzerinden takip yaptıklarını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının özen borcuna aykırı davrandığı bu nedenle yatırımın iadesinin talep edildiğini, işbu bedelin ödenmemesi üzerine ——Sayılı dosyası üzerinden takip yaptıklarını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu beyanla icra dosyalarına yapılan itirazların iptaline, davalının her bir dosya için %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde —— tarafından 51.162,44 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık faiz üzerinden ( Avans faiz oranı ) takip yapıldığı, davalı borçlunun borca ve bütün ferilere itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu görülmüştür. Celp ve tetkik olunan——- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ——— tarafından 40.000,82 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık faiz üzerinden ( Avans faiz oranı ) takip yapıldığı, davalı borçlunun borca ve bütün ferilere itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu görülmüştür.Mahkememizce tensip zaptı ile ilgili vergi dairesine müzekkere yazılarak davalının Ekim 2018 dönemine ait —— formlarının gönderilmesinin istenmesine, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında kota satış bilgileri ile uyuşmazlığa ait belge ve kayıtların istenilmesine karar verilmiş olup, müzekkere cevapları dosya içeresine alınmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş , alınan 12/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin 2018-2019-2020 takvim yılları arasına ait kanuni ticari defterlerinin TTK’nun 64-65-66 ve 82 Maddeleri ve VUK’un 220-226 maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından VUK’nun 215-219 Mad. hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin cari hesap olarak defter kayıtlarında 23.09.2020 icra takip tarihi itibariyle davalı şirkete 3.707.85 TL borçlu gözüktüğü, taraflar arasında 24.09.2018 tarihinde “ ——Sözleşmesi” imzalandığı ve buna bağlı olarak “ Genel Şartlar” belirlendiği, Sözleşme ve Genel Şartlar incelendiğinde sözleşmenin süre maddesinde “ işbu sözleşmenin süresi – tarafların akdi imzaları ile yürürlüğe koydukları ve sözleşmenin başlangıcındaki belirlenen tarihten başlayarak 3 yıl süreli ve ——-kotalıdır.”, özen borcu maddesinde “Müşteri—— ve ürünlerinin haklı isim ve şöhreti ile bağdaşır bir şekilde satış politikasını tayin etmeyi ve satışların optimum seviyede tutulmasını sağlayacaktır. Optimum seviyeden kasıt satışların ——-aylık en az 83——grubu ürün satışını gerçekleştirmektir.”, cezai şart maddesinde “ İşbu sözleşmenin 18.(onsekiz) maddesinde yazılı hallerde birlikte sözleşmenin diğer maddelerine uyulmaması halinde müşteri 6.650 ABD doları’nın ödeme günündeki——karşılığı cezai şartını—–ilk istemesinde, herhangi bir gecikmeye mahal vermeksizin ödeyecektir. “, Genel Şartların sona erdirme maddesinin a fikrasında “ Emanet cihazların müşteriye ariyet olarak tesliminden itibaren 3 ay içinde, müşterinin bu sözleşmenin özen borcu maddesinde haftalık, aylık ortalama olarak satmayı taahhüt ettiği miktarlarda ürün satışını gerçekleştirilememesi ve/veya daha önceden çektiği miktarlara göre kalan süre sonuna kadar bu taahhüdü gerçekleştiremeyeceğinin——- tarafından 3 aylık süre sonundan önce anlaşılması ve / veya bu taahhüt ilk 3 aylık süre içinde gerçekleştirilmiş olmasına rağmen sözleşmenin geçerlilik süresi içinde herhangi bir dönemde optimum ortalamasının düşmesi ve takip eden bir ay içinde özen borcu maddesinde yazılı taahhüde uygun ürün satışının gerçekleştirememesi “ ” iş bu özel şartla ile müşteriye sağlanan avantaj ve imtiyazlar Müşterinin—–.sözleşme ile belirlenen tüm hak ve yükümlülüklerine sözleşme süresince kesintisiz ve tamamen uyması koşuluna bağlıdır. Sözleşme hangi sebeple olursa olsun süresinden önce sona erdiği takdirde Müşteri yukarıda yazılı şartlar doğrultusunda sağladığı tüm avantaj ve imtiyazların ödeme günündeki rayiç değerleri toplamını——- herhangi bir icra takibi, mahkeme kararı, ihtar veya benzeri bir uyarıya gerek kalmaksızın derhal ödeyecektir.” denildiği, davacının , davalının özen borcunu yerine getirmediği iddiasıyla satış ve yer bedeli olarak davalıya yaptığı 33.899 TL+ KDV= 40.000.82 TL tutarındaki ödemeyi ve 6.650 USD cezai şart karşılığında 51.162.44 TL toplamda 91.163.26 TL’yi talep ettiği, davacının kayıtları incelendiğinde davalının, davacıdan “münhasır satış ve yatırım bedeli “ olarak 40.000.82 TL talep ettiği ve söz konusu tutar ile ilgili olarak 01.10.2018 tarih——-seri nolu fatura düzenlediği, davacının da adına düzenlenen faturayı ticari defterlerinde, davalıya alacak kaydı vererek söz konusu bedeli ödediği , davalının Ekim 2018 ayı —— formu incelendiğinde ürün alım bildiriminin yapılmadığı, yapılan incelemede Ekim 2018 ayında davacıdan aldığı ürün tutarının bildirim mecburiyeti olan 5.000 TL altında kaldığı için bildirimde bulunmadığı , davacı şirketin kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davalının taraflar arasındaki sözleşmede 3 yıl içerisinde 3000—–ürün alım——- karşılık 184 ——-ürün aldığı, davalının sözleşme gereği yer ve satış bedeli tutarı olan 40.000.82 TL’nin iadesi yönünde hüküm kurulması halinde, davacının davalıya cari hesap olarak 3.707.85 TL borcunun mahsup edilerek fatura karşılığında davalıdan KDV dâhil 36.292.97 TL alacağı olacağı, davacının sözleşmenin cezai şart maddesi ve Genel Şartlar bölümünün 18. Maddesi gereği davalıdan 6.650 USD cezai şart karşılığı 51.162.44 TL tutarındaki talebinin takdirinin Mahkemeye ait bir husus olduğu, davacının icra takibinden itibaren talep ettiği faiz ile icra inkâr tazminatı istemlerinin Mahkemenin takdirinde bir husus olduğu, davalını inceleme günü gelmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce defter inceleme gün ve saatinin davalı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmakla, davalı tarafa ait ticari defterlerin 2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerin önceki mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesine , bir nitelikli hesap bilirkişisi/sözleşme hukuku uzmanı bilirkişi eklenmek sureti ile bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, alınan 12/09/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda davalı şirketin 2018-2019-2020 takvim yılları arasına ait kanuni ticari defterlerinin incelendiği , davalı şirketin ilgili yıllara ait kebir ve envanter defterinin sunumunu yapmadığı , bu nedenle ticari defterlerinin TTK’nun 64-65-66 ve 82 Maddeleri ve VUK’un 220-226 maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırılmadığı, kayıt nizamı bakımından VUK’nun 215-219 Mad. hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olmadığı, davalı lehine delil vasfına haiz olmadığı, davalı şirketin belge sunumu yapmadığı, mali açıdan kök raporda varılan sonuçları değiştirecek bir husus bulunmadığı , esas raporda belirtildiği üzere davalının 3 yıl içinde 3.000 ——- ürün alım kotasına karşılık 184 ——- ürün alım yapımı yaptığından sözleşme hükümlerine uymadığı , TBK 179. Maddede düzenlenen cezai şart kavramının, ——– sayılı ilamına göre “geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde
belirli bir zamanda yerine getirilmemesi durumunda borçlunun ödemesi gereken feri nitelikte götürü bir edim ” olduğu, 180. Maddeye göre “alacaklının hiçbir zarara uğramamış olsa bile, kararlaştırılan cezanın ifası ”
gerekeceği, her ne kadar davacının sözleşmede cezai şart miktarında indirim yapılamayacağının belirtildiğini ileri sürüp ve bunun 6102 sayılı TTK nun 22. Maddesine göre işlemin ticari iş olmasına dayandırmakta ise de —–sayılı ilamına göre “borçlunun tacir olması halinde dahi, ekonomik bakımdan mahvına neden olabilecek cezai şartların indirilebilmekte” olup, bu konuda takdirin mahkemenin olduğu , davacının —– sayılı dosyasında 23.9.2020 tari
hindeki karşılığı olarak 51.162,44 TL talep ettiği , aynı tarihte ——-kurlarına göre ise 50.404,34 TL istenebileceği,
satış ve yer bedeli karşılığı taraflar arasındaki 24.9.2018 tarihli sözleşmenin özel şartlar 4 numaralı maddesine göre müşteriye münhasır satış ve reklam yeri bedeli olarak 33.899 + KDV olmak üzere 40.000,82 TL olarak 4-5.10.2018 tarihlerinde davalıya ödendiği, sözleşmenin özel şartlarındaki hükme göre “anılan imkanlar davalının sözleşme hükümlerine uymasına
bağlı olup, sözleşme hangi sebeple olursa olsun süresinden önce sona ererse davalı aldığı menfaati rayiçdeğeri dikkate alınarak davacıya geriye ödeyecektir.” şeklindeki davalının sözleşme hükümlerine uymadığı anlaşıldığından anılan talep yerinde görülmekle beraber takdirin Mahkemeye ait olduğu , davacının davalıya cari hesap borcu olan 3.707,85 TL nın anılan alacaktan tenkis edilip edilmeyeceğinin takdirinin Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Dava, 24.09.2018 tarihli satış noktası sözleşmesi uyarınca satış noktasının, ——- miktarına uygun satış yapılmayarak——miktarının çok altında ürün alımı gerçekleştirilmesi nedeni ile 40.000,82 TL yatırım bedeli ve 6.650 Dolar cezai şartın tahsili isteminin dayanak yapıldığı icra takiplerine itirazın iptali istemine ilişkindir.Tüm dosya kapsamına göre , davacının “münhasır satış ve yatırım bedeli” olarak davalı ile imzaladığı sözleşmede belirtmiş olduğu 40.000,82 TL üzerinden 01.10.2018 tarih —— seri nolu fatura düzenlediği ve söz konusu bedeli davalıya ödediği , davalının Ekim 2018 ayı —— formu incelendiğinde ürün alım bildiriminin yapılmadığı, (her ne kadar davalı tarafça yapılan sözleşmenin döviz yasağı kapsamında yer aldığı iddia edilmiş ise de menkul satışına ilişkin sözleşmelerin bu kapsamda yer almadığı ) davacı kayıtları uyarınca davalının, sözleşmenin imzalandığı tarih ile fesih tarihi olan 12.09.2019 tarihleri arasında 3.000 —— ürün alım —– karşılık 184—— alımı yaptığı, bu haliyle davalının sözleşme hükümlerine uymadığı , bu nedenle davalının sözleşme gereği yer ve satış bedeli tutarı (yatırım bedeli) olan 40.000.82 TL’nin davacıya iade etmesi gerektiği , (her ne kadar bilirkişi raporunda davalıya cari hesap olarak 3.707.85 TL borcunun mahsup edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiş ise de davalının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı , kaldı ki cari hesaplarda ticari ilişki sona erdikten yaklaşık 1 yıl sonra 3.707,85 TL’lik bir hareket olduğu , hareketin nedeninin bilirkişi tarafından borç olarak ifade edildiği ancak buna ilişkin bir dayanak belgesi bulunmadığı anlaşıldığından bu bedelin mahsubunun gerekmediği ) yine davalının sözleşmeye aykırı hareket ederek kotayı doldurmaması nedeniyle davacının cezai şart talebinin yerinde olduğu, taraflar tacir olduğundan TTK’nun 24. Maddesi hükmü uyarınca cezai şarttan indirim yapılamayacağı ancak sözleşmede belirtilen cezai şart miktarının ekonomik yönden cezai şart yükümlüsünün mahvına sebep olacak düzeyde olması halinde makul seviyeye indirilebileceği, davacının 6.650 USD miktarlı cezai şart talebinin kadri maruf bulunduğu, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın takip tarihindeki ——kuru karşılığı——karşılık gelen miktar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden 6.650 USD ye karşılık gelen miktarın takip tarihi itibariyle 50.874,50 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile tahsilde mükerrerlik olmaması kaydı ile davalı takip borçlusunun ——– Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak 40.000,82 TL üzerinden takibin devamına, tahsilde mükerrerlik olmaması kaydı ile davalı takip borçlusunun——–sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 50.874,50 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, her iki icra takibine konu olan asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarlar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
A1) Tahsilde mükerrerlik olmaması kaydı ile davalı takip borçlusunun——- Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile asıl alacak 40.000,82 TL üzerinden takibin devamına,
A2) Asıl alacağın %20’si oranında 8.000,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B1) Tahsilde mükerrerlik olmaması kaydı ile davalı takip borçlusunun——- Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 50.874,50 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B2) Asıl alacağın %20’si oranında 10.174,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.207,70 TL harçtan davanın başında alınan 1.301,04 TL harç ve 455,81 TL icra takipleri peşin harçlarından mahsubu ile bakiye kalan 4.450,85 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 59,30 TL, peşin nispi harç 1.301,04 TL olmak üzere toplam 1.360,34 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan 7 adet e tebligat gideri 48,50 TL, dosya masrafı 3,00 TL,posta gideri 12,00 TL, mali müşavir bilirkişi ücreti 1.000 TL, hesap bilirkişisi ücreti 1.000 TL olmak üzere toplam 2.063,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (%99,68) 2,056,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
6-Davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8——- Esas sayılı dosyalarının karar kesinleştiğinde mahalline iadesine
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.