Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/117 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/501
KARAR NO: 2022/117
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 01/08/2018
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin desteği — tarihinde meydana gelen kaza esnasında —yolcu olarak bulunduğundan yanarak vefat ettiğini, söz konusu aracın davalı şirket tarafından —- sigortalandığı ve davalı tarafa müvekkilerin murislerinin ölümü nedeniyle hak kazandıkları, poliçe genel şartlarında belirlenmiş likit —- tarihinde dilekçe ve ekleriyle başvuruda bulunulduğunu, davalı — şirketinin başvurularından itibaren — süre içerisinde yapması gereken ödemeyi yapmadığını, bu sebeple taraflarınca davalı şirket aleyhine —günlük yasal bekleme süresinin bitiminden sonra —– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun temerrüde düşerek icra takibi açılmasına sebebiyet verdikten sonra tazminatı ödediğini, davalı tarafın icra vekalet ücreti ve icra maskaflarından sorumlu olduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının takibe konu alacağı takip tarihinden sonra ödemiş olması nedeni ile icra vekalet ücreti ve takip masraflarını talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
Mahkememizden verilen —- Karar sayılı ilamıyla kaldırılmış olmakla, dava mahkememizin —- esasına kaydı yapılıp incelendi.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—-dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından — tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna—- tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —– yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından; — tarihinde meydana gelen kazada murislerin — vefat etmesi nedeniyle murislerinin içinde yolcu olarak bulunduğu —-yapan davalı şirketten poliçe kapsamında ödemesi gereken tazminatın tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiği ayrıca davalı tarafından —— ödeme yapıldığı, takipten sonra ödeme yapılması nedeniyle davalının icra vekalet ücreti ve icra masraflarından da sorumlu olduğu, bu miktarların ödenmemesi nedeniyle eldeki itirazın iptali davasını açtıklarını beyanla davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, davalı aleyhine—- alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği ve davalı tarafından davadan önce icra takibine konu edilen —- davacılara ödendiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık; davacının—- dosyasında icra vekalet ücreti ve icra masrafından sorumlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamından davalı tarafından, davacılara dava tarihinden önce fakat takip tarihinden sonra takibe konu edilen —- ödendiği ancak icra vekalet ücreti ve icra masraflarının ödenmediği, icra vekalet ücreti ve icra masraflarının ödenmesi için eldeki davanın açıldığı, takipten sonra yapılan ödemelerin TBK 100.maddesi gereği öncelikle olarak alacağın ferilerinden karşılanması gerektiği, davalı tarafından alacağın ferisi niteliğinde olan icra vekalet ücreti ve icra masraflarının ödenmediği bu nedenle icra vekalet ücreti ve icra masrafları yönünden açılan davanın haklı olduğu ve bu yönden itirazın iptaline karar vermek gerektiği, davacılar tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, icra inkar tazminatının asıl alacak bakımından verilebileceği, eldeki davada asıl alacağın dava konusu edilmediği, asıl alacağın ferisi niteliğinde bulunan icra vekalet ücreti ve icra masrafının dava konusu edildiği, bu alacak talepleri yönünden icra inkar tazminatına hükmetmenin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—dosyasına vaki itirazının — icra masrafı olmak üzere toplam — yönünden İPTALİNE, takibin –icra vekalet ücreti ve — icra masrafı yönünden devamına,
3-İcra İnkar Tazminatı istemi talebinin reddine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 1.188,32 TL karar ve ilam harcı başlangıçta peşin olarak alınan 297,08 TL harçtan mahsubu ile bakiye 891,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 297,08 TL peşin yatan harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 203,60 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.136,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022