Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/488 E. 2022/109 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/488
KARAR NO: 2022/109
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/07/2021
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —-tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında mal alım satımı ve mühendislik hizmeti verildiğini, ——olduğunu, iş bu borcun ödenmemesi sebebiyle davalıya ihtarname gönderilerek borcunu ödemesini, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalıya ihtarnamenin tebliğine rağmen borcunu ifa etmemesi üzerine icra takibi başlatıldığının, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı sebebiyle takibin durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanmadığını beyan etmiş, bu nedenlerle haklı davanın kabulüne, icra takibinin devamına davalı tarafa %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER :
—– müzekkere cevabı,
—– sureti,
-Mali Müşavir bilirkişinin—– tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı bakiye alacağa istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, fatura ve fatura muhteviyatı hizmetin davalı tarafa verilip verilmediği, faturanın davalı tarafa teslim edilip edilmediği, davacı tarafın davalı taraftan takibe ve davaya esas cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, alacağın miktarı, faiz ve oranı, faizin başlangıcı, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği, temmerüt tarihi, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —- tarihli, yasal süresinde borca itiraz dilekçesinin sunulduğu, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı bulunmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre iş bu itirazın iptali davasını açıldığı tespit edildi.
—- müzekkere cevabı ile —- formlarının gönderilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu — tarihli raporunda özetle: “Dava Konusunun; Taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının Asıl Alacak—işlemiş faiz — olmak üzere toplamda —-tutarlı alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından—– tahsili amacıyla —-sayılı takip dosyası ile —- tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda — sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davacının —-yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile temerrütte düşürdüğü, davacının icra takibinde ——işlemiş faiz talep edebileceği kanaatine varılmıştır. ———-olmak üzere toplam faiz tutarının—- olduğu, Davalı taraf incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtları ibraz etmediğinden davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitin yapılamadığı, Neticeten; Davacının davalıdan kaydi olarak ——- tutarında Alacaklı olduğu Sonuç ve kanaatine varılmaktadır.” şeklinde rapor beyan etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan —– tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Davacı tarafın mali müşavir bilirkişi tarafından incelenen— defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafın — ticari defterinde takibe dayanak faturanın alıcılar hesabında kısa vadeli alacak olarak kayıtlı olduğu, davacı tarafın takip tarihi itibari ile davalı adına düzenlediği faturalardan kaynaklı —- cari hesap bakiyesi olduğu, takip tarihinden sonra davalı tarafından ödeme yapılmadığı, Davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı,
Davacı tarafın davaya ve takibe dayanak alacağının —– hizmet bedeli açıklamalı faturadan kalan bakiye alacak olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen e-faturanın sistem üzerinden davalı tarafa iletildiği, davalı tarafından yasal süresinde faturaya ve muhteviyatına itiraz edilmediği,Davacı tarafından —– tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın temerrüt tarihinin —- tarihi olduğu, Davacı tarafından davaya ve takibe konu faturaların —-bildirildiği, davalı tarafından davaya konu faturaların —– bildirildiği, Davaya ve takibe konu faturadan kaynaklı ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, Tarafların tacir, yapılan işin ticari iş mahiyetinde olduğundan davacı tarafından avans faizi talebinin yerinde olduğu, Davacı tarafından takip öncesi faizin fatura tarihinden itibaren hesaplandığı, —–tarihinde temerrüde düşürüldüğü, faizin temerrüt tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği, davacı tarafın temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş avans faizi alacağının — olarak mahkememizce hesap edildiği, Alacağın faturaya dayalı bakiye alacak olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturanın davalı tarafından —– bildirildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE;
—- sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin —– üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
2-Fazlaya dair talebin reddine,
3-Alacağın faturaya dayalı bakiye alacak olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen takip konusu faturanın davalı tarafından—- bildirildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı —– icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.384,19 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 573,05 TL’nin, alınması gerekli olan 6.595,52 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.638,28 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 87,50 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL yargılama masrafı ile peşin harç 1.384,19 TL toplamı 2.530,99 TL ‘nin davalının zorunlu arabuluculuk sürecine mazeretsiz olarak katılmaması nedeniyle oranlama yapılmaksızın tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 13.122,52 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin arabuluculuk sürecine mazeretsiz katılmayan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022