Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/485 E. 2022/324 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/485 Esas
KARAR NO : 2022/324

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı Vekili Tarafından —- Havale Tarihli Dava Dilekçesi Özetle; müvekkil şirketin keşidecisi — olduğu, —-bedelli çekinin rızası dışında elinden çıktığını, söz konusu çekin zayi ve iptaline karar vermesi için — Esasına kayden “Çek Zayi ve İptal Davası” açıldığını, mahkemece, çekin verildiği bankaya yazılan müzekkereye verilen cevapta ise, ilgili çekin işbu davanın davalısı olan şirket tarafından ibraz edildiğinin bildirildiğini ve istirdat davası açılması için taraflarına 1 aylık süre verildiğini, bu nedenle de iş bu davanın açılmasının gerektiğini, çek yazi ve iptal davası ile iş bu davada belirttikleri üzere, ilgili çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıkmış olduğunu, müvekkil şirket ile çeki bankaya ibraz eden davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını belirterek müvekkil Şirket ile davalı şirket arasında bir bağlantı ya da ticari ilişki bulunmadığından, ilgili çek davalı tarafından tahsil edilmişse, tahsil edilen bedelin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; söz konusu çekin taraflarınca iyiniyetli üçüncü kişi sıfatıyla teslim alındığını, karşılıksız çıktığını, ——— edildiğini, davaya konu çek sebebiyle taraflarınca herhangi bir tahsilat yapılmadığını ve bu sebeple istirdat davası açılmasının hukuka aykırı olduğunu, çekin vade tarihi 30.01.2020 olmasına karşın davacının — davası açmasının mantığa ve basiretli tacir olmanın yükümlülüklerine aykırı olduğunu, ciro zincirinde iddia edilen kopukluğun tespiti için cirantaların davaya dahil edilmesini talep ettiklerini, davacının iddiası ve akabinde zayii olduğu iddia edilen çekin serbestçe dolaşmasının suça konu bir—- olmakta olduğunu işbu hususa ilişkin —suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu :Taraflar arasında davacının —— çek zayi davasında çeki elinde bulunduğunu bildiren davalıya karşı işbu dava ile borçlu olmadığının tespitinin, çek bedeli ödenmiş ise istirdatını talep edip edemeyeceği hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davaya konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit), ödenen çek bedellerinin tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Davaya konu çek incelendiğinde—–keşide ——– bedelli, keşidecisinin dava dışı ——– olduğu, lehtarının davacı —— olduğu, davacı şirket tarafından ——, daha sonra ciro yolu ile —— verildiği ve bu şirket tarafından —— verildiği ve bu şirket tarafından da ciro edilerek en son davalı——–tarafından iktisap edildiği ve en son ciranta ve yetkili hamilin davalı şirket olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan ——- dosyasında davalı tarafça açılan çek iptal davasında mahkemece davacı tarafa çeki ibraz eden şirkete karşı istirdat davası açılması için süre verildiği, verilen süre içerisinde mahkememiz huzurunda istirdat davası açıldığı anlaşılmıştır.
——yazılan müzekkereye cevaben dava konusu çekin 30/01/2020 tarihinde davalı şirket tarafından yasal ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edildiği ve çekin karşılıksız işlem gördüğü, çek ——- bedeli—- 19/03/2020 tarihinde hamile ödendiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde dava konusu çekin karşılıksız çıkması nedeni ile çekin ——– olan dava dışı ———- iade edildiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
TTK’nın 790. maddesinde ise, “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, — olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü düzenlenmiştir.
Çek istirdatı davalarında davacının; çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “—ortadan kaldırır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —- adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, çek sureti, —— iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu çekin borçlusu/Keşideci——— düzenlendiği, davacı şirket tarafından çekin cirolandığı, akabinde çekin dava dışı —tarafından iktisap edildiği ve bu şahıs tarafından ciro edilmek suretiyle dava dışı—- edildiği, işbu şirketin cirosu ile dava dışı —- şirket tarafından da davalı —–dava konusu çekin son yasal hamilinin davalı şirket olduğu, yasal ibraz süresi içerinde davalı tarafça çekin bankaya ibraz edildiği, çekin karşılıksız çıkması nedeni ile davalının çeki bir önceki ciranta———– çeki iade ettiğini beyan ettiği, bu şirketin de çek bedelinin ödenmesi nedeni ile dava konusu çeki bir önceki ciranta olan dava dışı — iade ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki menfi tespit(huzurdaki davada davacı her ne kadar dava dilekçesinde ödenen çek bedelinin istirdatını talep etmiş ise de çek bedelinin ödenmediği ve açılan davanın işbu çek nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu kanaatine varılmıştır) davasının icra takibinden önce açıldığı, —–aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, çekin mevcut bir borcun ödendiğine karine teşkil etmesi karşısında çekteki kaşe ve imzaya itirazı bulunmayan davalı/lehdarın çeki iyi niyetli iktisap eden meşru hamile karşı her —– çek bedelinden sorumlu olduğu, dava konusu çekin şekil şartlarını taşıdığı ——- olmadığı, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca davacının, dava konusu çeki ciro yolu ile iktisap eden davalının çeki TTK 686 maddesi uyarınca kötü niyetli olarak iktisap etmiş olduğunu veya iktisabında ağır bir kusuru bulunduğunu ispata yarar herhangi bir delil sunmadığı ve bu hali ile davalının kötü niyetli veya çekin iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 597,72 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan bakiye 517,02 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca ——-ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.