Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/484 Esas
KARAR NO: 2023/781
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/07/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2023
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Davalılardan … tarafından, sahte olarak tanzim edilmiş senede dayalı olarak ——- E. sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konu edilen senedin içeriğinin tamamının sahte olduğunu, müvekkili şirkete atfedilen imzaların da müvekkili şirket yetkililerine ait olmayıp sahte olduğunu, takibe konu senet üzerinde müvekkili şirketin tam unvanı, kaşesi olmadığı gibi müvekkili şirketi temsile yetkili kişilerce atılmış herhangi bir imza da olmadığını, takibe dayanak senet üzerindeki ticari ünvan ve adres bilgilerinin müvekkiline ait olmadığını, senetteki ciro silsilesi ve senet metninde yer alan olağan dışı ifadeler de senedin sahte oldugunu açıkça ortaya koymakta olduğunu belirterek ——- esas sayılı dosyada takibe dayanak bono sahte olduğundan, hükümsüzlüğüne ve müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespitine, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER: Bilirkişinin 05/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
İnceleme konusu senette borçlu şirkete atfen atılmış imzalar ile davacı şirket yetkililerine ait mevcut karşılaştırma imzaları arasında, imza incelemesinde kullanılan grafolojik ve ——- tanı unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığından, inceleme konusu senette borçlu şirkete atfen atılmış imzaların, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilileri ——– ve ——— eli ürünü olmadığı yönünde rapor düzenlenmiş , bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine konu bononun sahtecilik iddiası (imza inkarı) nedeniyle İİK. nın 72. maddesi gereğince borçlu olunmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
——– Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak tescil dosyası getirilmiş ve şirket yetkililerinin ——— ve ——– olduğu görülmüştür. ——-Sor. Sayılı dosyasında davacının davalılar hakkında şikayette bulunduğu ancak davalılar hakkında ceza dosyasının henüz sonuçlanmadığı anlaşılmıştır.Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davalıdadır. Ancak davalının alacağı kambiyo senedine dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir .Davaya konu bono incelendiğinde, 17/10/2019 tanzim ve 25/10/2019 vade tarihli keşidecisi ——-TL bedelli ve lehdarın ise davalı … ——- ve cirantanın davalı ——–, kefilin dava dışı ——- olduğu görülmüştür.Davacı, senette keşideci, davalı … ——– lehtar, davalı … ciranta konumundadır. Davacı şirket vekili, senet üzerindeki şirket isim, adres ve kaşesinin kendi şirketlerine ait olmadığını, senet üzerindeki imzaların şirket yetkililerine ait olmadığını ve senet üzerinde ismi geçen ——– isimli şahsın şirket muhasebecisi olup şirketi temsil yetkisinin bulunmadığını ve imzanın aynı zamanda ——— de ait olmadığını ileri sürmektedir.——-Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı … tarafından davacı ve davalı … ———- aleyhine 17/10/2019 tanzim ve 25/10/2019 vade tarihli 400.000,00 TL bedelli senet nedeniyle 400.000,00 TL asıl alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı görülmüştür.Mahkememizce bono üzerinde imza incelemesi yapılması amacıyla bilirkişi raporu aldırılmış olup dosyaya sunulan 05/06/2023 tarihli raporda bono üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilileri ——– ve ——– eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca dosya arasına alınan ——– Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporunda da yine dava konusu bononun ön yüzündeki imzaların davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı belirtilmiş olup raporlar arasında çelişki de bulunmadığı gözetilerek dosya kapsamı itibariyle alınan raporun hükme esas almaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı icra takibine konu edilen keşideci olarak göründüğü bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek sahtecilik iddiasında bulunmuştur. Davaya konu bononun keşide tarihi ve öncesine yakın tarihli davacı şirket yetkililerine ait imzalı belge asılları, mahkeme huzurunda alınan ıslak imza örnekleri ve davaya konu bono aslının bir bütün olarak uzman bilirkişi tarafından teknik olarak incelendiği, davacı şirket dava konusu bonoda keşideci konumunda olup bonodaki keşideci imzasının davacı şirket yetkililerine ait olmadığı bilirkişi raporları ile sabit olmuştur. Takibe dayanak teşkil eden bonodaki keşideci imzasının sahteliği iddiası mutlak def’i niteliğinde olduğundan herkese karşı ileri sürülebilir. Bonodaki keşideci imzası kurucu unsurdur. Somut davada keşidecinin imzasının sahteliği sabit hale geldiğinden keşideci bonodan dolayı kimseye karşı sorumlu olmayacağından bu def’iyi bonoda yer alan ilgililere ve hamile yani herkese karşı ileri sürebilir, bu bir mutlak def’idir. Bu sebeple dava konusu bonodaki keşideci imzasının davacı şirket yetkililerin eli ürünü olmadığı anlaşılmakla bu bono nedeniyle menfi tespit hükmü kurulması gerekmiştir.Dava konusu bonoda davalıların kötü niyetli hamil olduğu hususu ispatlanamadığından, koşulları bulunmadığından davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş ve davacı şirket tarafından açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Açılan davanın KABULÜ ile; Davacının,
——— Esas sayılı takip dosyasına konu 17/10/2019 tanzim ve 25/10/2019 vade tarihli 400.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının Tespitine,
2-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Davacı vekilinin talebi doğrultusunda mahkememizin 26/07/2021 tarihli ara karar ile verilen tedbir kararının kaldırılmasına, bu hususta icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 27.324,00 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 6.831,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20.493,00 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 62.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 6.831,00 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı, posta, tebligat gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.546,40 TL yargılama masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalılar ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2023