Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/481 E. 2022/203 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/481 Esas
KARAR NO: 2022/203
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/07/2021
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirketin ——- alnında faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin müvekkilden bu alanda hizmet almak istediğini bildirdiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya —– numaralı gönderilen teklif mektubunun davalı tarafından kabul edildiğini, müvekkil şirketin davalı şirkete sağladığı hizmet karşılığında —- düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının adına düzenlenen faturanın bakiye —kısmının ödemediğini, ödenmeyen kısım için davalı aleyhine —- üzerinden takip yapıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını beyanla, itirazın iptalini, alacağa icra takibinde belirtildiği şekilde faiz yürütülmesini, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, —- güçlendirme yapan bir firma olduğunu, —- bulunan bir binanın güçlendirmeye uygun olup olmadığının belirlenmesi işlemi için davacıdan teklif aldığını, davalı firma ile—- üzere anlaştıklarını,—- davacı —– arıza yaptığını, müvekkilinin arızanın giderilmesi için —- yaptığını ve söz konusu bedeli davacıya fatura ettiğini, işlem sırasında —- yapamadığını, davacı tarafından faturadan düşülmeyen ölçüm fiyatlarının faturadan düşülmediğinin görülmesi üzerine —— tutarında fatura düzenlendiğini, ——- düşülmesinden sonra bakiye kalan —- davacıya ödendiğini, davacı ———- kaybettiğini, inşaat işinde çalışan işçilerden —- aldırdığını, bu nedenle müvekkilinin itibarının zedelenerek güven kaybına uğradığını ve işveren ile olan sözleşmesini tek taraflı fesh etmek zorunda kaldığını beyanla takibin iptalini, davacının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafından davalıya verilen hizmet sırasında hizmete konu cihazın arızalanıp arızalanmadığı, arızalanmış ise cihazın tamir masraflarını kimin üstlendiği, davalı üstlenmiş ise tamir masraflarının fatura bedelinden düşürülmesi gerekip gerekmediği, davacının edimini tam ve eksiksiz olarak ifa edip etmediği ve faturayı ifa ettiği edime uygun olarak kesip kesmediği, davalının icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın — yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetince Mahkememize sunulan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı— Tarafından, davalı —— olduğunu, tarafların —- defterlerinin kendi adlarına delil niteliğine haiz olduğunu, yapılan mali inceleme neticesinde dosya içerisinde, davalının, adına düzenlenen —— tutarındaki faturaya itiraz ettiğine dönük bir belgenin bulunmadığını, deney yapılacak cihazın tamir ücretinin davalı tarafından ödendiğine dönük bir makbuz ve cihazın tamiri ile ilgili davalı adına düzenlenmiş bir faturanın bulunmadığını, deney sırasında—— yapılamadığına dönük taraflar arasında düzenlenmiş bir tutanak veya davalı tarafından bu konuda davacıya yapılmış herhangi bir bildirimin bulunmadığının görüldüğünü, davacının — icra takip tarihi itibariyle takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalıdan —-alacaklı olduğunu, davacının icra takibinden itibaren faiz talebi ve icra inkâr tazminatı isteminin Mahkemenin takdirine bir husus olduğunu rapor ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, taraflar arasında bulunan ticari nitelikli inşaat yapısal bütünlük kontrolü hizmeti verilmesine ilişkin ilişkiden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve ticari ilişki gereği davacının hizmeti verdiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Temel ihtilaf hizmete konu cihazın arızalanıp arızalanmadığı, arızalanmış ise cihazın tamir masraflarını kimin üstlendiği, davalı üstlenmiş ise tamir masraflarının fatura bedelinden düşürülmesi gerekip gerekmediği, ölçümlerin gereği gibi yapılıp yapılamadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun sabit olduğu, bu nedenle İİK 50. ve HMK 10. Maddeleri gereği borcun ifa yeri icra dairelerinin de yetkili olduğu, TBK 89. Maddesi gereği borcun ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri olduğu, davacının adresinin Maltepe’ de bulunduğu, bu kapsamda yetki itirazının haksız olduğu kanaati ile icra dairesinin yetkisine itirazı reddetmek gerekmiştir.
Eldeki uyuşmazlıkta; hizmete konu cihazın arızalandığı ve onarım bedelinin davalı tarafından karşılandığı ve —– yapılamadığını ispat yükü davalıya aittir. Davalı tarafça iddialarını ispata yarar herhangi bir belge sunulmamıştır. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde mail yazışmalarından bahsedilmiş ise de yazışma içeriğinde davacı tarafça gönderildiği iddia edilen maillerde de davalı iddialarını doğrular bir ifadenin yer almadığı, davalı tarafın gönderdiği maillerin de tek başına ispat için yeterli olmadığı, davalının cevap dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı bu nedenle davalının iddialarını ispat edemediği, takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu iptalinin gerektiği, her iki tarafında tacir olması ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—–sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 112,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 53,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.971,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 63,10 TL posta ve tebligat gideri ve 59,30 TL başvurma harcı ile 2.000,00 TL bilirkişi masrafından oluşan toplam 2.122,40 TL yargılama gideri ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.181,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022